Dillere destan sevdaların, doğanın, acının, hüznün, çoğu zaman gidenin ardından yakılan ağıdın, "stran" adı verilen türkülerle anlatılması olan dengbejliğin, gelecek kuşaklara aktarılması için kentte bu sanatı icra edenler, Büyükşehir Belediyesince Sur ilçesinde "Dengbej Evi"ne dönüştürülen tarihi Diyarbakır evinde bir araya geliyor.
Haftanın 6 günü buluşarak divan kuran dengbejler, gırtlak gücüne dayanarak sanatlarını icra ediyor. Kurulan divanda türkülerle binlerce yıllık geleneği yaşatan dengbejlere bölge halkı kadar kenti ziyaret eden turistler de büyük ilgi gösteriyor.
"Dengbej Evi"ne konuk olanlar, gönüllere dokunan bu sanatla duygu dolu anlar yaşarken, kimileri de bu duygu yüklü türküleri telefonlarına kaydediyor.
Geçmişte köy köy dolaşarak şimdi ise tarihi evde kimi ilerlemiş yaşına rağmen sanatını icra etmeyi sürdüren dengbejler, bu kültürün ve geleneğin yaşatılması için türkülerini seslendirmeye devam ediyor.
- "Dengbejlik kültürü yok olmasın"
Denbejlerden 71 yaşındaki Mehmet Tanrıverdi, babasının da dengbej olduğunu, bu kültürle yetiştiğini söyledi.
Babasından öğrendiği bu sanatı yaşatmaya çalıştığını ifade eden Tanrıverdi, "Dengbej bir sanat. Kürtçe bilmeyenler de bizi dinlediklerinde etkileniyorlar." dedi.
Yeni neslin de bu sanata merak duyduğunu anlatan Tanrıverdi, gönülden çıkan sözlerin insanları etkilediğini aktardı.
"Dengbejlik kültürü yok olmasın." diyen Tanrıverdi, Asya, Avrupa ve Afrika'dan dahi kendilerini dinlemeye gelenler olduğunu söyledi.
- "Misafirlerimizi bekliyoruz"
Alican İpek ise her yörenin kendisine özgü bir kültürü olduğunu, dengbejliğin de Kürt kültüründe önemli bir yeri olduğunu belirtti.
Çocuk yaşlarda bu sanat ile tanıştığını dile getiren İpek, "Çocukken düğünlerde, bir araya gelinen evlerde dengbejler vardı. Biz de onları dinleyip, taklit ediyorduk. Zamanla bu türküleri rahat bir şekilde söylemeye başladık." ifadelerini kullandı.
İpek, dengbejliğin önemli bir kültür olmasına rağmen yeni yetişen dengbejlerin sayısının az olduğuna işaret ederek, "Kültürümüz yok olmasın. Bu kültüre sahip çıktıkları için belediyemize teşekkür ediyoruz. Buradayız ve gözlerimiz kapıda misafirlerimizi bekliyoruz." şeklinde konuştu.
- "Belediyenin bu imkanı sunması bizim için fırsat oldu"
Hasan Bilici de aynı sanatı icra etmelerine rağmen daha önce bölgedeki dengbejlerle bir araya gelme imkanı bulamadıklarını aktardı.
"Belediyenin bu imkanı sunması bizim için iyi bir fırsat oldu. Birçok dengbej arkadaşla burada tanıştık." diyen Bilici, vatandaşlara da bu sayede kendilerini dinleyecekleri bir ortam sağlanmasından mutluluk duyduklarını kaydetti.
- 5 kardeş dengbej
Cemal Tanrıverdi (63) ise ailece dengbej olduklarını söyledi.
"Babam dengbejdi. Biz de 5 kardeş dengbejlik yapıyoruz. Babadan gelen bu kültürümüzü sürdüreceğiz." ifadelerini kullanan Tanrıverdi, kendilerini dinleyenlerin seslendirdikleri türkülerden çok etkilendiğini belirtti.
Eskiden düğünlerde de dengbejlik yaptıklarını vurgulayan Tanrıverdi, bu kültürü yaşatmak için talep üzerine köylere gidip türkülerini seslendirdiğini aktardı.
"Dengbej Evi"nin konuklarından Zafer Kahraman, Van'dan Diyarbakır'ı gezmek için geldiğini belirterek, eski bir kültürün yaşatılmasının çok güzel olduğunu söyledi.
Dengbejliğin Kürtlerin duygularını iyi bir şekilde yansıttığını dile getiren Kahraman, bu nedenle de kültürün devam etmesini istediklerini aktardı.
Kahraman, "Ben de merak ettim Van'dan geldim. Bunun tanıtımının yapılmasını istiyorum. Yurt dışında da tanıtılması lazım. Diğer müzikler hayatımıza sonradan girdi ama dengbejlik hep vardı. Bize ninni gibi gelirdi türküler. Herkesin gelip burada dengbejleri dinlemesi lazım. Burada Kürtçe bilmeyenler de var. Onların da bu sanat hoşuna gidiyor." şeklinde konuştu.
- "Onları konuk sanatçı olarak ağırlıyoruz"
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürü Aziz Altunboğa, unutulmaya yüz tutan dengbejliğin yaşatılması için belediye olarak tarihi bir evin hazırlandığını söyledi.
Dengbejlerin insanlara kulaktan kulağa aktarılan bir sanatı icra ettiğini dile getiren Altunboğa, tema olarak aşk, kahramanlık ve dini öğelerin işlendiğini vurguladı.
Altunboğa, belediye olarak bu kültürü yaşatmaya çalıştıklarını anlatarak, bu kapsamda emekli, işçi, esnaf ve memurluk gibi farklı iş kollarında çalışan dengbejlerle görüşerek, onları bir araya getirdiklerini aktardı.
Haftanın 6 günü "Dengbej Evi"nin açık olduğunu, yurt içi ve yurt dışından turistlerin geldiğini ifade eden Altunboğa, şöyle konuştu:
"Gelenler burada çekimler yapıyor. 'Böyle bir yerde mi var?' diyenler var. Bize çok iyi bir şey yaptığımızı söylüyorlar. Yapılan organizasyonlara divan diyoruz. Onları konuk sanatçı olarak ağırlıyoruz. Her dengbejimiz ayda dört divana katılıyor. Gönüllere dokunan bir sanat dengbejlik. Dil ne olursa olsun, yapılan bu işin en önemli özelliği insanların gönlüne dokunmak."
Kaynak: Diyarbakır Söz