Diyarbakır Ulu Cami, Hazreti Süleyman Cami ile 27 Şehit Sahabe Türbelerine gelen ziyaretçilerin İslamî hassasiyeti dikkate almalarını isteyen Diyarbakırlılar, mabetlere ve dini değerlere saygı gösterilmesi, erkek ve kadınların uygun bir kıyafetle ibadet edilen yerlere girilmesini istediler.
Camilerin İslam adabına uygun bir şekilde ziyaret edilmesi gerektiğini belirten ilahiyatçı ve cami cemaati, yurt içinden ve yurt dışından gelen ziyaretçilerden bazılarının kılık kıyafetine dikkat etmediklerini söyleyerek, görevli personellilerin bu kişileri uygun bir üslupla, kırmadan uyarması gerektiğini ifade ettiler.
Diyanet ve Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası (Diyanet-Bir-Sen) Bölge Başkanı Cüneyt Özmen, Camilerin Allah’ın birer evi olduğuna dikkat çekerek, bütün insanların camilere saygılı olması gerektiğini belirtti.
“İslam dininin şiarları olan mescitlere adaplar çerçevesinde girilmelidir”
Cami adabına herkesin dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Özmen, “Camilerimiz yüce Allah’ın birer evleridirler. O zaman Müslümanlara ve bütün insanlara düşen vazife camilere saygılı olmalarıdır. İslam dininde camilere giriş adapları vardır. Bazı fıkıh kitaplarına ve hadis kitaplarına baktığımız zaman mescitlerin adabı diye geçmektedir. Dolayısıyla bu adaplara müslim, gayri müslim, herkesin riayet etmesi gerekir. Zira İslam dininin şiarları olan mescitlere yakışanda budur. Diyarbakır’a baktığımız zaman tarihi mescitler vardır. Beşinci Harem-i Şerif olan Ulu Cami ve Hz. Süleyman Camisi bulunmaktadır. Hz Süleyman Resullulah’ın sahabelerindendir. Onunla birlikte 25 sahabe daha metfundurlar. Dolayısıyla kişi sağ iken nasıl bir saygı içerisinde oluyorsa öldükten sonrada o saygı içerisinde onlara selam verip hem kendimize hem de onlara duacı olmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
“Uyarıcı levhaların olması gerekir”
Camilere gelen ziyaretçilerin camilere yakışacak bir şekilde giyinmeleri gerektiğini belirten Özmen, görevlilerin camiye uygun giyinmeyen ziyaretçileri güzel bir üslupla uyarmaları gerektiğini ifade etti.
Camilere gelen ziyaretçiler için cami adaplarının içerdiği tabelaların asılması gerektiğine işaret eden Özmen, “Havalar da güzel oluyor ve bir inanç turizmi söz konusudur. Gençler grup halinde gelip Hazreti Süleyman Cami, Ulu Cami başka mescitlerimiz ve tarihi yerlerimizi ziyaret ediyorlar. Kişi oraya girdiği zaman giyim kuşamı yerinde olması lazım. Başı açık bayanların başlarını örtmeleri, hatta kimisi ayakkabısıyla giriyor. Bilmiyorlar, onlara yardımcı olmamız lazım. Veyahut da kısa şortlarla camilere giriyorlar. Orada bulunan güvenlik personeli ve orda çalışan insanlara görev düşmektedir. Onları güzel bir üslupla uyarmaları lazım. ‘Cami adapları şundan ibarettir’ diye bir tabela asmaları lazım. Hatta bayanlar için orada eşarp bulundurabilirler. O şekilde yardımcı olmamız lazım. Yoksa girmeyin görmeyin dersek o zaman onları İslam ve İslam dininden, İslam’ın güzelliklerinden nefret ettirmiş oluruz. Onları da kazanmamız lazım. O kazanma da elbette güzel bir üslupla, güzel bir dille ifade edilirse inanıyorum ki herkes riayet edecektir.” dedi.
Cami cemaati İstanbul’da bulunan Sultan Ahmet Camisi örnek vererek, yetkililerden bu anlamda önlem alınmasını talep ettiler.
Cami cemaatinden Furkan Uçar, Hazreti Süleyman ve 27 sahabenin medfun bulunduğu yer ile Ulu Camiye gittiklerinde açık bayanları ve kapili erkeklerle karşılaştıklarını belirterek, camilerin bu durumunun ne İslam’a, ne örfe ne de adetlere uygun olmadığını söyledi.
“Müftülük el atsın”
İstanbul’daki Sultan Ahmet Camisinin örneğine işaret eden Uçar, “Sultan Ahmet’e gelen turisttir, İslam ile alakaları yok ama etek giymeleri mecburidir. Müslüman bir şehirde bulunduğunu bildiği için saygı duyuyorlar. Biz Müslümanlar kendi mabetlerimize, camilere girmiyoruz uygun olmayan bir şekilde giriyoruz. İl müftümüz buna el atması gerekir. Burası sahabe şehridir ve hepimizin saygı duyması gerekir.” ifadelerini kullandı.
Cami cemaatinden Harun Pamuk da İslamiyet’in teslimiyet anlamına geldiğini hatırlatarak, Müslümanların Allah’ın emirlerine göre yaşaması, o şekilde de cami ve türbelere girmesi gerektiğini söyledi.
“Kilisenin kurallarına göre içeri giriliyorsa niye caminin kurallarına göre camiye girilmiyor”
Müslümanlar olarak bu tür uygunsuzluklara karşı olduğunu ifade eden Pamuk, “Burada güvenlik personeli olmasına rağmen ibadet yerlerine böyle girilmesi uygun olmaz. Biz Müslümanlar olarak bu şekilde camilere ve türbelere girilmesine karşıyız. Benim çocukluğum Meryem Ana Kilisesinin olduğu semtte geçti. Oraya gidenler ne kadar gayri İslam’ı bir şey varsa oranın kuralına göre içeri giriyorlar. Ama İslam’a gelince kendi kafasına göre girip çıkabiliyorlar. Ulu Camide tanık olduğum turist gördüm, çıplak bir vaziyette caminin tam içine girdi. Orada imam veya görevli yok muydu? Uyarması gerekirdi.” şeklinde konuştu.
“Camilere giriş çıkışlar da İslam’a göre olsun”
Camiye İslam uygun bir şekilde girilmesi gerektiğini belirten Hamdullah Güler ise “Kiliselerde, Müslüman veya onların dininden olmayanlar belli bir çizgiye kadar gidebiliyor. Bizim mescitlerimizde de İslam’ın kurallarına göre alınmasını istiyoruz. Ne yazık ki bugün herhangi bir önlem alınmıyor. Helal harama dikkat edilmiyor. Başlarını örtsünler, İslam adabına uygun bir şekilde camiye girsinler.” dedi.
“Mabetlerimize gelenler İslami hassasiyetlerimizi dikkate almalı”
Murat Yıldız da Ulu Caminin İslam’ın 5. Haremi şerifi, Hazreti Süleyman Camisinde ise 27 sahabenin medfun olduğunu hatırlatarak, şehitlerin makamlarının bulunduğu bir yere saygı çerçevesinde girilmesi gerektiğini söyledi. Yıldız, “Biz, Müslüman olmayanların da İslam’a uygun bir şekilde giyinmelerini ve öyle camiye girmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü saygı çerçevesinde insanlar bir inancı benimsemeyebilir. Ama birbirine saygı duyarak benimseyebilirler. Biz Kiliseyi gezerken oradaki görevliler bize, ‘şu kurallara uymanız gerekiyor’ diyerek uyarıda bulunuyor. Biz Müslümanlar ise eğer mabetlerimize ibadet edecek yerlerimize birileri gelip gezmek görmek istiyorsa bizim İslami hassasiyetlerimizi dikkate alarak bunu yapmaları gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Abdurrahman Melikoğlu ve Cihan Yalçın Kaya ise Diyarbakır’da bulunan 5’inci Haram-i Şerif olan tarihi Ulu Camii ve 27 Şehit Sahabenin medfun bulunduğu Hz. Süleyman türbesine gelen ziyaretçilerin görevliler tarafından denetlenmesi gerektiğini önerisinde bulundular.
Kaynak: Diyarbakır Söz