Doğa koşulları ve hastalıklar nedeniyle 1980'li yıllarda Afganistan'ın Pamir Yaylası'ndan göç etmek zorunda kalan, dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından da 1982'de Türkiye'ye getirilen Kırgız Türkleri, Erciş'e 30 kilometre uzaklıktaki Altındere mevkisinde oluşturulan Ulupamir köyünde kültürlerini yaşatıyor. Kırgızlar, köyde Han Otağı Kültür Evi (büyük ve süslü çadır) açarken, her yıl da festival düzenliyor. Festivalde Kırgız gelenek ve görenekleri sergileniyor.
Kendilerine özgü yaşamları, çadırları ve atlarıyla fotoğraf sanatçılarının yanı sıra yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çeken Kırgızlar, düğünlerini de kendi örf ve âdetlerine göre yapıyor. Yaz aylarının başlamasıyla Kırgız köyünde düğünler de yoğunlaştı. Köyde Ayşe Başaran ile Şemsettin Polat çiftinin düğünleri de geleneklerine göre yapıldı. Kırgızlar, düğün için yöresel kıyafetlerini giyip, sabahın erken saatlerinden itibaren hazırlıklara başladı. Erkek ve kız tarafının ayrı yerde yemeklerini yediği düğünde davetliler Kırgız ve Türk ezgileriyle eğlendi.
Geleneklere göre, gelin ve damadın takı törenleri de ayrı ayrı yapıldı. Daha sonra damadın ve gelinin yakınları damadı yemeğe götürürken, yolda kız ve erkek tarafı şarkılı sözlü atıştı. Ardından Aksakallı heyetin de katıldığı törende, gelin evinde Kırgızların örf adetlerine göre çiftin nikahı kıyıldı. Kırgız düğünlerinde, köyün yaşlılarından oluşan Aksakallı heyeti büyük önem taşıyor. Büyük saygı duyulan Aksakallı heyetin verdiği kararlar köyde büyük önem taşıyor.
'GELENEKLERİMİZİ YAŞATIYORUZ'
Kırgızların düğünlerinde kendi yöresel kıyafetlerini giydiklerini belirten gelin Ayşe Başaran, "Arkadaşım bana süpriz yapmış ve gelinlik getirmiş. Ben de onu kırmamak için gelinlik giydim. Ama normalde düğünlerde Kırgızların yöresel kıyafetleri giyiniliyor. Burda elimizden geldiğince kendi geleneklerimizi yaşatmaya çalışıyoruz. Ama yine de etkilenmeler oluyor. Küçük çocuklar internet üzerinden izledikleri videolarla Kırgız folklorünü öğreniyor. Türk müzikleriyle de eğleniyoruz" diye konuştu.
Van'da yaşamaktan mutlu olduklarını belirten Kırgız Türkleri de kendi geleneklerini yaşatmak ve bir sonraki nesillere aktarmak için çaba sarf ettiklerini belirterek, mümkün olduğunca bu örf ve âdetlerine bağlı kalmak istediklerini söyledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz