Bulak alanlarımızı sahiplenmeliyiz!

Doğa Koruma ve Milli Parklak Diyarbakır Şube Başkanı Erdal Seven, sulak alanların kaybı sadece canlıların yaşamını tehlikeye sokmadığını, aynı zamanda doğal afetlere de davetiye çıkardığı için, "toplum olarak bu alanları sahiplenmemiz gerekir" dedi.

Bulak alanlarımızı sahiplenmeliyiz!

Doğa Koruma ve Milli Parklak Diyarbakır Şube Başkanı Erdal Seven, "2 Şubat Dünya Sulak Alanlar" günü kapsamında Diyarbakır'daki sulak alanlarla ilgili çarpıcı açıklamada bulunurken, Sulak alanların kaybı sadece canlıların yaşamını tehlikeye atmadığını, aynı zamanda doğal afetlere de davetiye çıkardığını söyledi.

Evsen, yaptığı yazılı açıklamada, "Dünya Sulak Alanlar Günü'ne ilişkin tarihsel bilgiler verirken sulak alanlarının korunması yönünde toplumsal bir sorumluluğun gerektiğine vurgu yaptı. Evsen açıklamasında şu ifadelere yer verdi.

"Sulak alanlar, yeraltı sularını besleyerek veya boşaltarak, taban suyunu dengeleyerek, sel sularını depolayarak, taşkınları kontrol ederek, kıyılarda deniz suyunun girişini önleyerek bölgenin su rejimini düzenlerler. Bulundukları yörede nem oranını yükselterek, başta yağış ve sıcaklık olmak üzere yerel iklim elemanları üzerinde olumlu etki yaparlar. Sulak alanlar dünyanın tabii zenginlik müzeleridir. Sulak alanlarımızın korunması ve turizm merkezi haline getirilmesi bakanlığımızın öncelikli çalışmaları arasında yer almaktadır. "

ALANLARIN KORUNMA İLKELERİ

"Sulak alanların kirletilmemesi, doğal yapılarının ve ekolojik karakterlerinin korunması zorunludur. Her türlü arazi ve su kullanım planlamalarında, sulak alanların işlev ve değerlerinin korunması esastır." diyen Evsen, Sulak alanlarda biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi için gerekli tedbirlerin alındığını söyledi. Evsen şunları söyledi. "Ekolojik karakteri bozulmuş sulak alanların rehabilitasyonu sağlanır. Kurutulmuş sulak alanların teknik ve ekonomik olarak uygun olanlarının geri kazanımı için gerekli tedbirler alınır. Sulak alanlarda Bakanlığın uygun görüşü alınmadan; nadir, endemik, nesli tehlikede veya tehlikeye düşebilecek doğal bitki türleri kesilemez ve sökülemez, yabani hayvanlar, yumurtaları ve yavruları toplanamaz, yuvaları bozulamaz. Sulak alanlara ve sulak alanları besleyen tüm sulara veya sisteme bağlantılı kuru derelere hiçbir surette arıtılmamış evsel ve endüstriyel atık sular verilemez. Çöp, moloz, hafriyat, dip tarama ve proses artığı çamurları dökülemez. Diyarbakır’ın başlıca sulak alanları olarak Dicle ve Fırat Nehirleri, Batman Çayı’nın Diyarbakır il sınırları içinde kalan kıyıları, Kulp, Sarım, Sinek ve Ambar benzeri çaylar, Dicle, Kralkızı, Karakaya ve Batman Barajı gibi baraj göllerinin ilimiz sınırları içinde kalan kısımları, Devegeçidi, Göksu, Beşpınar, Ortaviran ve Gözegöl gibi yapay göletler sayılabilir.

DİYARBAKIR'DAKİ SULAK ALANLAR

Şube Müdürlüğümüz olarak Diyarbakır’ın sulak alanlarının korunması ve biyolojik çeşitliliğin devamı konusunda her türlü denetim, belgelendirme ve gerekli durumlarda idari yaptırım işlemleri titizlikle yürütülmektedir. Sulak alanlarımızın korunması ve gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılması için 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü vesilesiyle bir kez daha toplumun her kesiminden sulak alanların korunması konusunda en yüksek hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz."

Kaynak: Diyarbakır Söz