Bölgedeki terör nedeniyle İstanbul'da yaşayan oğlunun yanına yerleşen, ancak memleket özlemiyle Muş'a dönen Abdulaziz Sümer (73), eşinin ve çocuklarının kendisiyle gelmemesi nedeniyle 23 yıldır köy evinde tek başına yaşıyor.
Muş merkeze 10 kilometre uzaklıktaki Derecek köyünde oturan Sümer, 23 yıl önce bölgede etkili olan bölücü terör örgütü saldırıları nedeniyle eşi ve çocuklarıyla İstanbul'daki oğlunun yanına yerleşti. Ancak memleket özleminin ağır basması nedeniyle köyüne geri dönmek isteyen Sümer, bu konuda eşini ve çocuklarını ikna edemedi. Abdulaziz Sümer bunun üzerine köyüne gelerek tek başına yaşamaya başladı.
11 çocuk babası ve 45 torun sahibi olan Abdulaziz Sümer, hayatından memnun olduğunu, temiz hava ve doğal bitkilerle yaşamını sürdürdüğünü ifade etti.
Sümer, "Ben o dönemde bir süre İstanbul'da kaldım ama köyümü ve topraklarımı özlediğim için hemen geri döndüm. Ne yaptıysam 63 yaşındaki eşim Bedriye benimle Muş'a dönmedi. Çocuklarıyla birlikte İstanbul'da kalmayı tercih etti. Bir kaç kez kendisiyle görüştüm, gelmesini istedim. Ancak bir türlü ikna edemedim. Ben de burada tek başıma yaşamaya başladım ve 23 yıldır buradayım. Burayı bırakıp İstanbul'a gitmem. Çünkü dede, baba toprağı olduğu için çok seviyorum. Yaz, kış buradayım. Bugüne kadar bir sıkıntı yaşamadım. Hanım da güzel bir evim olmadığı için gelmiyor. 'Güzel bir evin olsa senden ayrılmazdım' diyor." diye konuştu.
- Kendi işini kendi görüyor
Yemeğini kendisinin yaptığını, çamaşırını kendisinin yıkadığını da sözlerine ekleyen Sümer, kendisine yetecek kadar sebze ektiğini, oradan topladıklarıyla da doğal beslendiğini anlattı.
Normal bir insanın tek başına yapabileceği tüm işi yaşına rağmen yapabildiğini vurgulayan Sümer, şöyle konuştu:
"Oturduğum yer köyün girişine kadar yaklaşık 1,5 kilometre. Yol tamamen kardan kapanıyor. İhtiyacım olduğu zaman buradan köye kadar karda yaya olarak gidiyorum. Ondan sonra araç bulursam biner şehre giderim. Aksi halde bahara kadar hiçbir yere gidemiyorum. Burada en büyük sıkıntım kışın yolun açılmamasıdır. Benim en büyük çocuğum 55 yaşında, en küçüğü ise 22 yaşında. Hiçbiri Muş'ta yaşamıyor. Hepsi İstanbul'da çalışıp, geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Benim onlara maddi olarak ihtiyacım yok. Ancak hem eşimi hem de çocuklarımı çok özlüyorum."
Bugüne kadar çok sağlıklı olduğunu ve günde iki öğün yemek yediğini aktaran Sümer, "Burada yediğim yemekler tamamen doğaldır. Özellikle benim bu kadar sağlıklı olmamı, temiz havaya ve doğal bitkilere borçluyum. Burada yetiştirdiğim sebze ve meyveleri tüketiyorum. Kesinlikle marketlerden hiç bir şey almıyorum. Ekmek ihtiyacımı da komşunun pişirdiği bir aylık tandır ekmeğiyle karşılıyorum." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz