İzmir’de Hristiyanların kutsal kitap olarak kabul ettiği 4 İncil’den biri olan Yuhanna İncili’nin yazıldığı düşünülen Ayasuluk Kalesi ve St. Jean Anıtı’nın yabancı turistlerin inanç turizmi rotasına dahil edilmesi için çalışmalar başlatıldı.
İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan ve 2015 yılında Unesco Dünya Mirası Listesine alınan Ayasuluk Kalesi ve St. Jean Anıtı için inanç turizmi atağı başlıyor. Hristiyanların kutsal kitap olarak kabul ettiği 4 İncil’den biri olan Yuhanna İncili’nin yazıldığı düşünülen Ayasuluk Kalesi ve St. Jean Anıtı’nın turizm açısından çok önemli bir yer olduğunu söyleyen İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Derman Küçükaltan, “Özellikle son yıllarda kültür, turizm açısından çok önemli bir yer tutuyor burası. Özellikle turistlerin seyahat tercihlerine baktığımız zaman kültürün çok öne çıktığını görüyoruz. Bunun çok değişik nedenleri var. Bunlar arasında ortalama yaş düzeyinin yükselmesi, dünyada aynı zamanda internetin gelişmesi, kültürel bilincin artması ister istemez insanları yerel alanlarda kültürel mekanlara doğru bir eğilime itiyor. Bunlar arasında gastronomi var. Bunlar arasında burada gördüğümüz kültürel mekanlar var. Dolayısıyla bu bölge Türkiye için, İzmir için hatta dünya için son derece önemli bir bölge” dedi.
Turizm açısından bakıldığında Ayasuluk Kalesi ve St. Jean Anıtı’nın bulunduğu yer bakımından bir şanssızlığı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Küçükaltan, “Burası Efes’e yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta. Buraya gelen turlar Efes’e kadar geliyorlar. Fakat Efes’ten buraya gelmiyorlar. Rehberler de buraya yönlendirmiyorlar. Bu maalesef buranın potansiyelinin öne çıkmasını engelliyor. O nedenle buranın çok iyi tanıtılması lazım. Burası gerçekten potansiyel anlamında çok zengin bir bölge. Özellikle Ortodoks aleminde çok önem taşıyan bir yer. Seyahat acenteleri tarafından, turizm camiası tarafından bu bölgenin değerlendirilmesi lazım. Yani buradaki olay sadece Efes’le bitmiyor. Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Anıtı çok önemli bir yer olarak karşımızda duruyor. İzmir Kavram Meslek Yüksek Okulu olarak, mimari restorasyon programı öğrencilerimiz buraya geliyorlar, çalışmalar yapıyorlar. Hocalar da buradan birikim elde ediyorlar. Biz uygulamayı burada yaptırıyoruz öğrencilere. O nedenle buranın aynı zamanda eğitsel bir boyutu da var. Yani hem turizm açısından, hem kültür açısından, hem eğitim açısından bu bölge çok zengin. Çok dolu bir bölge. Buranın iyi değerlendirilmesi lazım. Kültür ve Turizm Bakanlığın da buna önem verdiğini biliyorum” diye konuştu.
“Burada Aziz Yuhanna’nın İncil’i yazdığına inanılıyor”
Ayasuluk kazılarının 100 yıldan fazladır sürdüğünü ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Arş. Gör. Dr. Fırat Baranaydın, “Farklı devletler tarafından da sürdürülen kazıların büyük önemi var. Efes’in ilk yerleşimi ve son yerleşim alanı burada. Bu nedenle ülkemiz için ve tüm dünya için de önemli bir kent. Turizm için de önemli bir kent. İnanç turizmi için önemi ise burada Aziz Yuhanna’nın İncil’i yazdığına inanılıyor ve burada kendi vasiyetiyle gömüldüğünü biliyoruz. Burada devasa, Ayasofya ile çağdaş Ayasofya ile birlikte yapılmış bir kilise de yer alıyor. Justinianus, bu kiliseyi yapması için kendi mimarlarını gönderiyor ve mimarları burada çalışıyor. Ülkemiz için de, Ortodokslar için de, Katolikler için de çok önemli bir yer. Çok önemli bir yapı” dedi.
Ayasuluk Tepesi Kazısının halen daha devam ettiğini ifade eden Baranaydın, “Özellikle batı yamaçta yapacağımız kazılarda Efes’in ilk dönemlerini bulmayı planlıyoruz” diye konuştu.
Kaynak: İHA