Musul’un Sincar ilçesinin 3 Ağustos 2014'te IŞİD tarafından işgal edilmesinin ardından kaçarak Türkiye’ye gelen Ezidi Kürtlerin, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından yerleştirildikleri Yenişehir Belediyesi’ne bağlı piknik alanı boşaltılıyor. Yenişehir Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından, Ezidilerin kaldıkları alan, AFAD’a devredildi. Kampın barınma kriterleri taşımadığını tespit eden AFAD ekipleri tahliye kararı aldı. Sincar'ın Kasım 2015'te IŞİD'den geri alınmasına rağmen ülkelerine dönmeyen Ezidiler ise şimdi kendi aralarında ne yapacaklarını tartışıyor.
"Türkiye ülkemiz, Diyarbakır memleketimiz"
Yenişehir Piknik Alanı’nda kalan Ezidilerden Ahmet Haci, Türkiye ve Diyarbakır’ın gösterdikleri misafirperverlikten çok etkilendiğini söylüyor. Ancak bir daha Şengal’e (Sincar) dönmek istemediklerini belirtiyor:
“2,5 seneden beri burada yaşıyoruz. Sıkıntılarımız da oldu güzel zamanlarımız da. Sonuçta çok büyük bir zulme uğradık ve kaçarak canımızı kurtardık. Allah herkesten razı olsun. Türkiye artık bizim ülkemiz, Diyarbakır da memleketimiz. Artık gittiğimiz yerlerde ‘Nerelisiniz’ diye sorduklarında biliyorum ki pek çoğumuz ‘Diyarbakırlıyız’ diyecektir. Ezidiler, sakin bir millettir, kimseye zararımız dokunmaz. Ancak IŞİD gelip 5 bin insanımızı öldürdü. Bir o kadarını kaçırdı. Dayımı ailesiyle birlikte ellerinde tutuyorlar hâlâ. Fırsat bulduklarında telefonla arıyorlar bizi. Durumları çok kötü ve ağır işkence altındalar. Psikolojimiz bozuk ve kendimize gelebilmemiz çok zor. Acımız bitmek bilmiyor.”
"Avrupa’ya gitmek istiyoruz"
Piknik alanındaki yetersizlik nedeniyle başka kamplara nakledilmelerini istişare ettiklerini söyleyen Haci, esas gitmek istedikleri yerin Avrupa olduğunu söylüyor.
“IŞİD geldiğinde yıllarca yan yana yaşadığımız Arap komşularımızdan bazıları onlara yardım ettiler ve bizi sırtımızdan vurdular. Bu nedenle bir daha Şengal’e dönmemiz mümkün değil. Çünkü gittiğimizde bizi acılarımız karşılayacak. AFAD ekipleri buranın piknik alanı olarak düzenlendiği için kamp olarak kullanılamayacağını belirttiler. Çadırlar kullanım ömrünü tamamlamış, su ve altyapı sıkıntıları var. Biz de bir heyetle Midyat’taki kampı ziyaret edip baktık. Bir süre sonra Malatya ve başka kamplara da bakacağız. Sonrasında seçtiğimiz yere göre nakil gerçekleşecek. Ancak bizim gitmek istediğimiz yer Avrupa ülkeleri. İlk geldiğimiz zaman yaklaşık 6 bin kişiydik. 1150 kişi kaldık. Diğerleri Avrupa’ya gittiler. Bizim de gitmek istediğimiz yer Avrupa ve Türkiye’den bize bu konuda yardımcı olmasını bekliyoruz.”
"Buraya alıştık"
Diyarbakır’a ailesiyle birlikte gelen Halef Yusuf da diğerleri gibi Avrupa’ya gitmek istiyor. O zamana kadar eksiklikleri olsa da Diyarbakır’daki piknik alanında kalmak istediğini söylüyor:
“IŞİD, bizim insanımızı kesti, yaktı, parçaladı. Kaçanlar kaçtı, kaçamayanları zorla kendilerine asker yaptılar. Biz ölümden kaçıp geldik ve burası kurtulduğumuzu anladığımız yer oldu. Onun için Diyarbakır halkına sevgimiz var. Kampta sıkıntılarımız olsa da Avrupa’ya gidinceye kadar kalmak isterim ben. AFAD’dan gelenlerle konuşup istişare ediyoruz. Bizi zorlamıyorlar. Ortak bir yol bulmak için karşılıklı görüşüyoruz. Midyat’taki kamp güzel bir kamp, imkânları iyi. Ama rahat dışarı çıkamayız diye endişeleniyorum. Bazılarımız zaman zaman Irak’a gidip geliyoruz. AFAD’ın kamplarına girdiğimizde rahat gidip gelememekten korkuyorum.”
"Avrupa için kendimizi denize atmak istemiyoruz"
Tahsin Haci Musa, Ezidilerin ileri gelenlerinden. Televizyonda izlediği mültecilerin dramını hatırlatarak Avrupa için kendilerini denize atamayacaklarını söylüyor:
“Geriye dönmemiz mümkün değil, ileriye bakmamız gerekiyor. Kendimize gelmeye ve psikolojimizin düzelmesine ihtiyacımız var. Çok büyük bir travma yaşadık hepimiz. Onun için ne geriye dönmek ne de Araplarla bir arada yaşamak istiyoruz. Bu nedenle Avrupa tek şansımız. Türkiye bize sahip çıktı, insanlar ekmeğini bölüştü. Minnettarız. Kimse bizi istemediğimiz bir şeye zorlamıyor. AFAD ekipleri ile istişare halindeyiz. Bizim için en iyisinin ne olacağını tartışıyoruz. Sonra kamp boşaltılacak. Burası AFAD kampı olmadığı için mülteci statüsünde değiliz. Öyle olunca doktor, ilaç ve bazı haklardan yararlanamıyoruz. Kalabileceğimiz bir kamp bize bu imkânı da sağlayacak. Mülteci kimliği aldıktan sonra Avrupa’ya gidişimiz daha kolaylaşacaktır. Yoksa gidip kendimizi denizin suyuna atıp boğulmak istemiyoruz.”
Ezidi heyet kampları geziyor
Diyarbakır’da Ezidilerin kaldıkları piknik alanı artık AFAD’ın kontrolünde. Alandaki eksiklikleri tespit için çalışma yürüttüklerini belirten bölgedeki AFAD yetkilileri her adımın Ezidiler ile istişare edildikten sonra ortak kararla atıldığını belirtiyorlar.
AFAD ekipleri yaptıkları çalışma sonucu piknik alanında sondaj suyu içildiğini, altyapının ise yetersiz olduğunu tespit etmiş. Kış koşullarına uygun olmayan çadırların üç yıldır kullanıldığını, ayrıca kampın dört parçaya bölünerek her bir parçasının bir belediyenin kontrolüne verilmesi nedeniyle standardın bulunmadığı belirlenmiş.
Ezidiler arasından kurulan bir heyet de kampları geziyor. Hangi kampı seçerlerse oraya nakledilmeleri planlanıyor.
IŞİD, Musul'un Sincar ilçesini ele geçirmesinden bölgede bir katliam yapmış, 4 bini aşkın kişiyi de kaçırmıştı. Katliamdan kaçarak Türkiye’ye gelen yaklaşık 6 bin Ezidi, bu süre içerisinde Diyarbakır’da Yenişehir Belediyesi’ne ait piknik alanındaki çadırlarda kaldılar. Kampın giderleri belediye bütçesinden ve halktan toplanan yardımlarla karşılandı. Yenişehir Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından Ezidilerin kaldıkları piknik alanı da AFAD’a devredildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz