Siirt’te, iki yıl önce 2’si kız kardeş 4 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle aranan ve olaydan 19 ay sonra Batman’da yakalanan Gazi İlköğretim Okulu’nun emekli Müdür Yardımcısı Fahrettin Kuzu’nun yargılandığı davada, bazı tanıklar, daha önce verdikleri ifadeleri değiştirerek, sanık lehine konuştu. Tutuklu sanık Kuzu, suçsuz ve hasta olduğunu belirterek, önce tahliyesini, sonra da beraatini istedi.
Siirt kent merkezindeki Gazi İlköğretim Okulu’nda okuyan 2’si kardeş 4 kız öğrencinin çok sayıda kişinin tecavüzüne uğradığı 2010 yılı Nisan ayında ortaya çıktı. 14 yaşındaki H.T. ve 16 yaşındaki ablası S.T.’nin başlarından geçen olayları rehber öğretmenine anlatmasıyla ortaya çıkan skandalda, G.E. ve Ş.Y.’ye de cinsel istismarda bulunulduğu belirlendi.
39 SANIK HAKKINDA DAVA AÇILDI
Aralarında o dönemde okul müdür yardımcısı olan Fahrettin Kuzu ile bakkal, manav, tuhafiyeci ve iki de kamu görevlisinin de bulunduğu 39 sanık hakkında, ’çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ’hürriyeti tahdit’ suçundan Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılırken, sanıklardan 10’u tutuklandı.
19 AY SONRA YAKALANDI
Şüpheliler arasında bulunan Okul Müdür Yardımcısı Fahrettin Kuzu, emekliye ayrılarak ortadan kayboldu. Kuzu, 19 ay kaçtıktan sonra geçen yılın aralık ayında Batman’da yakalarak getirildiği Siirt’te tutuklandı. Kuzu, bugün Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada, Kuzu’nun avukatları ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın avukatı da hazır bulundu.
’İKİ KIZ KARDEŞ KUZU’NUN ODASINA SIK SIK GİRİP ÇIKIYORDU’
Duruşmada tanık olarak dinlenen F.E., ifadesinde, okulda öğrenci olduğu dönemde Y.Y., adlı arkadaşının kendisine S.T. ve kardeşi H.T.’nin Fahrettin Kuzu’nun odasına sık sık girip çıktıklarını, Fahrettin Kuzu ile aralarında ilişki olduğunu anlattığını söyledi. F.E., şöyle dedi:
"Zaman içerisinde Y. bana okulda nöbetçi olduğumuz zamanlarda dahil olmak üzere değişik zamanlarda bu tarz şeyleri söylemişti. Ancak, şu an içeriğine tam olarak hatırlamıyorum. Bir gün okulun lavabosunda H. ile karşılaştık. H.’nin yanındaki kızlar ona Fahrettin Hoca ile ilişkisi olup olmadığını sordular. H, ağlamaya başladı. Fakat bir şey söylemedi. Biz onu Fahrettin Hoca ile çok görüşmemesini, odasına girip çıkmaması konusunda uyardık. S. ve H. kardeşleri elimizden geldiğince Fahrettin Hoca ile çok görüşmemesi konusunda uyarıyorduk. Yaptığı şeyleri de okul idaresine anlatmasını tembih ediyorduk. Bir defasında S. ve H. kardeşler, Fahrettin Hoca’nın odasında cep telefonu ile çektikleri ancak ses kalitesi çok kötü olduğu için kayıttan bir şey anlamadıklarını söylediler. Okulda okuduğumuz dönemde S. ve H.’nin başından geçenleri müdür yardımcısına ve okul aile birliği hocasına anlattılar. Normalde S. ve H.’nin maddi durumları çok kötüdür. Ancak, bu olayların olduğu dönemlerde kantinden her zamankinden daha fazla alışveriş yapmaya başlamışlardı. Bu da benim dikkatimi çekmeye başlamıştı."
İFADESİNİ DEĞİŞTİREN TANIK: DUYDUĞUM ŞEYLERİ ANLATMIŞIM
Duruşmada tanık olarak dinlenen H.Ç., ise, sanık Kuzu’yu okul müdür yardımcıları olması, S. ve H. adlı kardeşleri ise aynı okulda okumaları nedeniyle tanıdığını söyledi. H.Ç., "Ancak, aynı sınıfta olmamamız nedeniyle kızlarla aramızda bir samimiyet yoktu. Okulda Fahrettin Hoca ile S. arasında bir ilişki olduğu şeklinde sözler söyleniyordu. Fakat benim doğrudan gördüğüm bir şey yoktu. S. ile Fahrettin Hoca’yı müdür yardımcısı odasında yalnız olarak hiç görmedim" dedi.
Bunun üzerine H.Ç.’ye daha önce savcılığa verdiği ifadesindeki çelişkiler hatırlatıldı. Tanık H.Ç, savcılıkta verdiği ifadesinde yer alan bazı hususların başkalarından duyduğu şeyler olduğunu, doğrudan anlattığı şeyleri görmediğini ve Fahrettin Hoca ile H. arasında bir ilişki olduğuna dair bir şey duymadığını söyledi.
’SAVCIYA POLİS ZORUYLA İFADE VERDİM’
Tanık M.A.Y., de okulda çalıştığı dönemde, öğrenci oldukları için S. ve kardeşi H.’yi tanıdığını, okuldaki öğrenciler arasında Fahrettin Kuzu’nun S. ve H. ile ilişki yaşadığını hiç duymadığını söyledi. K.A.Y., "S. ve H.’yi de Fahrettin Hoca’nın odasına girip çıkarken hiç görmedim. Dolayısıyla S.’nin Fahrettin Hoca ile arasında bir şeyler geçtiğini, birbirlerini okşadıklarını hiç görmedim" dedi.
Tanıktan, daha önce verdiği beyanlarındaki çelişkiler sorulması üzerine M.A.Y., "Doğru olan ifadem mahkeme huzurunda verdiğim ifademdir. Savcılıktaki ifademi kabul etmiyorum. Oradaki ifademi polis zoruyla vermiştim" dedi.
Tanık olarak dinlenen S.Ç., de daha önce verdiği ifadesini kabul etmeyerek, verdiği yeni ifade de kardeşlerin Fahrettin Kuzu ile ile bir lişkilerinin bulunduğunu duymadığını ve onun odasında yalnız olarak kızları görmediğini söyledi.
KUZU: SUÇSUZUM VE HASTAYIM, TAHLİYEMİ İSTİYORUM
Tanıkların ifadesi üzerine söz olan mağdur vekilleri, ifadelerini değiştiren tanıkların beyanlarını kabul etmediklerini belirtti. Sanık Fahrettin Kuzu ise, mağdur vekillerinin beyanlarına katılmadığını, suçsuz ve hasta olduğunu, öncelikle tahliyesini, daha sonra da beraatini istediğini söyledi.
Mahkeme, sanık Fahrettin Kuzu’nun tutukluluk haline devam kararı vererek, önümüzdeki duruşmada 3 tanığın daha dinlenmesi için duruşmayı 28 Mart tarihine erteledi.
OLAY NASIL OLMUŞTU?
Siirt Gazi İlköğretim okulunda okuyan 14 yaşındaki H.T, 16 yaşındaki ablası S.T, G.E ve Ş.Y’ye başta okul müdür yardımcısı Fahrettin Kuzu olmak üzere çok sayıda kişinin cinsel istismarına maruz kaldıkları Nisan 2010 yılında ortaya çıkmasıyla skandal patlak vermişti. Aralarında Kuzu ile bakkal, manav, tuhafiyeci ve iki de kamu görevlisinin de bulunduğu 39 sanık hakkında, ’Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ’Hürriyeti tahdit’ suçundan Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılırken, sanıklardan 10’u tutuklanmıştı. Şüpheliler arasında bulunan Okul Müdür Yardımcısı Fahrettin Kuzu, emekliye ayrılarak ortadan kayboldu. Kuzu, 19 ay kaçtıktan sonra geçen Aralık ayında Batman ’da yakalanarak getirildiği Siirt’te tutuklanmıştı. Kuzu ilk duruşmada da, suçlamaları kabul etmeyerek, kendisine komplo kurulduğunu söyleyip, "Zaten bende cinsel yetersizlik var"demişti.
Cinsel istismara uğrayan kızların avukatlarının dosyaların birleştirilme talebi mahkemece reddedilmiş ve Kuzu’nun dosyayı diğer sanıklarıdan ayrılmıştı. Sanıkların 15’er yıl hapsi isteniliyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz