Doktor sevgili kendini böyle savundu

Anestezi teknikeri Ayşe Karaman'ı öldürdüğü suçlamasıyla Uzman Dr. Özgür Tarhan'ın (46) tutuklu yargılanmasına başlandı.

Doktor sevgili kendini böyle savundu

Tarhan, Karaman'ın ölümüne yol açan 'propofol' etken maddeli ilacı kendisinin vermediğini, Karaman'ın kendisinin aldığını ileri sürerek, "Ayşe’nin alkolden sonra bu ilacı alması nedeniyle öldüğünü düşünüyorum" dedi. Mahkeme, olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi.

Anestezi teknikeri Ayşe Karaman, 29 Temmuz sabahı, erkek arkadaşı Uzman Dr. Özgür Tarhan'ın, Çankaya ilçesi Dikmen Mahallesi'ndeki evinde ölü bulundu. Karaman'ın ölümünden sorumlu tutularak tutuklanan Özgür Tarhan, Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada Ayşe Karaman'ın annesi Feride Karaman, babası Adem Karaman, taraf avukatları ve bazı kadın örgütü temsilcileri de hazır bulundu. Sanık Tarhan savunmasında, savcılık ve nöbetçi hakimlikte verdiği ifadelerin doğru olduğunu belirterek, 15 yıldır anestezi uzmanı olarak çalıştığını, anestezi teknikeri Ayşe ile yaklaşık 2,5 yıl önce çalıştığı hastanede işe başlamasıyla tanıştığını söyledi. Sanık, o dönem eşiyle sıkıntıları olduğunu, Ayşe ile tanışıklıklarının zamanla duygusal boyuta taşındığını,  Ayşe'nin tekniker olarak çalışmaktan mutlu olmadığını, yeniden okuması için ona maddi ve manevi destek verdiğini söyledi.

'MİGRENİ TUTTUĞU İÇİN AĞRI KESİCİ İSTEDİ'

Olay günü bir arkadaşının daveti üzerine mangal yapmak için Ayşe Karaman’la birlikte davet eden arkadaşının evine gittiklerini anlatan sanık Tarhan, "Burada ben bir kadeh, Ayşe iki kadeh şarap içtik. Bana 'Dikmen’deki eve gidelim' diye ısrar etti. Ancak ben eşimle yaşadığım evime Ayşe ise Dikmen’deki eve geçti. Beni bu arada 3-4 kez aradı 'ne zaman geleceksin' diye. Yola çıktığımda tekrar aradı, migreni tuttuğunu ve ağrı kesici getirmemi istedi. Bu arada attığı mesajı da sonra gördüm. Ağrı kesici, mide bulantısı için ilaçlar istemiş. Eve çıktığımda uyuyordu. Sonra uyanıp başının çok ağrıdığını söyledi. Önce ağrı kesici sonra da midesi bulandığı için ilaçları damar yolu açarak verdim. Sabah 07.00'de ameliyatım olduğu için yatacağımı söyledim. Birlikte yattık" dedi.

'BEN DUŞTAYKEN İLACI ALDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM'

Sanık, saat 03.40 sıralarında acil ameliyat için arandığını belirterek, "Hazırlanıp çantamı alıp, hızla evden çıktım. Ben çıkınca Ayşe kapıyı arkamdan kilitledi. Ameliyat saat 05.00 gibi bitti. Saat 05.30 gibi tekrar eve geldim. Anahtarı taktım; ancak kapı açılmadı. Bir kaç kez zile bastım, telefonu 7-8 kez çadırdım. Açmayınca hastaneye geri döndüm. Yolda tekrar telefonu çaldırdım. Gelip döndüğümü anlasın diye mesaj attım. Sonra saat 07.00’de ameliyata girdim. Tekrar saat 08.30 gibi eve gittim. Kapıyı çaldım açmadı. Telefonunu çaldırdım cevap vermedi. Bunun üzerine çilingir çağırarak kapıyı açtık. Eve çıktığımda üzücü manzara ile karşılaştım. Parmakları morarmıştı, yanında enjektörler vardı. Bir enjektörde 'propofol' vardı. Ayşe’nin ben duşta iken çantadan aldığını düşünüyorum" diye konuştu.

'PROPOFOL İLACINI BEN YAPMADIM'

Anestezi doktoru olduğu için ve her an ameliyatlara hazır olması için çantasını sürekli yanında taşıdığını ifade eden sanık Tarhan, "Çantamın içinde iki adet 20 cc'lik 'propofol' vardı. Ayşe’nin uyku problemi ve dikkat dağınıklığı olduğu için ilaç kullandığını biliyorum. Ben Ayşe’nin istediği ağrı kesici ve mide hapını verdim. 'Propofol' ilacını kesinlikle ben yapmadım" dedi.

'BU ŞEKİLDE ÖLDÜĞÜ İÇİN ÜZGÜNÜM'

Soru üzerine ilaçları anestezi doktoru olması nedeniyle genellik damar yolu açarak yaptığını, yanında tablet olmadığı için bu şekilde verdiğini söyleyen sanık Tarhan, "Ayşe’yi seviyordum, o da beni seviyordu. Ben evden ayrıldıktan sonra interneti kullanması, 'FaceTime' ile görüşme yapması hayatta olduğunu göstermektedir. Ayşe öldüğünde yanında bulunan ilaçlar bana aittir. Ancak ‘propofol’ ilacını çantamdan kendisi almıştır. Acil şekilde çıktığım için çantamı kontrol etmedim. Ayşe’nin alkolden sonra bu ilacı alması nedeniyle öldüğünü düşünüyorum. Ayşe, bu şekilde öldüğü için çok özgünüm" dedi. Sanık Tarhan, Ayşe Karaman’ın kendisiyle evlenmek istediğini; ancak eşinden ayrılmayı düşünmediği için bu teklifi kabul etmediğini de ileri sürdü.

KAPI KİLİDİ DETAYI

Sanığın savunmasında Ayşe Karaman’ın kapıyı içeriden kilitlediğini söylediğini hatırlatan Karaman ailesinin avukatı Tuğba Gültekin, "Kapı içeriden kilitlense bile dışarıdan anahtarla açılabiliyor mu?" sorusunu yöneltti. Sanık, kapının anahtar olması halinde dışarıdan açılabildiğini; ancak evi kiralarken önceki kiracıların anahtarı kendisine teslim etmediklerini ve bu kilidin anahtarının kendisinde olmadığını söyledi. Avukat Gültekin ise sanığın savunmasındaki ifadelerde kapının dışarıdan açılamadığı algısını yarattığını, çok rahat kilit göbeğinin çıkartılarak anahtar yaptırılabileceğini ileri sürdü. Sanık, Mahkeme Başkanının "Sen çıktığında kapıyı kilitlediğini nereden biliyorsun?' sorusunu ise "Asansöre binerken kapıyı kilitlediğini duydum" diye cevapladı.

Sanık Tarhan, soru üzerine 'propofol' ilacının sıradan vatandaşlar tarafından temin edilemeyeceğini, eczanelerde satışının 2018 yılından itibaren yasaklandığını belirterek, "Biz ecza depolarından alabiliyoruz. Her isteyen bu ilacı alamaz" dedi. İlacı neden yanında taşıdığına ilişkin soruya da sanık, "Her hastane yok. Biz hastanelerde sadece ekipmanları kullanıyoruz, ilaçları kendimiz taşıyoruz" cevabını verdi.

'İLAÇ NEDEN ENJEKTÖRDE ÇEKİLİYDİ?'

Mahkeme heyeti ve Karaman ailesini avukatı Tuğba Gültekin, sanığa ilacın neden çantada enjektöre çekili halde bulunduğunu sordu. Sanık Tarhan, ilacın steril şekilde enjektöre alınması durumunda 48 saate kadar bozulmadığını, gireceği ameliyatlara her an hazır olmak için ilacı bu şekilde muhafaza ettiğini söyledi. Avukat Gültekin, ilacın prospektüsünde 6 saat sonra bozulduğunun yazdığını hatırlatması üzerine sanık Tarhan, "Bu her zaman geçerli değil. Steril bir şekilde enjektöre alındığı zaman daha fazla bozulmadan kullanılır" dedi.

Sanık, sorular üzerine Ayşe Karaman’ın daha önce bu ilacı kullandığını görmediğini; ancak bir keresinde uyumak için kullandığını söylediğini belirtti. Karaman’ın uykusuzluk ve dikkat dağınıklığı nedeniyle ilaç kullandığını bildiğini belirten sanık, Karaman’ın psikolojik sorunlar nedeniyle de ilaç kullandığını ileri sürdü.

'İLAÇ KUTULARINDA KARAMAN’IN PARMAK İZLERİ ÇIKTI'

Sanık avukatı Çetin Arslan da, olay yerinde yapılan incelemede ilaç kutularında Ayşe Karaman’ın parmak izlerinin bulunduğunu, müvekkili evden çıktıktan sonra Karaman’ın internet kullandığını, 'FaceTime' üzerinden arama yaptığının tespit edildiğini belirterek, "Bütün bunlar müvekkilimin suçsuz olduğunu ve başından beri anlattığı ifadelerin doğru olduğunu gösteriyor. Ayşe Karaman’la müvekkilimin telefonları ve internet kullanımlarının saatleriyle birlikte incelenmesini talep ediyorum" diyerek Tarhan’ın tahliye edilmesini istedi.

TANIKLAR DİNLENDİ

Sanık savunmasının ardından aralarında Ayşe Karaman’ın erkek arkadaşı Sercan G., çilingir, apartman görevlisinin de bulunduğu tanıklar dinlendi. Tanık Sercan G., Ayşe Karaman’la ara sıra kavga etseler de ilişkilerinin devam ettiğini ve evlenmeyi düşündüklerini söyledi. Tanık Sercan G., Karaman’ın hayat dolu bir kişi olduğunu ve intihar edebilecek biri olmadığını da söyledi.

UZMAN DA TANIK OLARAK DİNLENDİ

Sanık avukatları, Şule Çet’in ölümüyle ilgili davada hazırladığı bilirkişi raporuyla gündeme gelen Adli Tıp Uzmanı  Prof. Dr. Çağlar Özdemir’i tanık olarak dinletti. Özdemir, Ayşe Karaman’ın ölümüyle ilgili de bilimsel bir rapor hazırladığını ve raporun mahkemeye sunulduğunu belirterek, "Enjektörlerde ve ilaç kutularında Ayşe Karaman’ın parmak izinin çıkması, Özgür Tarhan’ın evden çıktıktan sonra internet kullanması ilacı kendisinin aldığını gösteriyor. Kesin olarak ölüm saatini tespit edemesek de 04.15’den sonra olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle ölümün alkolün üzerine anestezi ilacının alınmasına bağlı olduğunu düşünüyoruz" dedi. Sorular üzerine tanık Özdemir, sanık Tarhan’la çelişerek 'propofol' ilacının şişesinden çıktıktan 6 saat sonra bozulduğunu söyledi. Özdemir, ilacın uyuşturucu olarak değil; ama kötü niyetli kullanıldığını da sözlerine ekledi.

EVDE KEŞİF YAPILACAK

Savunma ve taleplerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık ve Ayşe Karaman’ın cep telefonu ve internet kullanımı ile ilgili ayrıntılı rapor hazırlanmasına, olay yeri ve sanığın gittiğini belirttiği hastanenin güvenlik kamera görüntülerinin incelenerek varsa çelişkileri belirtir bir rapor hazırlanmasına, kapı ve kilit konusunda alanında uzman bir kişinin de yer alacağı heyetle naip hakim gözetiminde olayın yaşandığı evde keşif yapılmasına hükmetti. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilirken, duruşma 7 Ocak 2020’ye ertelendi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler