Elazığ ve Diyarbakır il sınırında bulunan Maden ilçesine bağlı Naldöken köyünde uzun süredir yolla ilgili yaşanan sıkıntıların çözüme kavuşturulmaması, vatandaşların mağduriyetlerinin devam etmesine neden oluyor.
Köylerine Ergani ilçesinden gelen yolun bozuk, Maden'e giden yolunsa kışın kar nedeniyle kapandığını anlatan köy sakinleri, acil durumlarda hastalarını hastaneye götüremediklerini ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiklerini ifade ettiler.
Kış aylarında yol sorunlarının fazla olduğunu belirten köylülerden Ramazan Şahin, hastalarının bu nedenle büyük zorluklar yaşadıklarını söyledi.
Şahin, "Birkaç ay önce gelinim doğum yapacaktı. Yollar kapalı olduğu için direkt Elazığ'daki hastaneyi aradım. Bana, ulaşımın olmadığını söylediler. 'Peki, şimdi ne olacak?' deyince 'Helikopteri göndereceğim. Sadece hasta binecek, siz onunla gitmiyorsunuz.' dediler. Ben de gelinimi tek başına yollayamayacağımı söyledim. 'Yarın bir sıkıntı olsa sorumlusu sensin.' deyince 'Hayır, ben değilim. Mesuliyet sizin üzerinizdedir.' dedim. Kendinizi benim yerime koyun. Bir gelini tek başına Diyarbakır'da gönderebilir misiniz? Elazığ olsa yine neyse çünkü orada akrabalarım var. Bu nedenle, gönderemem, dedim. 4x4 araç göndermelerini isteyince 'Yerde 3 metre kar var. Nasıl sana gönderelim?' dediler. 'Ergani yoluna kadar bizi götürün, gerisini biz hallederiz.' dedim. Allah razı olsun, 4x4 araç geldi ve götürdüler. Yalnız yollar kapalı olduğu için gelinim yaklaşık 15 gün Diyarbakır'da kaldı. 15 gün sonra yaklaşık 20 köylüyle gidip yolu ellerimizle açtık. Sonrasında taksiyle eve getirdik. Yol konusunda çok ihtiyacımız var. Elazığ yolunun bize bir faydası yok. Yazın nerede olsa gidersin. Yollar illaki idare oluyor. Kışın hiç olmuyor. Ergani yakındır. Ergani yolu yapılsa sıkıntımız biter ama bu da biraz zor, yapılmıyor. Bu yol 21 ya da 22 kilometredir. 10 kilometresi bize, diğeri ise Diyarbakır'a aittir. O yüzden sıkıntı çıkarıyorlar." dedi.
"Ölünceye kadar bu sınırın sıkıntısını mı çekelim?"
Köylerini ziyarete gelen siyasetçilerin, sorunlarını çözmek için çaba göstermediklerinden dert yanan Selami Aydın, şunları söyledi:
"15-20 gün önce siyasetçiler geldiler. Özellikle bu yolun durumunu sordum. 'Biz yıllardır bu sıkıntıyı çekiyoruz. Niye bu sıkıntıyı çekiyoruz?' diye sordum. Adamlar bana 'sınır sıkıntısından' bahsetti. 'Biz ölünceye kadar bu sınırın sıkıntısını mı çekelim?' dedik. 'Şu anda biz seçimi bekliyoruz. Zaten seçimi bilmem hangi parti kazanacak. O da suçludur. Oraya da 5-6 ay sonra kayyum atanacak. O zaman konuşacağız, bu yolu çözeceğiz. O da belki çözeceğiz.' dedi. Hâlbuki hiç çözemezler. Şimdiye kadar çözemedilerse hiç çözemezler. Zaten şu anda kayyum değil. Çözemezler, sadece bizi kandırmak için oyalıyorlar. Gerçekten yol yüzünden kışın çok sıkıntı çekiyoruz. Bizim elektrik sıkıntımız da var. En ufak rüzgâr geldi mi elektrik gidiyor. Yağmur ve kar yağınca da elektriğin gittiği oluyor."
Köyün sıkıntılarını anlattıklarında yetkililer tarafından yalanlandıklarını kaydeden Aydın, "Köyün bu sıkıntıları var ama söylediğimizde bizi yalanlıyorlar. Buyursun, gelip baksınlar. Benim çocuğum Maden'de okuyor. Elazığ'da Naldöken ve Zuğur evleri, servisi olmayan 2 köydür. Niye? Biz de insan değil miyiz? Benim şu anda maaşım da yok. Servis parasını veremiyorum. Yetkili kişiler bunu duysunlar, bize yardımcı olsunlar. Bizim bu yol ve elektrik sıkıntımızı, sağlık ocağı sıkıntımızı çözsünler. Cumhurbaşkanı, 'Benim ülkemde yolsuz köy kalmasın.' diyor. Madem yolsuz köy kalmasın o zaman biz niye yolsuz kalmışız? Gerçekten biz burada unutulmuşuz. Mesela biz burada tarımla uğraşmak istiyoruz ama yoldan dolayı yapamıyoruz. Çünkü sıkıntımız var." ifadelerini kullandı.
"Köy her şeyden mağdur"
Yetkililerden altyapıyla ilgili sorunların giderilmesini isteyen İsmail Yıldız, "Kışın bitmez bir sorunumuz var. Elazığ'a giden yolumuz 26-27 gün boyunca kapalıydı. Elektrik yoktu. Niye? Yol olmadığı için elektrik de olmaz. Çünkü elektrik de buraya tepeden geliyor. 14-15 gün elektrik gelmedi, 26-27 gün de yol kapalı kaldı. Biz yetkililerden şunu istiyoruz: Buraya sadece altyapı yapılsın. Biz asfalt yapılmasını istemiyoruz ki. Elazığ asfaltı bize 100 kilometredir. Kışın çalışmıyorsa asfalt olmuş neye yarar? Bizim için önemli olan kışındır. Kışın bu yolun yapılmasıdır. Elektrik de Armutova'dan gelsin. Elektrik gidip geliyor. Belki de buzdolapları yandı." şeklinde konuştu.
"Köyümüz sınırda olduğu için bu yol yapılmıyor"
Naldöken'in, Elazığ'ın en uzak köyü olduğunu sözlerine ekleyen Yıldız, "Ergani'nin sınırındadır. Sınır olduğu için bu yol yapılmıyor. Kışın da böyle rezillik çekiyoruz. Bir yağmur yağdı mı araba gitmiyor. Şu anda yine çamurdan geçilmiyor. Biz bir şey istemiyoruz, sadece altyapının yapılmasını istiyoruz. Mıcır dökülse yine yeter. Birkaç gün önce buraya geldiler. 'Yolları seçimden sonra yaparız.' diyorlar. Bence hepsi hikâye. Biz bunu yetkililerden istiyoruz. Geçen sefer geldiğinizde, 'Yol var ama bunlar yalan söylüyorlar. Medya oraya nasıl gitmiş?' demişler. Kardeşim, biz yolu açtıktan sonra basın geldi. Traktörle gidip yaklaşık 20 kişi çalıştık, çakıl ve taş döşedik. Yolda ne biçim kalıp rezil olduğumuzu arkadaşlarımız da biliyor. Bunu, arabası olan veya olmayan herkes biliyor. Artık yeter, gerçekten yeter." dedi.
"Nasıl ki balıkların suya ihtiyacı varsa bizim de burada hizmete o denli ihtiyacımız var"
Özellikle kış aylarında köylerinin büyük sıkıntıları olduğunu belirten Remzi Şerif Soysal, şu ifadeleri kullandı: "Köyümüz, Ergani, Çermik ve Çüngüş üçgenine düşmektedir. Bir türlü hizmetler gelmiyor. Yetkililere zaman zaman bildirdiğimiz halde yine de hizmetler gelmiyor. Bu yönden büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Siyasiler seçim öncesi sürekli gelip gidiyor, söz veriyorlar ama yine de bir hizmet gelmesi söz konusu değil. Yolun yapılmasını istiyoruz. Armutova'dan buraya 10 kilometredir. 10 kilometresi Elazığ hududuna giriyor, diğer taraf da Ergani'ye kadardır, orası da Diyarbakır hudutlarına giriyor. Bir nevi sahipsiz bir yoldur. Elazığlı yetkililere, 'Burası yapılsın.' deyince 'Evet' diyorlar ama bir türlü yapılmıyor. Diğer taraftan Erganili yetkililer, yol Diyarbakır hudutlarına düştüğü için ilgilenmiyorlar. Yol sorunumuz budur. Siyasiler seçimden önce geliyorlar ama icraata geldi mi yok. Acil bir durum olduğu zaman da işimiz Allah'a kalıyor. Hastamız olduğu zaman ancak traktörle götürüyoruz. Velhasıl burası sahipsiz bir köydür. Bu saatten sonra bizim, yetkililerden herhangi bir beklentimiz de yok. Laflarımız havada kalıyor. Bunlar bir türlü yere inmiyor. Nasıl ki balıkların suya ihtiyacı varsa bizim de burada hizmete o denli ihtiyacımız vardır."
"Bazen traktör bile yolda kalıyor"
Köylülerden Ramazan Yıldırım, "Bizim köyümüzün en büyük sorunu ulaşımdır. Kar yağdığı zaman yollar kapanıyor. Çamur bir yandan, traktör bile yoldan çıkamıyor. Hastalarımızı götüremiyoruz. Belediyeye başvuru yapınca 'Tamam' diyorlar ama ondan sonra bitiyor. Sonuç alamıyoruz. Bizim yolumuz buradan Ergani'ye bağlıdır. Armutova köyüyle aramızda 10 kilometre var. Bizim topraklarımız birbirine bitişiktir. Sınırımız Elazığ tarafında olduğu için yol sorunumuz var. Ondan dolayı bu yolumuz devamlı noksan kalıyor. Kışın ulaşım sıfırdır. Hastalarımızı buradan Ergani'ye götürüyoruz, Elazığ bize çok uzak düşüyor. Bizim en büyük sorunumuz bu yoldur. Yol yapılsa hiçbir sorunumuz kalmayacak. Yetkililerden, köyümüzün yolunun yapılması için yardım talep ediyoruz. Köy yolumuz Armutova'ya bağlandığı zaman hiçbir sorunumuz kalmaz. Hastamız olduğu zaman rahatlıkla götürebiliriz. Bazen hasta olduğunda yollar çamurlu ve kapalı oluyor. Traktörle götürüyoruz. Bazen traktör bile yolda kalıyor." dedi.
"Amcamın cenazesini sırtımıza alıp götürdük"
Yenimahalle mezrasında ikamet eden Resul Bakır da "Burada sıkıntılarımız hiç bitmiyor. Bu sene annem hastaydı. Karşıda bir kilometrelik yolumuz kalmış. Oradan Şeyhan'a birleştirmek için en azından onu yapsınlar. 15 sene oldu, hâlâ kim geliyorsa 'Köprüyü yapıyoruz' diyorlar ama hâlâ köprümüz yapılıyor! Devlet büyüklerimize sesleniyorum: Bizim sıkıntılarımızı görsünler. Burada ne sıkıntı çektiğimizi görüyorlar. Bu sene hayvanlar aç olduğu için Şeyhan'a saman getirdim. Orada eşek ve katırlarla 2 ton saman getirdim. Çektiğimiz çileler bellidir. Önemli olan bunları görmektir. Burada ne desek yaşamak lazımdır. Bu köprümüz çok önemlidir. Mutlaka yapılması lazım. Rahmetli amcam geçen sene burada vefat etti. Cenazeyi çayın içinde traktörle getirdik. Su, traktörü engellediği için cenaze, çayın içinde kaldı. Cenazeyi sırtımıza alıp götürdük. Burada herkes gördü. Bir çare, çözüm bulunsun. Bu, mutlaka yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.
"Kim geliyorsa köprüyü yapacağını söylüyor ama yapılmıyor"
Köprü yapılmasını talep eden Yaşar Bakır ise "Yenimahalle'de oturuyorum. Naldöken'e bağlıyız. Kim geliyorsa köprüyü yapacağını söylüyor ama yapılmıyor. Benim abim geçen sene öldü. Traktör çayın içinde kalınca sırtımıza alıp getirdik. Biz mağduruz. Samanımız bitiyor, Şeyhan'la aramızda bir kilometre var, yolu Şeyhan'a götürmüyorlar. Biz mağduruz. Onun için yolumuzu, köprümüzü yapsınlar. Hangi asırda yaşıyoruz? Bu zamanda her tarafta yol var ama bizim köy mağdurdur. Bizim köyden hiçbir taraftan çıkamıyoruz. Bir tarafa gidemiyoruz. Araba çıkmıyor, arabalar gitmiyor. Çayımız çoktur, bize bir köprü yapılsın. Biz çok çok mağduruz." şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz