Hava buz gibi. Artık kemikleşmiş toprakların üzerinde gezinerek yiyecek bir şey arıyorlar. Çoğu zaman bulamıyorlar. Yazdan kalan son birkaç öbek sararmış otu kemirmek için fazla zamanları yok. Tepelere yağan kar, bir süre sonra ovaya da inerek onları tümden aç bırakacak.
Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde eşeklerin kaderi çok benzer. Bölgedekilerin anlattıklarına göre, eşek bakmak yazın kolay, kışın zor. Yazın üzerindeki yük indirildiğinde çayıra salınıyor. Burada otlayıp birikintilerden su içen eşeklere bakmak için başka bir şey yapmak gerekmiyor. Ancak, kış geldiğinde köylülerin yapacakları iş tükeniyor ve verim alamayacakları eşekleri araziye salıyor.
Gövdesiz eşekler
Kapı dışarı edilen eşekler alıştıkları üzere birkaç kez geriye dönüyorlar. Ancak her seferinde ya taşlanarak ya da tüfekle korkutularak sonları olacak yolculuğa zorlanıyor. Bu yolculukta, ya açlıktan, ya donarak ya da çıktıkları karayollarında araçların çarpması sonucu telef oluyor. Eşeklerin, kesilerek, etlerinin kasap ve lokantalara satıldığı iddiaları da zaman zaman gündeme geliyor..
Siverek’te geçtiğimiz haftalarda medyaya da yansıyan olayda olduğu gibi. Gövdesiz dört eşek kafasının bulunduğu haberi, ‘eşek eti mi yiyoruz’ endişesine yol açtı. Bunun üzerine, Siverek Belediyesi bir açıklama yayınladı ve yaptıkları denetimlerde tırnaklı hayvan etine rastlanmadığını duyurmak durumunda kaldı.
Köylerde eşek yok
Siverek'te yerel basında çıkan bu haberin ardından Diyarbakır Siverek yolunda ilerlerken, gruplar halinde dolaşan eşekler gördük. Çevredeki köylere gidip eşeklerin nereden geldiğini sorduk. Köylüler, eşeklerle ilgili konuşmak istemedi. Kimi, "Bizim eşeğimiz yok", kimi de "Biz salmıyoruz" dese de, kimse, köyde hiç eşek sesinin olmamasını açıklayamadı. Bir çocuk kendi köylerinin değil, ama başka köylerde bulunan eşeklerin kapı dışarı edildiğini anlattı.
"Dönerse senindir"
Sosyal Bilimler bölümünü bitirdiğini ve öğretmenlik için atama beklediğini söyleyen bir çoban ise, memuriyetine zarar gelebileceği kaygısıyla fotoğrafının çekilmesini ve adının haberde yer almasını istemedi, sadece konuştuklarının yazılmasını istedi.
“Bizim eşeğimiz yok, olanlar var ama. Çoğu kış geldiğinde kapı dışarı ediyor. Çünkü kışın işe yaramıyor. Sadece yem yiyorlar. Çoğu köylü koyunlarına ve tavuklarına bakıyorlar ama eşeğin yediği gözlerine batıyor.. Bu nedenle kovuyorlar. Bir köyden kış ayları geldiğinde 50-60 eşek kovuluyor. Havalar ısındığında bir veya iki tane, bilemedin üç tane dönüyor. Zayıf, çelimsiz ve yara bere içerisinde dönüyorlar. Gelen eşek kiminse yeniden alıyor ve kış aylarına kadar işlerine koşuyorlar. Artık onlar da alışmışlar. Hayatta kalabilmişlerse, kovuldukları köye havalar ısınınca dönüyorlar. Dönerse senindir, dönmezse de bahsi bile edilmiyor, çünkü ölmüştür diye düşünülüyor.”
Kaynak: Diyarbakır Söz