Kulp davası AYM’e taşındı

7 sivilin öldürülmesiyle ilgili Kulp davası yeniden AYM’ye taşındı

Kulp davası AYM’e taşındı

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 31 yıl önce 7 sivilin öldürülmesiyle ilgili dava yeniden Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındı. Diyarbakır Barosu Başkanı ve müştekilerin avukatı Nahit Eren, “İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı söz konusu olamaz. AYM’nin 2 yıl sonra tekrar önüne gidecek olan bu dosyada vereceği kararı bekliyoruz” dedi.

YEDİ SİVİL YAŞAMINI YİTİRDİ

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 24 Aralık 1991’de öldürülen üç PKK’lı için düzenlenen cenazede çıkan olaylarda 7 sivil hayatını kaybetti. Olayla ilgili 25 Ağustos 1992’de dönemin Kulp Cumhuriyet Savcısı tarafından Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na fezleke gönderildi.

Fezlekede, olay tarihinde İl Jandarma Komutanı olan, Tuğgeneral rütbesine yükseldikten sonra emekliye ayrılan ve 1999’da Trabzon’da trafik kazasında ölen Albay İsmet Yediyıldız’ın, dönemin Valisinin karşı çıkmasına karşın ateş emri verdiği belirtildi. Yediyıldız’ın “görevin ifası sırasında adam öldürmek ve aynı suça teşebbüs” iddiasıyla yargılanması için izin istendi ancak fezlekeyle ilgili bir işlem yapılmadı. Dosya 7 Temmuz 1993’te görevsizlik kararı verilerek İlçe ve İl İdare Kurulu’na gönderildi.

DOSYA 2005’TE YENİDEN AÇILDI

Diyarbakır Barosu Başkanı ve müştekilerin avukatı Nahit Eren, 2005 yılında dosyanın yeniden açılmasını sağladı. Soruşturma kapsamında, “adam öldürmek” ve “adam öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla olay sırasında ilçede görevli olan 37 subay ve astsubayın ifadesi alındı. Ancak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 2 Kasım 2017’de takipsizlik kararı verdi. Kararda, “meşru müdafaa şartlarının oluştuğu” savunuldu. Karara itiraz eden avukatlar AYM’ye başvurdu. AYM de “meşru müdafa” kararını bozarak “yaşam hakkı ihlal ihlali” kararı verdi. AYM kararında, başvurucu üç aileye 40’ar bin lira manevi tazminat ödenmesi de kararlaştırıldı.

BAŞSAVCILIK DOSYAYI ZAMAN AŞIMINDAN KAPATTI

AYM’nin kararına rağmen dosya Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iki yıl bekletildi. 3 Mart 2022’de dosyası ile ilgili kararını açıklayan başsavcılık “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanunun uygulanır” maddesine atıfta bulunarak 20 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu savundu. Kararda, değiştirilen hüküm gereği zamanaşımı kesilmiş olsa dahi zaman aşımının en fazla 30 yıl olabileceği, her halükarda zaman aşımı süresinin dolduğu iddia edildi.

“İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLARDA ZAMAN AŞIMI SÖZ KONUSU OLAMAZ”

Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği de avukat Nahit Eren’in yaptığı itirazı reddetti. Bunun üzerine Avukat Eren, dosyayı yeniden bireysel başvuru kapsamında AYM’ye taşıdı. AYM’nin 2 yıl önce verdiği kararının gereğinin yapılmadığını ve dosyasının 2 yıl bekletildikten sonra zaman aşımından kapatıldığını vurgulayan Eren, “İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı söz konusu olamaz. AYM’nin 2 yıl sonra tekrar önüne gidecek olan bu dosyada vereceği kararı bekliyoruz” dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz