Kızıltepe'de yeni bir yaşama başlayan, Çok Amaçlı Toplum Merkezi'ndeki (ÇATOM) kursta Türkçe öğrenen Suriyeli kadınlar, yaşadıkları savaşın acısını unutmaya çalıştıkları Türkiye'de, huzurun sürmesi için dua ediyor.
Türkçe öğrenmek için kursa katılan kadınlardan Esma Salih, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 yıl önce Suriye'nin Haseki kentinden Türkiye'ye geldiklerini söyledi.
Darbeci askerleri gördüğü gün Türkiye'de huzurun daim olması için namaz kılarak dua ettiğini anlatan Salih, bu güzel ülkede tek isteklerinin barış olduğunu aktardı.
Salih, Suriye'deki savaşta suçsuz olduğu halde çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini, bu kişilerden birinin de kardeşi olduğunu ifade ederek, "Türkiye'yi seviyorum. İçten, en kalbi duygularımla tüm Müslümanlara barış diliyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok saygı duyuyor, onu çok seviyoruz. Türkiye'de huzurun bozulmasını, darbe olmasını istemiyoruz." dedi.
- "Türkiye'de rahata kavuştuk"
Suriyeli Şükriye Abdurrahman, 4 yıl önce Suriye'den Türkiye'ye huzur için geldiklerini söyledi.
Yaşananlara tepkisini dile getiren Abdurrahman, "Biz Türkiye için güzel olan ne varsa onu istiyoruz. Türkiye'yi seviyoruz. Türkiye halkı bize çok yardım etti." ifadelerini kullandı.
Suriyeli Niroz Mamo, dört yıl önce Şam'dan geldiklerini, Suriye'deki savaşta çok mağduriyet yaşadıklarını belirtti.
"Suriye'deki savaşta çok eziyet, açlık ve sefalet çektik. Türkiye'ye geldiğimiz zaman rahata kavuştuk. Burada darbeyi kesinlikle istemiyoruz, çocuklarımızın rahat yaşamasını istiyoruz." diyen Mamo, Türkiye'de yaşamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.
- "Darbeye karşıyız"
Nevruz Maruf da 7 ay önce savaş nedeniyle Suriye'den kaçarak Türkiye'ye sığındıklarını belirtti.
Huzurlu bir yaşam için çocukları ile Türkiye'ye geldiklerini anlatan Maruf, "Darbeye karşıyız. Türkiye'de sıkıntı yaşanmasını istemiyoruz." diye konuştu.
Maruf, darbe dönemlerinde insanların zarar göreceğine işaret ederek, devletin sağladığı imkanlarla yaşamlarını sürdürdükleri Türkiye'de huzurun daim olmasını istediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz