Ahmet Gezer, toprağın altındaki güzelliği de görmek gerektiğini belirterek, "Toprağın üstü gibi toprağın altındaki güzellikleri de görmek gerekiyor. Bunları doğada gezerek topluyorum. Bulduğum ağaç ve köklerine çeşitli açılardan bakarak ve onlarla zaman geçirerek nasıl hayata geçireceğimi planlıyorum. Bulduğunuz bir kökü mumluk, abajur, aplik ve birçok şey yapabilirsiniz. Temelinde bu bir odun ve üzerinde emek vererek işlevsel bir hale getirip insanların beğenisine sunuyorsunuz. Çok keyifli objeler çıkıyor. Doğa o kadar müthiş ki; size sonsuz görsellik ve güzellik sunuyor. Tabii görmeyi bilmeniz gerekiyor" diye konuştu.
KİŞİYE ÖZGÜ TASARIM
Kişiye özgü tasarımlar yaptığını açıklayan Ahmet Gezer şöyle konuştu:
"Yaşam alanlarında kullanılan yatak başı, mumluk, elbise askısı, abajur, şaraplığa kadar her şeyi burada tasarlayarak ağaç ve köklerini kullanıp yapıyorum. Aklınıza gelecek her türlü şey ağaç ve köklerinden yapılıyor. Bunları yapmak için de ilk önce bir yerden esinlenmeniz gerekiyor. Bulduğunuz o hammaddeyi de uyarlamanız gerekiyor. Toprağın altı ve doğa en büyük sanatçı olduğu için de onu su yüzeyine çıkarmak da bana kaldı. Genelde buraya gelen misafirlerin isteğine göre iş yapıyorum. En son kararı alacak kişi vereceği için istediği doğrultuda bitiririm."
DELİDEN TASARIMLAR
Yapılan ürünlerin başka yerde bulunamayacağını ifade eden Ahmet Gezer, "Buradaki ürünlerin hiçbirini başka hiçbir evde göremezsiniz, çünkü bu ürünlerin hepsi bir tane. Atölye kapımda İngilizce yazdığı gibi 'Deliden tasarımlar' yapıyorum, yani evet ben deliyim. Ama benim yaptığım ürünlere siz para ödüyorsunuz ben o ürünleri yaparken keyif alıyorum. Zevk alarak yaptığım ürünlere para ödüyorlar. İnsanlarda doğaya dönüş hareketi başladı. Niye o zaman biz güzel olan doğayı insanların beğenisine böyle sunmayalım. Ben bunları hiçbir zaman yaşayan ağaçlardan temin etmiyorum. Tamamen yaşamı bitmiş atıl durumda olan ağaç ve köklerini toplayarak onlara hayat veriyorum" dedi.
Kaynak: DHA