Savur’da “sıtma belirtilerinin” ortaya çıkması, bölgede “sağlık alarmı” verilirken, 2 bin 400 kişiden kan örneği alındı. Hastalığın sık görüldüğü Başkavak Köyü'nde evler ilaçlanıyor. 3 bin nüfuslu köy ablukaya alınırken, bölgedeki yerleşim yerleri için de uyarı yapıldı.
Mardin’in Savur ilçesindeki bazı köylerde “sıtma” hastalığı belirtisinin baş göstermesi bölgede “sağlık alarmı” verilirken, 2 bin 400 kişiden kan örneği alındı. Bölgedeki bir çok yerleşim yerinde sağlım taraması başlatılırken, evlerde ilaçlanıyor.
KORKUTAN ŞÜPHE; SITMA MI?
Mardin Valisi Turhan Ayvaz, yaptığı açıklamada, Savur ilçesinde bazı köylerde vatandaşların çeşitli şikayetler üzerine hastaneye başvurduğunu belirtti. Rahatsızlanan vatandaşlardan kan örneği alındığını aktaran Ayvaz, ''Tahlil sonuçlarını bekliyoruz. Şu anda net bir şey yok. İçtikleri sudan kaynaklanabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca Irak ve Suriye'den gelen şoförlerin bıraktığı bir mikroptan kaynaklanabileceği üzerinde de duruluyor. Tahlil sonuçları çıktıktan sonra, net bir açıklama yapacağız'' diye konuştu.
HASTALIĞIN SIK GÖRÜLDÜĞÜ KÖY
Mardin Halk Sağlığı Müdürlüğü ekipleri tarafından, şu ana kadar sıtma hastalığı şüphesi üzerine 2 bin 400 kişinin kan örneğinin alındığı köyde, sağlık ekipleri çalışmalarını sürdürüyor. 3 bin nüfuslu köyde bir yandan vatandaşlardan kan örnekleri alınırken, bir yandan da evlerde ilaçlama çalışması yapılıyor.
Köy sakinlerinden Hakkı Kavak, iki kızının sıtma hastalığına yakalandığını ileri sürerek, ''3 yerin kanalizasyonu köye akıyor. Köyde şu anda 100-150 tane sıtma hastası var. Pis sulardan kaynaklandığını düşünüyoruz. Bir an önce yetkililerin buna çözüm bulmasını istiyoruz" dedi.
KANALİZASYON KÖYÜNDE İÇİNDEN
Erkan Kavak da bir çok yakının sıtma hastalığına yakalandığını ileri sürerek, ''Köyde bütün kirli sular açıkta akıyor. Bütün çocuklarımız rahatsızlanıyor. 50-60 çocuk bu hastalığa yakalandı. Tahlil sonuçlarına göre 100 civarında hasta var. Köyü karantinaya alabileceklerini söylüyorlar. Sağlık ekipleri gelip kan alıyor ve ilaç sıkıyor'' diye konuştu. Mardin Halk Sağlığı Müdürlüğü yetkilileri, köyde yapılan çalışmaların bir kaç gün daha sürebileceğini belirtti.
SITMADA ARTIŞ GÖZÜKÜYOR
Buarada, Dicle Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Kemal Çelen, sıtma hastalığının ''plasmodium'' isimli protozoon grubu bir paraziter hastalık olduğunu ifade etti.
Türkiye'de en sık görülen formunun Plasmodium vivax (Yinelenen sıtmanın en sık ve en yaygın nedenidir. P. vivax insanlara sık bulaşan sıtma parazitlerinin dört türünden birisidir) olduğunu kaydeden Çelen, ''Dişi anofel türü sivrisinekler aracılığıyla bulaştığı için hastalıkla mücadele konusunda en etkin yöntem bataklık ve açık kanalizasyonla mücadele etmektir. Son 10 yıllık sürece bakıldığında sıtma vakalarının sıklığında gözle görülür bir düşüş izlendi. Ancak sivrisineklerle etkin mücadele olmadığı müddetçe bölgemizde sıtma vakaları görülmeye devam edilecektir. Bu konuda en etkin mücadele batıklık ve kanalizasyonların ıslah edilmesi ile mümkün olacaktır'' diye konuştu.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Belirli aralıklarla oluşan ve titreme ile başlayan ateş ve sonrasında bol terleme ve halsizlikle sonlanan atakların sıtmanın en önemli klinik bulgusu olduğunu dile getiren Çelen, şunları söyledi:
''Bu periyotlar bazen 48-72 saatte bir olurken bazı vakalarda 24 saatte bir meydana gelmektedir. Endemik bölgeye (sıtma vakalarının görüldüğü bölgeler) gidecek olanlara koruma amaçlı tedaviler verilmelidir. Klinik bulguları olanlar mutlaka en yakın sağlık merkezinde sıtma açısından taranmalıdır. Sıtma tanısı konulanlara toplamda iki farklı ilaçla 14 günlük bir tedavi uygulanmalı. Tedaviye başladıktan en geç 48 saat içerisinde hastanın klinik tablosu düzelmeye başlar. Ancak çok farklı sistemleri de tutabileceği göz önünde tutulmalıdır. Bu nedenle ağır seyreden vakalar da olabilir. Bulaşıcı hastalık grubunda olduğu unutulmamalı, birden çok vakaya aynı bölgede rastlanabilir. Muhtemel kaynağın kurutulması gerekir. Sıtma her zaman görülen bir hastalık olmasına karşın, son yıllarda görülme sıklığı azalmıştı. Son yıllarda özellikle Afrika kıtasından gelen vatandaşlarımızda bazı vakalar görülmüştü.''
Kaynak: Diyarbakır Söz
