Görür: “Depremde İstanbul’daki 14 barajın 7’si çok tehlikeli”

Jeolog ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, “Depremde İstanbul’da 14 barajın, 7’si çok tehlikeli. Yani bu depremi çıkartır veya çıkartmaz. Ayrıca İstanbul’da en az 100 milyon ton atık çıkar. Bunları şimdiden, uluslararası yöntemlere göre nasıl bertaraf edeceğiz? Nasıl bunları ortadan kaldıracağız? Nasıl geri dönüşüme tabii tutacağınızın planlanması lazım.” dedi.

Görür: “Depremde İstanbul’daki 14 barajın 7’si çok tehlikeli”

Bakırköy Florya’da ‘Afete Dayanıklı Şehir 17 Ağustos Anma Programı’ paneli düzenlendi. Panele, konuşmacı olarak Endüstri Mühendisi Prof. Dr. Burcu Balçık, ODTÜ Şehir Planlama Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hüseyin Tarık Şengül ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür katıldı. ‘Deprem ve İstanbul’ konulu sunum yapan Prof. Dr. Naci Görür, endişeyle beklenen ’Marmara Depremi’ ve ’İstanbul Depremi’ hakkında uyarılarda bulundu. Görür, “İstersek sahaya inip İstanbul’u depreme hazırlamaya başlayabiliriz. Zaten ben merak ediyorum. Niye bekliyoruz ki? Sürekli proje, proje, proje, proje, bütün raflar doldu proje. Dünyada en fazla deprem hazırlık projesi yapan Türkiye’dir eminim. Öyle İstanbul bakir bir yer değil. Yani depremle ilgili hazırlığın yapılmadığı yer değil. 1999’dan bu yana gerçekten İstanbul’da inanılmaz derecede depreme hazırlık çalışmaları yapıldı. Ama sonuç daha tam olarak İstanbul depreme hazır değil. Yapılması gerekenlerin yanında daha az. Onun için İstanbul’da sıfır çalışma diye bir şey yok.” diye konuştu.

“Deprem gelmeden ilk defa hazırlık bu hükümet tarafından yapıldı”

Depremi beklemeden hazırlıkların ilk defa mevcut hükümet tarafından yapıldığını anlatan Görür, “Bu hükümet ilk kez 2006 yılında dedi ki: ’Bundan sonra biz depremin olmasını beklemeden, biz özellikle risk yönetimini uygulamaya başlayacağız. Deprem gelmeden önce zarar azaltıcı çalışmalar yapacağız.’ Doğru olan çağdaş olan bu. İstanbul için gelin özel bir kanun çıkartalım. Bu özel olması gerekmiyor. Bütün deprem hazırlığına girilmiş kentlerde deprem ve hazırlama adını öyle koyalım. Kanunu çıkartalım. Şimdi o kanunla birlikte siz ne tür zorlukla karşılaşıyorsanız işte Türkiye Büyük Millet Meclisi onu çözün. Yani çok zor bir şey değil. İnsanlarımız ölmesin diye lütfen bunu da yapın.” diye konuştu.

“Büyük depremlerin oluşacağı periyotlara giriyoruz"

Deprem hazırlığı için belediyeler ile merkezi hükümetin omuz omuza irade birliği yaparak hazırlık yapılması gerektiğini söyleyen Görür, “Halkı muhakkak bu işin içine sokacaksınız. Halk da bu güç içerisine üçlü olarak girecek. Eğer İstanbullu deprem kültürüne, bilgisine bilincine bilgi ve birikimine haiz değilse İstanbul’u depreme asla hazırlayamazsınız. İstanbul’daki insanlarımızın, eğer ki deprem kültürü olsa, bilinci olsa, burada kaçak göçek bina yapılmaz. Halkın bu işe sahip çıkması lazım. Depreme halk sahip çıkmaz, talep etmezse yerel ve merkezi yönetimlerden siz bu depremi hazırlanmayı unutun, hepimizin ömrü bu asır süresince depremlerde on biner on biner, elli biner, elli biner gömeriz insanları bize. Bunu şaka etmiyorum. Çünkü gelecek periyodun nasıl geleceği belli. Öyle bir periyotta yaşıyoruz ki büyük depremlerin artık oluşmaya başlayacağı dönemlere giriyoruz.” diye belirtti.

“İstanbul’daki 7 baraj depremde çok riskli”

İstanbul’daki barajlardan 7 tanesinin depremde riskli olduğunu anlatan Prof. Dr. Görür, “İSKİ’nin barajlarında ben de hasbelkader görev yaptım. Teknik üniversiteden ekibe de ince sondajlarla çalışma yapıyorduk. 14 tane barajın 7’si çok tehlikeli. Yani bu depremi çıkartır veya çıkartmaz. Ayrıca İstanbul’da en az yüz milyon ton atık çıkar. Atık dediğim olur. Bunun için de asbest de dahil, parlayıcı, patlayıcı, toksin, kimyevi maddelerin hepsi. Bunları şimdiden, uluslararası yöntemlere göre nasıl bertaraf edeceğiz? Nasıl bunları ortadan kaldıracağız? Nasıl geri dönüşüme tabii tutacağınızın planlanması lazım.” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA