Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Kayacık (Hêzan) Mahallesi’nde, 28 Haziran 2013’te yapılan kalekol protestosu sırasında açılan ateş sonucu Medeni Yıldırım’ın yaşamını yitirmesine ilişkin er Adem Çiftçi’nin 18 yıl hapis istemiyle yargılandığı davada, mahkemenin ek mütalaa istediği ATK raporu dava dosyasına girdi.
BİLİRKİŞİ BİKSİ SİLAHINI İŞARET ETTİ
Çiftçi’nin beraat kararının İstinaf’ta bozulması ardından Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada, bilirkişinin olayda, karakolun girişindeki ve 6 numaralı nöbet kulübesinin yüksekliğinin Yıldırım’ın vücuduna girip-çıkan kurşunun eğimiyle orantılı olduğu ve bu kulübelerdeki biksi silahlarına işaret etmesi üzerine mahkeme ATK’den yeni bir görüş istedi. Bilirkişinin söz konusu iki kulübede biksi silahlarının bulunduğu ve Yıldırım'ın bu silahlardan çıkan mermi ile öldürülmüş olabileceği yönündeki görüşünü dikkate alan mahkeme, ATK’den Yıldırım’ın vücudundaki mermi giriş-çıkış yerlerinin biksi silahına ait olup olmadığı, bu tür silahın bu tür yaralanmalara neden olup olamayacağına dair rapor istedi.
'ADLİ TAHKİKATLA AYDINLATTIN'
1’inci Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun düzenlediği raporda, Yıldırımın biksi ile vurulup vurulamadığının tıbben değerlendirilemeyeceğini, olayın adli tahkikatla aydınlatılabileceğinin uygun olduğu yönünde görüş birliğine vardı. ATK raporunda şu ifadeleri kullandı: “Mahkemenizce sorulduğu üzere; otopsi raporunda kayıtlı bilgilere göre kişinin ölümüne neden ateşli silah yaralanmasının, yüksek kinetik enerjili mermi çekirdeği ateşleyebilen uzun namlulu bir silahla meydana gelebileceği, tanımlanan yaralanmanın ‘biksi’ tabir edilen silahla mı yoksa diğer uzun namlulu silahlarla mı yapıldığı hususunda tıbben değerlendirme yapılamadığı, olayın adli tahkikat ile aydınlatılmasının uygun olduğu oy birliğiyle ek mütalaa olunur.”
Kaynak: Diyarbakır Söz