Adnan Oktar'ın villasında bulunan 127 ekranlı kamera odası

ADNAN Oktar'ın kaldığı Kandilli'deki villanın 127 ekranlı güvenlik odasının görüntüleri basın mensuplarıyla paylaşıldı. Operasyon kapsamında gözaltına alınanların sayısı 183'e yükseldi.

Adnan Oktar'ın villasında bulunan 127 ekranlı kamera odası

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube ekiplerinin yaptığı operasyonda, Adnan Oktar'ın yaşadığı Üsküdar'daki villanın girişleri ve bahçesini gören kameralar olduğu belirlendi. Villanın güvenlik odasında bulunan 127 ekranla izleme yapıldığı tespit edildi. 127 kameralı odanın görüntüleri basınla paylaşıldı. Bu arada operasyon kapsamında gözaltına alınan kişi sayısı ise 183'ye yükseldi.

KEDİCİKLER HASTANEDE

Oktar grubuna yönelik yapılan operasyonlarda gözaltına alınan şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesine devam ediliyor. Operasyonda gözaltına alınan ve  ‘kedicik’ olarak adlandırılan bir grup kadın şüpheli, sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Bayrampaşa Devlet Hastanesine getirildi. Kadın şüpheliler sağlık kontrolü işleminin ardından sorgulanmak üzere yeniden İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

AZERBAYCAN'DA OPERASYON

Azerbaycan'da bulunan 200'ü aşkın Adnan Oktar örgütü üyesi Türkiye'de İbrahim Tuncer ve Didem Ürer ile bağlantılı olduğu belirlendi. Örgüte finans ve kadın sağlayan Azerbaycan yapılanmasının Adnan Oktar operasyonundan sonra sosyal medya üzerinden örgüte tam destek vermesi Azerbaycan yetkilileri tarafından kayıt altına alındığı öğrenildi. Yetkililer Azerbaycan topraklarında FETÖ gibi Adnan Oktar örgütüne de göz açtırmayacaklarını açıkladı.

MALİ YAPILANMASI NASIL

Mali polis Oktar ve grubuna yönelik yaptığı çalışmalarda grubun finans kaynaklarını da incelemeye aldı. Operasyon kapsamında polis ekipleri şüphelilerin 86 şirketi, Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı, Milli Değerleri Koruma Vakfı ve İstanbul Genç Girişimciler Derneği'ne el koydu. Söz konusu kurum ve kuruluşlara kayyım atandı.

OKTAR'IN İZNİ İLE DOKTORA GİDEBİLİYORLAR

Polisin yaptığı 2 yıllık çalışmada Oktar ve grubunun, aylık kazancının 10 milyon dolara kadar vardığının tespit edildiği belirtildi.

Polisin tespitlerine göre, Oktar ve grubu elde ettikleri paranın bir kısmını grubun erkek üyeleri, lüks araçlar kullanarak, lüks giyim ve yaşam sürerek yeni kadınların kandırılmasında kullanıyordu. Emniyet kaynaklarının iddiasına göre, Oktar'la aynı villada yaşayan 'Kedicik' olarak adlandırılan ve birlikte televizyon programı yaptığı kadınlar sürekli ev hapsinde tutuluyor, Oktar'ın izni ve yanlarında korumalar olmadan doktora bile gidemiyorlardı.

EN FAZLA MASRAF MAKYAJ MALZEMELERİNE

Polis ekipleri, kadınların giyim ihtiyaçları için bile dışarıya çıkartılmadığını ileri sürerken, bu ihtiyaçlar da Adnan Oktar tarafından karşılanıyordu. İddiaya göre, kadınlar istediği ürünü ve bedenini Oktar'a iletiyordu. Oktar ise yurtdışında bulunan en lüks markalardan istenen ürünü yeni sezon tüm renkleri ve modellerini satın alıyordu. Böyle bir alışveriş için en az yarım milyon liraya yakın harcama yapılıyordu. Eve teslim edilen ürünleri Oktar kadınlara veriyordu. Evde tutulan kadınlar, gelen çok sayıda üründen istediğini alıyor ve kullanıyordu. Gelen diğer sıfır ürünler ise evde temizlik malzemesi olarak kullanılıyor veya tanesi maksimum 50 bin lira olan sıfır ürünler hiç kullanılmadan çöpe atılıyordu. Giyimden sonra en fazla masrafın ise yurtdışında üretilen lüks makyaj malzemelerine yapıldığı ileri sürülüyor.

YAYINCILIK ŞİRKETİ VE A9 TV ÖNEMLİ GELİR KAPISI

Emniyet kaynaklarının iddiasına göre, Oktar ve grubunun en önemli para kaynaklarından ikisi yayıncılık şirketi ve A9 Televizyon kanalı. Polis, yayıncılık şirketinin bastığı kitap ve broşürlerle kazanılan paranın sisteme sokulduğunu belirledi.

GÜVEN KAZANMA YÖNTEMİYLE ULUSLARARASI VURGUN

Polis ekipleri, yaptığı incelemelerde Oktar ve grubunun ticaret yaparken kullandıkları usulsüzlükleri de ortaya çıkardı. Şüphelilerin kullandığı bir yöntem iddiaya göre şu şekilde işliyor: Uluslararası şirketlerle ticaret yaparken ilk 10 işlemde yüklü ödemeleri zamanından önce yapılıyor. Firmaların bu şekilde güveni kazanılıyor. Firmalar arasında daha rahat bir alışveriş gerçekleşmeye başlayınca yüklü ürün alımı yapılıyor fakat ödemesi yapılmıyordu.

KREDİ ÇEKİLİP ÖDENMEDEN, DEVREDİLEN ŞİRKETLER

Polisin tespitlerine göre grubun bir başka yöntemi ise düzenli ve yüksek meblağlarda uluslararası ticaret yaparak firmaların bankalarda olan notunu olumlu yönde yükseltmek. Grubun daha sonra bankalardan şirketler adına yüklü miktarlarda kredi çektiği, firmaları yeni kişilere devrederek ödeme yapmadığı belirtiliyor.

Mali polisin belirlediği bir başka yöntemin ise yurtdışında bulunan ünlü ve lüks şirketlerin isimlerine yapılan ufak değişikliklerle yeni şirketler kurarak o şirketmiş gibi işlem yapma ve özellikle yurtdışında bulunan firmalar üzerinde etki kurarak güven sağladıktan sonra yapılan vurgunlar...

Kaynak: Diyarbakır Söz