5'er kez müebbet

HDP'nin 2015'teki Diyarbakır mitingindeki patlama davasında 3 sanığa 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası. Sanıklar ayrıca, 104 kişiyi "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 1768'er, 112 kişiyi de yaralamadan 1568'er yıla mahkum edildi.

5'er kez müebbet

HDP’nin 5 Haziran 2015’teki Diyarbakır’daki mitinginde dört kişinin ölümüne neden olan saldırının faili üç sanığa, dörder kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Sincan Batı Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları, Amed ve Suruç Aileleri İnisiyatifi ve katliamda yaralanan Lisa Çalan’ın yanı sıra Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Hakların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Şevin Coşkun, Musa Farisoğulları, Ahmet Şık ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ali Şeker katıldı.

Tutuklu sanıklar Mustafa Kılınç ve İsmail Korkmaz bulundukları cezaevlerinden, tutuksuz yargılanan sanık Burhan Gök, Antep’ten Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Sanık Orhan Gönder ise duruşma salonunda hazır bulundu.

TALEPLER REDDEDİLDİ            

Söz alan sanık avukatları karar verilecekse sanıkların duruşma salonunda hazır edilmesi gerektiğini ifade ederek ara karar oluşturması talebinde bulundu. Ayrıca talepler kabul edilemediği taktirde reddi hakim taleplerinin mevcut olduğunu dile getirdi. Müşteki avukatlarından Kenan Maçoğlu ise, duruşmanın SEGBİS kaydı alınarak yapılmasına yönelik talepte bulundu.

İddia makamı, “Gelinen süre göz önüne alınarak duruşmaya bir katkısı olmadığından taleplerin reddedilmesine” karar verilmesini istedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti talepleri reddetti.

Ardından daha önce ifadesi alınmayan müştekilerden saldırıda yaralanan Feyzi Karakoç ve saldırıda yaşamını yitiren Necati Kurul’un kardeşi Gülizer Kurul dinlendi. “Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” diyen Kurul’un davaya müdahil olma talebi kabul edildi.

‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇ OLARAK KABUL EDİLSİN’

Ardından müşteki avukatları söz aldı. Avukatlardan Kazım Bayraktar, “Bu dava basit sıradan bir dava değil. İŞİD örgütü yargılamaların hepsi ‘Anayasa düzene karşı suç’ üzerinden hazırlanmış. Fakat İŞİD örgütünün dünya çapında bilinen bazı eylem türleri var. Bunlara da baktığımızda suç vasfına değinmek gerek” dedi. DAİŞ’in işlediği suçlara dair fotoğrafları gösteren Bayraktar, “Bunlar insanlığa karşı suçtur. Turkiyede ilk defa Ankara Katliamı’nda bu suç insanlığa karşı işlenmiş suç olarak kabul edildi. İnsanlığa karşı suç, savaş suçlarından daha ağırdır. 5 Haziran’da İŞİD, planlayarak toplumun bir kesimine karşı suç işlemiştir. Bu suç vasfıyla ilgili, insanlığa karşı işlenmiş suç olarak kabul edilsin. Bu suçtan dolayı sanıklardan ek savunmanın alınmasını istiyoruz” dedi.

‘DELİL TOPLANMADI’

Müşteki Avukatı Şevin Kaya da 5 Haziran’da HDP mitinginde iki ayrı bombanın patlatıldığını hatırlatarak, “Dosyaya delil toplanmadı ve boş halde önünüze geldi. Buraya her celse gelenler ve biz adaletin yerine gelmesini istiyoruz. Bunun için bulduğumuz delillerin hepsini dosyaya sunduk. Davanın sonuçlanmasını istememizin nedeni, biz her celse buraya gelenlerin aynı acıyı yaşamalarını istemiyoruz” diye konuştu. Avukat Kaya, sanıkların insanlığa karşı işlenmiş suçtan ceza almalarını istedi.

‘EMNİYET İZLEMEKLE YETİNDİ’

Ardından söz alan müşteki avukatlardan Özgür Erol, HDP etkinliklerine ve seçim bürolarına yönelik gerçekleşen 126 saldırıyı hatırlattı. Erol, “Bu bilginin tamamı emniyette mevcut. Diğer yandan sanık Orhan Gönder patlamadan 15 gün önce ailesini arayarak ‘hakkınızı helal edin’ diyor. Araması olan bir insanın telefonları nasıl dinlenilmiyor. Ailelerin bildiğine emniyet sadece izlemekle yetindi” diye belirtti.

BURHAN GÖK’E BERAAT

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, İlhami Bali hakkındaki davanın tefrik edilmesine, Burhan Gök’ün beraatine karar verirken, üç sanık hakkında ise dört kişiyi öldürmek ve anayasayı ihlalden dörder kez ağırlaştırılmış müebbet, öldürmeye teşebbüsten ve tehlikeli madde bulundurmadan ise 3 bin 336’şar yıl hapis cezası verdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz