Türk-İş tarafından Çanakkale'de düzenlenen 1 Mayıs kutlamaları kortej yürüyüşü ile başladı. Salı Pazarı Alanı'ndan başlayan kortej yürüyüşüne Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da katıldı. İnönü Caddesi ve Orduevi Kavşağı güzergahını takip eden yürüyüş kordon boyuna kadar sürdü. Kortejin en önünde Çanakkale Sanat Tiyatrosu oyuncularının, Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda giyilen askeri kıyafetlerle ve ellerinde Türk bayraklarıyla yer alması dikkat çekti.
GİRİŞ NOKTALARINDA SIKI ARAMA
Türkiye'nin çeşitli kentlerinden kutlamalar için gelen işçiler, kordon boyundaki alana iki ayrı giriş noktasından üzerleri aranarak alındı. Bir kadının çantasından çıkan çakıya polis el koydu. Özellikle Gaziantep'te meydana gelen patlamanın ardından Çanakkale Emniyet Müdürü Yılmaz Özden, ekipleri daha duyarlı olmaları konusunda uyardı. Hem kortej yürüyüşüne, hem de kutlamaların yapıldığı alana ara sokaklardan hiç kimsenin dahil olmasına izin verilmedi. Kutlamaların yapıldığı alan karadan yüzlerce polis tarafından kontrol edilirken, denizde de Deniz Polisi ve Sahil Güvenlik Botları devriye görevi yaptı. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne bağlı römorkörler de Çanakkale Boğazı'nda su püskürterek oluşturduğu güzel görüntüyle kutlamalara renk kattı.
'VATAN YOKSA YAŞAMAK YOK'
Kutlamalar kordon boyunda saygı duşunda bulunulup, hep bir ağızdan İstiklal Marşı ve 'Dur Yolcu' şiirinin okunmasıyla devam etti. Ardından Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay kalablığa şöyle seslendi:
"Türk-İş'in 1 Mayıs'ı alanlarda kutlaması lazımdı. Her gün ortalama 6 şehidimizin geldiği ülkemizde, şu an Çanakkale Savaşı halen devam ediyor. Katiller bugün Antep'te. Katiller bugün 3 askerimizi şehit etti. Bugün Antep'te polislerimizi, sivil vatandaşlarımızı şehit ettiler. Dışarıdaki insanlarla birlikte ülkeyi karıştırmaya devam ediyorlar. Vatan yoksa, ülke yoksa sendika da yok, parti de yok, dernek de yok, oda da yok. Yaşamak yok, yaşamak. Onun için buradan Türkiye'ye sesleniyorum. Hainlere sesleniyorum. Onun ağa babalarına sesleniyorum. Aklınıza başınıza alın. Bundan 101 yıl evvel, yokluklarla, noksanlıklara savaş eden dedelerimiz karşıki alanlarda yatıyor. Ülkemizi karıştırmayın. Ülkemizi bölmeye gayret etmeyin. Bundan 100 sene evvel dedelerimiz buna fırsat vermedi. İmkan vermedi. Biz vermeyiz. Türk-İş'in üyeleri izin vermez. Annelerimiz vermez. Bu ülke için kafamızı da, kellemizi de veririz."
'SAYIN ŞİMŞEK, HUZURUNU BOZARIZ'
Kıdem tazminatı konusundaki yasal düzenleme tartışmalarına da değinen Atalay şöyle devam etti:
"Kıdem tazminatı her sene pişirilip, pişirilip ülkenin gündemine getiriyorlar. Bu alanda bulunanlar en fazla 2 bin TL ücret alıyorlar, 30 sene çalışıyorlar. 30 sene sonra aldığı tazminat 80 bin TL. 2 bin liradan 2 lira para biriktirme imkanımız yok. 80 bin liranın çok olduğunu söyleyenler, kıdem tazminatımıza göz dikenlere buradan Çanakkale İskele Meydanı'ndan bir şey ifade ediyorum; Yapamazsınız, yaptırmayız. Özellikle Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'e sesleniyorum. İkide bir televizyonlara çıkıp moralimizi bozma, huzurumuzu kaçırma. İşyerlerinde motivasyonumuz düşüyor. Evimizde ailemizde huzurumuz kaçıyor. Sayın Şimşek huzurunu bozarız. 'Esnek çalışma' diye üç aydır önümüze bir şeyler getiriyorlar. Kiralık işçilik. Adı bile kötü, kiralık siyasetçi, kiralık vatandaş, böyle bir söylem olur mu? Bununla ilgili ülkeyi yönetenlere üç aydır Türk-İş yönetimi, Türk-İş Başkanlar Kurulu, sizler illerinizde alanlarınızda anlattınız. Bundan vazgeçin. Kiralık işçilik olmaz. Esnek çalışma olmaz. Böyle bir çalışma şartı şekli olmaz. Dünya bundan vazgeçiyor. Bir an evvel bundan vazgeçin. Esnek çalışmayla ilgili de huzurumuzu bozmayın."
'TAŞERONLARIN TAMAMI KADROYA ALINMALI'
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 25 gün önce taşeron çalışanlarla ilgili bir açıklama yaptığını da hatırlatan Atalay şunları söyledi:
"720 bin arkadaşımızın tamamının kadroya geçeceğini ifade etti. Ama arkadan yapılan açıklamalar huzurumuzu kaçırıyor, moralimizi bozuyor. Taşeron arkadaşlarımız, sendikalarımıza üye bu arkadaşlarımız memur mu sözleşmeli mi olacak belli değil. Değerli katılımcılar, değerli arkadaşlar dörtlerden yorulduk. Ya işçi olun ya da memur olun. 4C, 4D, 4B ve 4A'dan vazgeçmek lazım. Taşerondaki arkadaşlarımızın tamamı kadroya alınıp, tamamı işçi sendikalarına üye olması lazım. Bu talebimizi bu alandan Çanakkale'den ülkeye yönetenlere bir daha ifade ediyorum."
Konuşmanın ardından Ergün Atalay ve beraberindeki heyet platformun üzerinden işçilere karanfil attı. Ardından aşağıya inip işçilerin arasına katıldı. Tekrar platforma dönen Atalay'a Çanakkale Sanat Tiyatrosu sahibi Abdülkadir Katra tarafından Kuran-ı Kerim, sendika temsilcileri ise Türk bayrağı hediye etti. Kutlamalar sona ererken, alandaki işçilere Çanakkale Savaşları'nda Mehmetçiğe dağıtılan kırık buğday çorbası dağıtıldı.
Kaynak: DHA