"EKOSİSTEMDE CİDDİ TAHRİBAT VAR"
Bunun en çarpıcı örneğinin sedir, ardıç ve meşe ağaçlarıyla dolu Sütçüler İlçesi'ne bağlı Yazılı Kanyon'un bulunduğu havza olduğunu ifade edenProf. Dr. Avcı, şöyle devam etti:
"Burası yaban hayatı açısından zengin. Burasının yaban hayatı geliştirme sahası olarak ayrılması gerekmektedir. Dağ keçisi ve kızıl akbabanın yayılış alanlarından biridir. Dünyada sadece Türkiye'de bulunan ve endemik bir tür olan Anadolu sığla ağacının lokal olarak yayılış sahası bu bölgedir. Dolayısıyla sadece ormanda değil ekosistemde ciddi tahribat var. Ocaklar verimli alanları ciddi şekilde etkileyebiliyor. Bu ocaklara izin verilirken çok bilimsel bir incelemenin yapılmadığını düşünüyorum."
"DOĞAL DENGE BOZULUYOR"
Mermer ocaklarının bilinen ve bilinmeyen etkilerinin göz ardı edilemeyeceğine vurgu yapan Prof.Dr. Mustafa Avcı, endemik olarak yok olan herhangi bir türün etkilerinin binlerce yılda gözlemlenebileceğine işaret etti. Bir türün yok olmasının binlerce yıldır devam eden doğal dengenin de bozulması anlamına geldiğini aktaran Prof.Dr. Avcı, "Tarım ilaçlarının çevreye yaptığı tahribatı çok iyi biliyoruz. Yılanların veya yırtıcı kuşların ölümüne neden olunca, zararlı böcekler, fare türleri gibi zararlıların fazlalaşmasına yol açıyor. Aynı şekilde orman alanlarındaki bu tür zararlar bizim aynı zamanda hiç beklemediğimiz, tahmin etmediğimiz canlıların ekosistemden uzaklaşmasına, popülasyonlarının azalmasına, bazılarının da zararlı boyutlara ulaşmasına, ciddi zararlarının dokunmasına neden olabilir" diye konuştu.
'KIZIL AKBABA KULUÇKAYA YATMIYOR'
Sütçüler'deki bazı havzalarda taşıma kapasitelerinin üstünde ocakların bulunmasıyla bölgedeki bazı hayvan türlerinin başka bölgelere kaydığını anlatan Prof.Dr. Mustafa Avcı, şöyle dedi:
"Dağ keçisi bu bölgeden daha doğuya kayıyor, kızıl akbaba burada kuluçkaya yatmıyor ve Antalya Akseki tarafına gittiği biliniyor. Ocakların kapanması ile eskiye dönüş uzun zaman alacak. Ama kaybolan bitki türleri ve giden hayvan türlerinin tekrar bu bölgeye gelip yerleşmesi söz konusu. Bu bölgede mümkün olduğunca doğaya zarar vermeyecek sayıda ve belli bir kapasitenin üzerine çıkmayacak düzeyde, bilimsel değerlendirmelere göre izin verilmesinde fayda var."
Kaynak: Diyarbakır Söz