Yüce Allah, Kuran’ı ramazan ayında göndermiş olması nedeniyle bu ayın oruç olarak tutulmasını istemiştir.
Ayet şöyledir: “Kuran, insanlara bir rehber, bu rehberliğin apaçık delili ve doğruyu yanlıştan ayırt edici bir ölçü olarak ramazan ayında indirilmiştir. Bundan dolayı, sizden kim bu aya ulaşırsa, onu baştan başa oruç tutsun. Ancak hasta veya seyahatte olan, başka günlerde aynı günler miktarınca oruç tutsun. Allah sizin için kolaylık diler, zorluk çekmenizi istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz ve O’na şükretmeniz içindir.“ (Bakara, 186).
Hz. Peygamber, ramazanın Allah’ın isimlerinden biri olduğunu ifade buyurmuştur (Buhârî, İman, 28). Bu durumda “şehru ramazan” ifadesi “şehrullah” yani “Allah’ın ayı” manasına gelir. Böylece “Allah’ın kitabı” ifadesi ile “Allah’ın ayı” bir araya gelmektedir. Demek ki ramazan ayı, Allah’ın kitabının indiği aydır.
Diğer taraftan, Kuran’ın Kadir Gecesi’nde indiği ve Kadir Gecesi’nin de ramazan ayı içinde olduğu dikkate alınırsa aralarındaki ilişki daha net bir şekilde anlaşılır. Kuran’ın Kadir Gecesi’nde inmeye başladığını ve 23 yılda tamamlandığını dikkate alırsak, Kuran’ın Kadir Gecesi’ni diğer günlere taşıdığını söyleyebiliriz.
Böylece Kuran’ı ihya eden, onu anlayan ve hayata geçiren insanlar diğer gün ve geceleri de Kadir Gecesi’ne çevirmiş olmaktadırlar.
Kadir Gecesi, kâinatın yaratılışından itibaren var olan bir gecedir. Varlığın yaratılış kanununun o gecede belirlenmiş olması, aslında bütün zaman ve varlıkları kapsadığı anlamına gelir. Onun bu mahiyeti, Kuran’a intikal etmiş ve Kuran’ın evrenselliğini meydana getirmiştir. Kuran’ın Allah’ın kanun kitabı olduğunu dikkate alır, “kadr” kelimesinin de aynı manayı taşıdığını düşünürsek, benzerlik ortaya çıkar.
“Muhakkak biz Kuran’ı Kadir Gecesi indirdik” (Kadir, 1); “Kesinlikle biz Kuran’ı, mübarek bir gecede indirdik” (Duhan, 3) ayetlerini, Bakara 185. ayetle bir araya getirirsek, “Kuran ramazan ayında indirildi” ifadesiyle de aynı şeyin beyan edildiği anlaşılmış olur. Böylece, ramazan ayı, Kadir Gecesi ve Kuran bir araya gelmiş, birbirine şeref vermişlerdir.
Yukarıda vermiş olduğumuz ayet, ramazan ayında gelen Kuran’ın görevlerinden bir kısmını ele almaktadır. Bunlardan biri “hüdâ”, yani “rehberlik” görevidir. Kuran’ın rehberliği hem bütün insanlık için hem de mümin ve muttakiler için olduğu anlatılmaktadır. Nefsin ve şeytanın yoğun trafiğinin bulunduğu hayatta hakikatin yolunu gösterecek ve insanı doğru yola iletecek olan işaretleri ve öğretileri Kuran vermektedir.
Kuran’ı okumayan, anlamayan, ondaki bu öğretileri göremez, anlayamaz ve onun rehberliğinin ardına düşemez. Kuran’ın diğer bir fonksiyonu da bu rehberliğin kanıtlarını vermek, öğretmek, insanın zihnine içirmek; hakla batılı, doğruyla yanlışı, iyiyle kötüyü, güzelle çirkini ayırmaktır. Kuran bu görevleri yapmak için ramazan ayında yeryüzüne indirilmeye başlandı. Onun için ramazan ayında tuttuğumuz oruç, Kuran’ın yeryüzüne inmeye başlamasının bayramı olmaktadır.
-Hocam malum ramazan ayında fitre vereceğiz. Fitre bütün aile bireyleri için mi verilecek? Ayrıca ne kadar ödenmesi gerekiyor? B.A.
Fitre bütün aile bireyleri için verilir. Fitre miktarı da şöyle hesaplanır: Kendi mutfağın için 1 ayda harcadığın masrafı 30 güne bölüp günlük harcamayı bulacaksın. Fitreyi de bu günlük harcama üzerinden vereceksin.-Yemeği sağ elle yemek dinen şart mıdır? T.N.
Yemeği hangi elle isterseniz o elle yiyebilirsiniz. Bu bir kültür meselesidir, dinle alakası yoktur. Allah mahşerde yemeği hangi elle yediğinizi sormaz, haram yiyip yemediğinizi sorar.Habertürk
Kaynak: Diyarbakır Söz
