Oruçta sabır ve duygu yönetimi

Ramazan ayında tutulan orucun yapılan araştırmalara göre bedensel faydalarının yanı sıra psikolojik faydalarının da olduğunu belirten Uzman Kinik Psikolog Yaren Hamarat, “Ramazan ayı, kişinin sabır, empati duygularının pekiştirilmesi açısından oldukça önemlidir. Öncelikle kişinin yeme dürtülerini bastırarak, erteleyerek sonrasında bunu iftarla sonuçlandırmasıyla sabır ve duygu yönetimini ön plana çıkaracaktır” dedi.

Oruçta sabır ve duygu yönetimi

Psikyatrist Uzman Yaren Hamarat, Ramazan ayının insan psikolojisine faydaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Ramazan ayının ibadet dışında bireyde ruhen bir rahatlama sağladığını dile getiren Uzm. Klnk. Psk. Yaren Hamarat, “Bir ay boyunca oruç tutup nefsimizi terbiye ederken aynı zamanda, ruhumuzu da dinginleştirmekteyiz. İnsana sabrı, kabullenmeyi, kendini ve duygularını kontrol etmeyi öğretmektedir. Böylece dini olarak doyum sağlarken ruhsal gelişimize de katkı sağlarız” ifadelerini kullandı.

EMPATİ DUYGUSU GELİŞEBİLİR

Ramazan ayının ve oruç tutmanın duygularımıza ve psikolojimize olumlu etkileri olduğunun altını çizen Uzm. Klnk. Psk. Yaren Hamarat, “Ramazan ayı, kişinin sabır, empati duygularının pekiştirilmesi açısından oldukça önemlidir. Öncelikle kişinin yeme dürtülerini bastırarak, erteleyerek sonrasında bunu iftarla sonuçlandırmasıyla sabır ve duygu yönetimini ön plana çıkaracaktır. Aynı zamanda kişinin dini duygularını beslemektedir. Kişinin dini görevlerini yerine getirdiğinin bilincinde olması kişiye huzur verecektir. Toplumda davranışlarına eylemlerine daha dikkat edecek, tatmin duygusuyla dolacaktır” diye konuştu.

MERHAMET VE ŞAFKAT DUYGULARINI ARTIRABİLİR

Orucun psikolojik yönden faydalarına dikkat çeken Uzm. Klnk. Psk. Yaren Hamarat, şu bilgileri paylaştı:

“Oruç yaz aylarında aç susuz kalmanın etkisiyle kişide sinir gerginlik ve tahammülsüzlük meydana getirse de adaptasyon sürecinden sonra, kişinin en önemli dürtülerini terbiye etmesi nedeniyle kişide dinginlik ve uyumluluk duyguları ortaya çıkmaktadır. Ramazan’ın aynı zamanda toplumsal birliktelik ve yardımlaşma unsurlarını içermesi kişi de manevi huzur, merhamet ve şefkat duygularının artmasında oldukça etkili olacaktır.”

DEPRESYONA İYİ GELEBİLİR

İbadetlerin kişinin benliğini geliştirmek, problemlerle başa çıkmak ve zorluklar ile mücadele etme de büyük önem taşımakta olduğunu söyleyen Uzm. Klnk. Psk. Yaren Hamarat, orucun depresyonu iyileştirici yönlerinin de olduğuna dikkat çekti. Uzm. Klnk. Psk. Yaren Hamarat, “Ramazan, oruçla birlikte toplumla kaynaşmaya, birlikteliğe, kısacası iftar sofralarında kişinin sosyalleşmesine katkıda bulunacaktır. Ramazan sayesinde kişinin kendisini denetleme sistemi etkin olacaktır. Kötü alışkanlıkların yenilmesi bireylerin oruçla birlikte tıpkı organları gibi psikolojisini de yenilemesi kaçınılmaz olacaktır” şeklinde konuştu.

BİYOLOJİK VE PSİKOLOJİK OLARAK YENİLENEBİLİRİZ

Ramazan ayının kişinin biyolojik ve psikolojik olarak adeta yenilenmesini sağladığını vurgulayan Uzm. Klnk. Psk. Yaren Hamarat, “Ramazan, iftar sofralarında sevdiklerimizle bir araya gelmemizi, maddi imkânı olmayan insanlara yardım eli uzatarak onlarla bir araya gelmemizi sağlamaktadır. Birlikteliğin, sosyalliğin oldukça aktif olduğu bir aydır. Kişinin yalnızlık duygusuna ve benlik gelişimine oldukça katkısı olacaktır” açıklamasında bulundu.

GERGİN RUH HALİNİ HOBİLERLE ATLATMAK MÜMKÜN

Oruç tutmanın, uzun süre açlık nedeniyle bazen sinirliliğe de yol açabileceğine dikkat çeken Hamarat, bu duyguyla başa çıkabilmemiz ve öfke kontrolünü sağlayabilmemiz adına şu önerilerde bulundu:

“Kişinin kendisine özel alan yaratması, öfke kontrolü açısından oldukça önemlidir. Bireylerin zevklerine hitap eden yüksek derecede enerjiye ihtiyaç duyulmayan hobilerle vakit geçirilmesi, puzzle, kitap okumak, boya yapmak, film izlemek, orta derecede egzersiz yapmak mental sağlığa iyi gelecektir.”

Sinirliliğin etkenlerinden birinin de uyku düzensizliği olabileceğini belirten Uzm. Klnk. Psk. Hamarat, düzenli uykunun ve hobilerin gerekli kontrolü sağlayacağını söyledi.

KALABALIK OLMAYAN SOFRALAR ÜZÜNTÜYE SEBEP OLABİLİR

Her ne kadar vaka sayıları azalsa da bu sene de Ramazan’ı pandemi şartlarında geçirdiğimizi söyleyen Yaren Hamarat, “Sosyallik açısından iftar sofralarımızın eskisi gibi kalabalık ve sesli olamayacağı kesin. Birlik beraberlikten bireysel hale dönüşmemiz bizi tabi ki yalnızlık duygusuna kapılmamızı ve derin bir umutsuzluğa doğru gitmemizde bir etken. Bizleri iletişimsizlik, şefkat duygularından eskiye nazaran mahrum etmesi, üzüntü ve kaygı yaşamamıza yol açıyor” dedi.

PSİKOLOJİK AÇIDAN SAĞLIKLI BİR RAMAZAN İÇİN 5 ÖNERİ

Son olarak psikolojik açıdan Ramazan ayını sağlıklı geçirmenin mümkün olabileceğinin altını çizen Uzm. Klnk. Psk. Hamarat, şu tavsiyelerde bulundu:

“Spor yapmak. Hobilerle ilgilenme. Uyku düzeninin oluşturulması. Yardımlaşmak. Müzik dinlemek.”

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler