Dillerin, dinlerin ve medeniyetlerin buluştuğu kent Mardin'de yaşayan 79 yaşındaki çömlek ustası Şehmus Kaynaka, 71 yıldır ilk günkü aşkla killi toprağa şekil veriyor.
Mardin merkez Artuklu ilçesinde yaşayan çömlek ustası Şehmus Kaynaka, 8 yaşında başladığı meslekte, 71 yıldır Diyarbakır ve Mardin'in ilçelerinden getirdiği kırmızı killi toprağı elleriyle yoğurup şekil veriyor.
Kaynaka, 100 metrekarelik imalathanesinde ilerlemiş yaşına rağmen killi topraktan, vazo, biblo, su testisi, küp, ekmek tandırı ve çömlek yapıyor.
KİLLİ TOPRAĞA ŞEKİL VERİYOR
Çömlekçiliğin Anadolu'nun en eski meslekleri arasında yer aldığını aktaran Kaynaka, mesleğe 8 yaşında başladığını, hem okuduğunu hem de çalıştığını belirtti.
Mesleği ressam İsmet Yedikardeş'in babası Mahmut Yedikardeş'ten öğrendiğini anlatan Kaynaka, askerliğini yaptıktan sonra çok sevdiği mesleğine devam ettiğini, ustalarının ise kentten ayrıldığını söyledi.
Diyarbakır'dan getirttiği kırmızı kumlu toprağı, Mardin'in ilçelerden getirdiği toprak ile karıştırdığını belirten Kaynaka, şöyle konuştu:
"Toprağı karıştırdıktan sonra silindire veriyoruz. Silindir içerisindeki taşları öğütüyor. Eğer taşlar kalırsa bu taşlar kireç oluyor. Yaptığımız çanak çömlekleri patlatıyor. Bu toprağı suyla kendi gücümüzle yoğuruyoruz. Bir gün dinledikten sonra işleme alıyoruz. Bir yoğurmada yaklaşık 400 adet yapıyorum. Daha sonra fırına atıyorum. Çanak, çömlek, su testisi, küp, saksı ve ekmek tandırı yapıyorum. En çok gelinlerin evlerin önünde kırdıkları su testisi talep görüyor. Kurban Bayramı için yaptığım su testileri var. Arife günü içerisine su doldurulup çocuklara veriliyor. Bunlar en çok sattıklarımız. Ayrıca yöresel yemeklerin yapıldığı çömlek çok satılıyor."
MEMURLUK GÖREVİNDEN SONRA
Buzdolaplarının yaygın olmadığı yıllarda su küpleri yaptıklarını ve işlerinin gayet iyi olduğunu anlatan Kaynaka, su küplerinden çok güzel para kazandığını belirtti.
Kaynaka, 25 yıl memur olarak çalıştığını, aynı anda hem de çömlekçilik yaptığını dile getirerek, meslekte birkaç usta yetiştirdiğini ancak onların işlerini sürdüremediklerine işaret etti. Kaynaka, "Çırak yetiştiriyoruz fakat mesleğimiz çamurla iç içe olduğundan durmuyorlar. Ben de iki torunuma bu mesleği öğrettim. Tatillerde yanıma gelip yardım ediyorlar. Bu mesleği devam ettirmelerini umut ediyorum. Devam ettirmezlerse bu meslek de kaybolur. Topraktan yapılan kaplar insan sağlığı için çok faydalı." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz
