Siirt'te yaşayan Özaydın, küçük yaştan itibaren başladığı terzilik mesleğinde bir süre çırak olarak çalıştıktan sonra 1967 yılında açtığı iş yerinde müşterilerine 50 yıldır hizmet vermenin gururunu yaşıyor.
İş yerini açtığı yıl kullanmaya başladığı dikiş makinesi ve ütüyü halen kullanan Özaydın, büyük bir titizlikle müşterilerine takım elbise dikiyor.
Özaydın, 1950'li yıllarda çırak olarak terziliğe başladığını, 1967 yılında da kendi iş yerini açtığını anlatarak, uzun yıllardır aynı şevkle çalıştığını söyledi.
Terör olayları nedeniyle bazı insanların kenti terk ederek başka illere gittiğini ancak kendisinin hiçbir zaman memleketinden vazgeçmediğini anlatan Özaydın, Siirt'i çok sevdiğini, ölünceye kadar da memleketine hizmet vereceğini dile getirdi.
İlk günkü kaliteyle takım elbise diktiğini aktaran Özaydın, yaptığı bu iş sayesinde çocuklarını okuttuğunu belirtti.
Yarım asırdır aynı dikiş makinesi ve ütüyü kullanıyor
İş yerini açtığı gün kullanmaya başladığı dikiş makinesi ve ütüyü halen kullandığını ifade eden Özaydın, şöyle devam etti:
"Dikiş makinesi ve ütüm benim için vazgeçilmez. Terzilik yaptığım makine de benim gibi 50 yıllık. O da ben de mutluyuz. Aynı zamanda ütüm de 50 senelik, neredeyse çürümüş ama yine de çalışıyor. Asil bir ütüdür, eski topraktır, benimle mezara gelecek. Geçen günleri özlüyorum, çok güzel günlerdi."
Özaydın, 50 yıldır kesintisiz vergi ödediğini, maliyeden bu sayede ödül aldığını söyledi.
Özaydın'ın yeğeni Ramiz Özaydın de amcasının yanında 5 yıl çırak olarak çalıştıktan sonra memur olduğunu belirterek, "Amcam, 50 yıllık terzidir, hiç kimse şu ana dek ondan şikayetçi olmadı. Namazında niyazında hacca gitmiş, dürüst bir adamdır. Halkın sevdiği biridir, Allah'a şükür onunla iftihar ediyoruz." dedi.
Necat Veral ise Özaydın'ın özel müşterisi olduğunu ve bugüne kadar başka yerde takım elbise diktirmediğini aktararak, uzun yıllardır Özaydın'ın diktiği elbiseleri giydiğini, çok memnun olduğunu belirtti.
Kaynak: Diyarbakır Söz