SİVAS'ın Suşehri ilçesinde 69 yaşındaki Fahrettin Yavuz bahçesinde belden aşağısı yanarak ölmüş vaziyette bulundu
Olay ilçeye bağlı Güneyli köyünde saat 17.30 sıralarında yaşandı. Köyde eşiyle birlikte yaşayan 8 çocuk sahibi hafif felçli Fahrettin Yavuz evinin yakınlarındaki bahçesine gitti. Akşam saatlerinde evine geri dönmemesi üzerine şüphelenen eşi Gülsen Yavuz kontrol etmek için bahçeye gitti. Bahçeye vardığında eşinin bahçede yerde hareketsiz yattığını gören Gülsen Yavuz, köylülerden yardım istedi. Olay yerine giden köylüler, Yavuz'un belden aşağısının yandığını gördü. Köylüler tarafından İlçe Jandarma Komutanlığına ve sağlık ekiplerine bilgi verildi. Köye giden ekipler, Fahrettin Yavuz'un belden aşağısının yanarak öldüğünü tespit etti. Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan ilk incelemenin ardından Yavuz'un cenazesi kesin ölüm nedeninin öğrenilmesi için Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Yavuz'un bahçe kenarındaki kuru otları yaktığı, bu sırada pantolon paçasının tutuşması sonucu yanarak öldüğü sanılıyor.
Suşehri tarihi
İlçe tarihinin Bakır Çağı'na kadar indiğine dair bulgular mevcuttur. Ova kesiminde, Kayadelen köyü Büyükgüzel ve Küçükgüzel civarında (Kılıçkaya Baraj gölü altında kalmıştır.) Bakır Çağı özelliklerini gösteren eşyalara rastlanmıştır. Suşehri düzlüğü (veyaAşkar ovası) Selçuklular zamanında Aq-Šahr veya başka bir deyimle Aqšer-abād adı altında önemli bir yol düğümleri noktası idi[4]
Akşar, Eskişar, Kale köyleri ve Çataloluk beldesinde Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinden kalma kale kalıntıları mevcuttur.
Büyükgüzel ve Küçükgüzel köylerinin (eski yerleşim yerleri) Roma devrinde önemli merkezler olduğu, rastlanılan tarihi kalıntılardan anlaşılmaktadır. Küçükgüzel köyünde bulunan, mermer aslan başı Sivas Müzesi'nde sergilenmektedir. Ayrıca aynı köyde bulunan önemli bir yapıya ait olduğu sanılan bazı kalıntılar, Hükümet Konağı bahçesinde muhafaza edilmektedir.
Şu anda Suşehri’ne bağlı bir köy olan Akşar’ın (Akşar-Abat) bilhassa Ortaçağ'da önemli bir merkez olduğu , Suşehri ve civarının idari açıdan buraya bağlı olduğu, Suşehri Ovasının “Akşar Ovası” olarak anıldığı tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır.
1875 yılında yeniden yapılan vilayet düzenlemesinde Şebinkarahisar sancağı Trabzon’dan alınarak Amasya ve Tokat ile birlikteSivas vilayetine bağlanmıştır. Bu düzenleme ile Suşar (Gölova) ve Akşar Subaşılıkları kaldırılmış ve Endires köyüne ilçe teşkilatı kurularak “(ŞEHR-İ SU)” adı verilmiştir. Yerli halkın önemli bir bölümü Türkmen/Çepnilerden oluşur.1933 yılında çıkarılan bir kanunla Suşehri’nin bağlı bulunduğu Şebinkarahisar ilçe yapılarak Giresun'a bağlanınca Suşehri, Sivas iline bağlanmıştır
Kaynak: Diyarbakır Söz