Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar, Türkiye'de bilinen 123 terör örgütü bulunduğunu belirterek, "Avrupa'daki çok güçlü bir ülkede Türkiye'deki kadar terör örgütü olsun ve Türkiye'de ortaya koydukları etkiyi orada ortaya koysunlar, inanın 123 kere parçalanırlardı." dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından İzmit'teki Uluslararası Fuar Merkezi'nde düzenlenen 10. Kocaeli Kitap Fuarı'na katılan Ağar, "Türkiye'nin terör ve güvenlik sorunu" konulu söyleşi gerçekleştirdi.
Ağar konuşmasında Türkiye'de ve bulunduğu coğrafyada yaşanan bütün sorunların kökeninde dinin yanlış anlaşılması ve istismar edilmesi olduğunu söyleyerek, bu duruma karşı bilinçli olunmazsa Irak'ın düştüğü tuzağa düşülebileceğini anlattı.
Tekfircilik hastalığının sadece DEAŞ'a mahsus olmadığını dile getiren Ağar, "Eğer zihninize sızan düşmanları zihninizde kontrol etmeyi, onları orada mahpus etmeyi başaramıyorsanız mutlaka ve mutlaka onlar sizi zihninizden işgal edecekler ve sizi sizden olanlara karşı silah olarak kullanacaklar. PKK, DEAŞ, FETÖ bizim çocuklarımızı bizden çalıp bize karşı silah olarak kullanmadı mı?" diye konuştu.
"Şu an Türkiye'de bilinen 123 terör örgütü var. Avrupa'daki çok güçlü bir ülkede Türkiye'deki kadar terör örgütü olsun ve Türkiye'de ortaya koydukları etkiyi orada ortaya koysunlar, inanın 123 kere parçalanırlardı." diyen Ağar, şöyle devam etti:
"Bu ülkeyi büyük bir mücadeleyle beraber kuranlar, o mücadeleden o kadar güzel dersler çıkarmışlar ve o dersleri kavramsallaştırarak devletin kimyasına öyle güzel ekmişler ki şu ana kadar çok büyük sarsıntılar yaşamış olsak bile devletimiz yıkılmadı. İnşallah kıyamete kadar da yıkılmaz ama Allah ile pazarlık yapmadık. Eğer bu coğrafyada var olmanın gereğini yerine getiremezsek, nasıl bizden önce bu topraklarda yaşayan medeniyetler tarihin çöplüğüne atılmışsa bizler de tarihin çöplüğüne atılırız. Anadolu bir medeniyetler zenginliğidir ama aynı zamanda bir medeniyetler çöplüğüdür. Bu topraklarda var olmak için, güç, irade, inisiyatif, akıl, kararlılık, caydırıcılık ve birlik ve beraberlik üretemeyen toplumlar, tarihin çöplüğünde bu topraklarda gömülmüşlerdir."
Ağar, birlik ve beraberliğin şu hassas dönemde her şeyden çok daha önemli olduğunu vurgulayarak, "Şu an yaşamakta olduğumuz dördüncü nesil savaşı bu. ABD'nin Haziran 2014'te DEAŞ ortaya çıktığından beri dizayn ettiği bu topraklarda kaybettiği Amerikan askerinin sayısı, sadece ve sadece 14. Suriye'de öldüğü bilinen Suriyeli sayısı 650 bin, Irak'ı bilen yok, hesabını tutabilen de yok ama bir gerçek var; DEAŞ, Irak'ın yüzde 40-45'ini, Suriye'nin üçte ikisini ele geçirdi ve çekti gitti. Nasıl oldu bu? Bu DEAŞ'ın fiziki gücüyle olmadı, bu topraklarda yaşayan toplumların kendi aralarındaki bağların zayıflığından oldu." ifadelerini kullandı.
İstihbarat servislerinin temel vazifesinin "hassasiyetleri kaşımak" olduğuna dikkati çeken Ağar, "O zaman bizler bunun bilincinde olacağız ve bu hassasiyetlerin birer çatlağa dönüşmesine engel olacağız." dedi.
Ağar, Kur'an-ı Kerim'i Türkçe okumanın, anlamanın ve üzerine düşünmenin önemine değinerek, "Eğer bizim insanımız Kur'an-ı Kerim'i gerçekten okumuş olsaydı, anlamış olsaydı, üzerinde fikir ve düşünce yürütmüş olsaydı FETÖ'cü olmazdı, PKK'cı olmazdı, yasa dışı silahlı sol, dini istismar eden yapıların kucağına düşülmezdi." şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz