Yaz saatinin kalıcı olması için kanun teklifi 2008'de verilmiş

Yaz döneminde yedi ay kullanılan saat dilimine esas meridyen yerine Doğubeyazıt üzerinden geçen 45 derece doğu meridyenin 12 ay boyunca kullanılmasına ilişkin ilk kanun teklifi, 2008'in Ekim ayında TBMM'nin 23'üncü ve 24'üncü dönemlerinde Ak Parti'nin Antalya Milletvekilli Sadık Badak tarafından verildi.

Yaz saatinin kalıcı olması için kanun teklifi 2008'de verilmiş
Teklifte, mevcut saat diliminde ülkemizin güneş ışığından yeteri kadar yararlanamadığı ve büyük ölçüde elektrik enerjisi kaybına yol açtığına dikkat çeken Sadık Badak, bütün ülkelerin saat düzenlemesinde, kendi coğrafyalarına göre en doğudan geçen meridyeni esas aldığını kaydetti. Badak, böylelikle gün ışığından en yüksek düzeyde faydalandıklarını anlatarak, Yunanistan ve İspanya'yı da buna en somut örnek olarak gösterdi.
Sadık Badak teklifinde, kış aylarında havanın erken kararmasının özellikle endüstrileşmiş kentlerde çalışanları karanlıkta mesai sonu trafik keşmekeşine soktuğuna işaret eden Sadık Badak, sosyal ve psikolojik olumsuzlukların arttığı, iç ticaretin de olumsuz etkilendiğini dile getirdi. Ocak ve şubat aylarında İstanbul, Edirne ve İzmir tarafında sabah ilköğretim başlangıç saatlerinin valiliklerce düzenlenebileceği belirtilen teklifte Sadık Badak, mevcut saat diliminde mart-ekim arasındaki 7 aylık sürede uygulanan ileri saat uygulamasıyla (yaz saati) yılda 130 milyon dolar tasarruf yapıldığını, kış aylarında da aynı saat diliminin uygulanmasının yaklaşık 100 milyon dolar enerji tasarrufu sağlayabileceği gibi pek çok ticari ve sosyal fayda elde edileceğini kaydetti.
Teklifte 20 milyon (bugün 28 milyon civarı) çalışan nüfus esas alındığında günde bir saatten 20 milyon saat gün ışığında çalışılamayan iş kaybı ortaya çıktığına işaret eden Sadık Badak, ortalama 8 saatten bir günde 2.5 milyon günışığında çalışılamayan iş günü kaybedildiğini belirtti. Yıllık 266 iş gününde 665 milyon iş günü kaybı olduğu, karşılaştırmalı işgücü verimliliğinde en düşük olan tarım sektörüne göre hesaplandığında teorik olarak yıllık kaybın 7 milyar 780 milyon 500 bin dolar dolayında hesaplandığı dile getirildi.
Uluslararası ticaret açısından da dünyanın üretim merkezlerinin Uzakdoğu'ya kaydığına dikkat çekilen teklifte, ülkemizin doğu ve Uzakdoğu ülkeleriyle artan ticari ilişkilere örnek rakamlar da verildi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler