Sanat sokağı hizmet istiyor

“Sanat Sokağı” yetkililerin ilgisizliği ve duyarsızlığı sonucu eski cazibesini kaybederken, Belediyeler arasındaki yetki karmaşası sebebiyle hizmetin gitmediği sokakta esnaf, kan ağlıyor.

Sanat sokağı hizmet istiyor

Diyarbakır’da 2000’li yılların başında açılan ve diğer çevre illerde de örnek olan Yenişehir ilçesindeki “Sanat Sokağı” yetkililerin ilgisizliği ve duyarsızlığı sonucu eski cazibesini kaybetti. Belediyeler arasındaki yetki karmaşası sebebiyle hizmetin gitmediği sokakta esnaf, kan ağlıyor.

PROJE İPTAL OLDU, SOKAK KADERİNE TERK EDİLDİ

Bir zamanlar kentin en işlek durağı olan ve kafeleriyle ünlü sanat sokağı, yeni yerleşim yerlerindeki modern mekanların devreye girmesi ve yenileme çalışmalarının yapılmaması nedeniyle ziyaretçi kaybetmeye devam ediyor. Eski kayyum Cumali Atilla döneminde bölgeyi yeniden canlandırmak amacıyla hazırlanan projenin ihale aşamasında rafa kaldırılması sonrası sanat sokağı kaderine terk edildi.

SANAT SOKAĞINDA YÜRÜMEK MAHARET İSTİYOR

Parke taşlarının parçalanması sonucu yürümenin zorlaştığı sokağa müşterilerin uğramaması esnafı dar boğaza sürükledi. Ayrıca seyyar satıcıların mesken tuttuğu bölgede kira ödemekte zorlandıklarını ifade eden esnaf, sokağın eski günlerdeki gibi cıvıl cıvıl olması için Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu’ndan yardım istedi.

BELEDİYELER ARASINDA YETKİ SORUNU

Dertlerini yetkililere anlatmak için “Ofis ve Sanat Sokağını Güzelleştirme ve Koruma Derneği”ni kuran esnaf, Büyükşehir ve Yenişehir belediyeleri arasındaki yetki karmaşası sonucu sokağın hizmetlerden mahrum kaldığını savundu. Sokağı kullanan vatandaşlar ise parke taşlarının parçalanması nedeniyle sokakta yürümenin zorluğuna dikkati çekti.

İşte esnaf ve vatandaşların dilinden “Sanat Sokağı”nın sorunları:

Ümit Umdu (Esnaf), “Sanat sokağı sahipsiz bırakıldı, esnaflar kan ağlıyor. Gerekli kurumlar sahiplenmiyorlar.  Esnaflar olarak defalarca taleplerimizi dile getirdik. Esnaflar olarak sokağın sorunlarını çözmek ve ofisi canlandırmak için dernek kurduk. Dernek olarak gerekli girişimlere bulunmamıza rağmen bugüne kadar kurumlardan bize herhangi bir dönüş olmadı. Buradaki esnaflar kepenk kapatma aşamasına geldi. Yoldaki parke taşlarını görüyorsunuz burada yürümek imkansız. Sokağı ziyarete gelen insanlar girdiklerine pişman oluyorlar. Sokaktaki seyyar satıcılar burayı çok etkiliyor. Esnaf burada kira, elektrik, su ve personel giderlerini veriyor. Ayrıca esnafların yaptığı yanlışlar da var. Defalarca dile getirdiğimiz bir projemiz var onun hayata geçirilmesini istiyoruz. Proje ihale aşamasına kadar geldi sonra durduruldu. Sanat sokağının eski görünümüne kavuşması için projenin hayata geçirilmesi gerekiyor. Proje hayata geçerse ofisteki ekonomi canlanacaktır. Bu konuda yetkililere sesleniyoruz. Yetkililer görmek istemiyorlar. Bunun üzerinde durmak lazım.

“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Mİ? YENİŞEHİR BELEDİYESİ Mİ?”

“Esnaflar olarak biz kendimiz bir şey yaptığımızda ise bize cezalar geliyor. Havuzu yeşillendirdiğimiz için belediye 2 bin 750 lira ceza kesti bize. Esnaflar olarak buraya güzelleştirdiğimiz zaman belediye bize niye dokundunuz dese ne diyeceğiz? Gerçi bunu Büyükşehir Belediyesi mi diyecek yoksa Yenişehir Belediyesi mi diyecek onu da bilmiyoruz. Çünkü sokağa hizmet getirmekle ilgili bir yetki karmaşası var. Eskiden ofis denince akan sular dururdu. Diyarbakır’a gelen insanlar ilk olarak sanat sokağını ziyaret ederdi. Geçen gün Diyarbakır’a gelen sporcular bu sokağa girdikleri gibi çıktılar. Ne kadar üzücü bir durum. Yetkililerden sokağı sahiplenmelerini istiyoruz ve daha önce hazırlanan projenin hayata geçirilmesini bekliyoruz.”

“EVİN GEÇİMİNİ YAPAMIYORUZ”

Ahmet Yıldız (Esnaf), “Buranın sıkıntıları saymakla bitmez. 2005’ten bu yana burada esnalık yapıyorum. Ama şuan iş yapamıyorum. Şuan benim 130 bin lira borcum var. Sokağın eski albenisi kalmadı. Eskiden burada konser ve imza günleri düzenleniyordu. Bir kamyon su satıyorum. İşlerimiz iyi idi o zamanlar. Şimdi bir koli su bile satamıyorum. Bir albenisi olacak ki vatandaş buraya gelebilsin. Biz burada tiyatro müzik gibi etkinlikler yapılmasını istiyoruz. Örneğin şiir günleri yapılıp şairler buraya davet edilebilir. Burası Diyarbakır’ın istiklal caddesi gibi. Daha önce burada bir masası ve dört sandalyesi olan ailesini geçindirebiliyordu şimdi ise dükkân sahipleri bile evlerini geçindiremiyorlar.”

“SOKAKTA YAĞMURLU GÜNLERDE YÜRÜMEK ZOR”

Berna Açar (ziyaretçi), “Diyarbakır’ın en kalabalık sokağı olmasına rağmen herhangi bir düzenleme yok. Taşlar yerinden oynuyor basılıp düşen insanlar oluyor bu manzara Sanat sokağına daha doğrusu Diyarbakır’a yakışmıyor. Hemen hemen her gün bu sokaktan geçiyorum özellikle yağmurlu günlerde geçmemiz çok zor oluyor.”

“EN AZ GELİŞMİŞ ŞEHİRLERDE BİLE BÖYLE BİR GÖRÜNTÜ GÖREMEZSİNİZ”

Mustafa Yılmaz (Esnaf), “On beş yıldır burada esnafım esnaf olarak ve vatandaş olarak çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Sokağın sahipsiz oluşu, her tarafın çöp içinde olması, taşların yerinden oynaması ve yaşlı insanların yürürken zorluk çekmesi biz esnafları zor duruma düşürüyor. Yetkililerle görüşmemize rağmen kimse bu duruma müdahale etmedi. Şuan ki mevcut yönetimde geçmişteki yönetimde genel olarak hiçbir yetkili bu sokağa çözüm bulmadı. Sahipsiz bir şekilde bıraktılar. İnsanlar burada rahat bir şekilde yürüyemiyor. En az gelişmiş şehirlerde bile böyle bir görüntü göremezsiniz. Vatandaşın ve esnafın lehine sokakla ilgili daha önce birkaç proje olduğunu söylediler ama faaliyete geçmedi.”

“SANAT SOKAĞI GİBİ DİYARBAKIR SURLARI DA KENDİNE KADERİNE TERK EDİLMİŞ”

Mehmet Yusuf Korkut (ziyaretçi), “Sanat sokağı eskisi gibi değil çevre düzenlemesi yok her taraf kirli görüntüler içinde, belediye buraya bakım göstermiyor. Bu durum vatandaşı da esnafı da etkiliyor. Buraya bakım yapılırsa vatandaşta rahat eder esnafta. Diyarbakır’ın surları da sanat sokağı gibi bakımsız oysaki Surlar Diyarbakır’ın kalbi gibi. Belediyeler kendi inisiyatiflerini kullanarak oraya güvenlik önlemi ve çevre bakımını yapabilirler. Ama maalesef sanat sokağı gibi Diyarbakır Surları da kendine kaderine terk edilmiş.”

Kaynak: Diyarbakır Söz