Silvan Barajı inşaatında kepçe operatörü olarak çalışan bir kız çocuğu babası Mahmut Taşkıran, 23 Mayıs 2017'de akşam saatlerinde PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldı. Arama çalışmaları sürerken, Dolapdere köyü mevkiinde köylüler yol kenarında Taşkıran'ın cesedini buldu. Taşkıran'ın ölümüyle ilgili gözaltına alınan 4 kişi, tutuklandı.
Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, Mehmet Şerif Baykuşak hakkında 'Kasten öldürmeye yardım etme', 'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 28 yıla kadar, Osman Yalavuz hakkında 'Suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla yağma' ve 'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 15 yıla kadar, Tahsin Toğcu hakkında 'Silahlı terör örgütüne üye olma' ve Suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla yağma' suçlarından 30 yıla kadar, Sabri Fidan hakkında ise 'Kasten öldürmeye yardım etme', 'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 28 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
DAHA ÖNCE DE KAÇIRIP, İŞKENCE YAPMIŞLAR
İddianamede, Mahmut Taşkıran'ın PKK'lı teröristler tarafından 12 Kasım 2016 tarihinde de kaçırıldığı, 3 gün alıkonulduğu belirtildi. Serbest bırakılmasının ardından Taşkıran'ın alınan ifadesine de yer verildi. İfadesinde, kod adları 'Agit' ve 'Demhat' olan iki teröristin yanına gelerek ellerini kelepçelediğini belirten Taşkıran, "Yüzümü kapatarak beni bir araca bindirdiler. Lice'ye yakın bir yere götürdüler. Terör örgütü üyeleri bana işkence yapıp, dövdü. İlk gittiğimiz kampa kobra helikopterler tarafından ateş açıldı. Kampın güvensiz olduğu gerekçesiyle beni başka yere götürdüler. 2 Aralık günü bir terörist gelerek, örgütün beni affettiğini söyledi ve bıraktılar" dedi.
AİLESİ BIRAKILMASI İÇİN ÖRGÜTE PARA VERMİŞ
Maktulün bırakılması için örgütle pazarlık yapan ailenin istenen parayı vermesiyle Taşkıran'ın serbest bırakıldığını söylediklerini belirten savcı, yapılan araştırmalar neticesinde 'Agit' kod adlı teröristin İran uyruklu Yusuf Reşidi, 'Demhat Cilo' kod adlı teröristin ise Eyüp Çelik olduğunu kaydetti. Mahmut Taşkıran'ın cesedinin battaniye ile örtülü şekilde bulunduğunu ve göğsünde mermi izlerinin olduğunu belirten savcı, maktulün olay günü çocuğunun rahatsız olduğu gerekçesiyle işyerinden ayrıldığını kaydetti. Maktulün eşinin, çocukları ile birlikte Kulp ilçesinde ailesinin yanında olduğunu ve çocuklarının hasta olmadığını belirten savcı, Taşkıran'ın şantiyeden çıkmadan önce şüpheli Mehmet Şerif Baykuşak ile telefonla görüştüğü belirtildi. Baykuşak'ın maktül ile olay saatine yakın zamanlarda 12 defa, sık aralıklarla görüşme yaptığını kaydetti.
ÖRGÜT MENSUPLARI ZORLADI
Mehmet Şerif Baykuşak ifadesinde, "Mahmut Taşkıran ile Silvan'da kıraathanede buluştuk. Mahmut, örgütün kendisine haber gönderdiğini, ikisini de Mehmet Şerif'in evinin yanından alacaklarını söyledi. Sabri Fidan benim telefonumla Mahmut Taşkıran ile görüştü. Saat 19.00 sıralarında evime vardım. Saat 19.20'de terör örgütü mensupları geldi. Mahmut'u çağırmamı istediler. Bunun üzerine maktulü çağırdım. Örgüt mensuplarının zorlaması sebebiyle 10 dakika arayla sürekli arayıp, durumu sordum. Sonra örgüt mensupları beni götürüp, 3 gün boyunca kamplarında tuttular" dedi.
İNFAZDAN SONRA NOT BIRAKTILAR
Mehmet Şerif Baykuşak'ın, infaz anına kadar maktul Mahmut Taşkıran ve diğer şüpheli Sabri Fidan ile yoğun telefon görüşmesinin olduğunu belirten savcı, olaydan 22 gün sonra maktulün evinin önünde, 'Dikkatli ol, ne olur, ne olmaz' yazılı kağıt ile ertesi gün üzerinde 'İntikam 3x3x3x, dikkatli ol, 1x1x1x' yazılı kağıt parçası bulunduğunu kaydetti. Mahmut Taşkıran'ın kaçırıldığı sırada kullandığı aracının 17 Haziran 2017 günü, Bayrak 54 operasyonu sırasında Kerpiçören Mahallesi kırsal alanında bulunduğunu belirten savcı, aracın bölücü terör örgütü mensuplarınca gasp edildiği ve kullanılıp, terk edildiğinin düşünüldüğünü kaydetti. Aracın yapılan incelemesinde şüphelilerden Osman Yalavuz'un parmak izlerinin tespit edildiği, belirtilen iddianamede, aracın Kuzey Irak'a kaçarken yakalanan şüpheli Tahsin Toğcu tarafından kullanıldığı ifade edildi.
Mehmet Şerif Baykuşak'ın, PKK terör örgütünün hiyerarşik yapısında yer aldığı, Mahmut Taşkıran'ın infazının gerçekleştirilmesi amacıyla kırsal alana götürülmesinde örgüt mensupları ile birlikte hareket ettiği, öldürülme eylemi öncesinde maktülü telefonla örgüt mensuplarına yönlendirdiği belirtilen iddianamede, bu katılımın örgütün iradesi doğrultusunda gerçekleştiği ifade edildi. Maktulün ilk kaçırıldığı sırada kullandığı araç üzerinde şüpheli Osman Yalavuz'un parmak izlerinin çıktığını belirten savcı, şüphelinin bu eylemi PKK terör örgütünün emir ve talimatları doğrultusunda gerçekleştirdiğini ifade etti. Şüpheli Sabri Fidan'ın PKK terör örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde yer aldığı, Taşkıran'ın infaz edilmesi için kırsal alana götürülmesinde örgüt mensupları ile birlikte hareket ettiğini belirten savcı, Kuzey Irak'a kaçarken yakalanan Tahsin Toğcu'nun maktulün aracının gasp edilmesini PKK terör örgütünün emir ve talimatları doğrultusunda gerçekleştirdiğini vurguladı.
Kaynak: Diyarbakır Söz