İsrail, Gazze'ye sınır kapılarını baskı aracı olarak kullanıyor

İsrail'in, yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'nden yolcu geçişi için kullanılan Beyt Hanun (Erez) Sınır Kapısı'nı işçilere kapatması "Filistinlilere yönelik siyasi ve güvenlik açıdan bir tür baskı aracı" olarak değerlendiriliyor.

Haberler 27.09.2023 - 12:39 Son Güncelleme : 27.09.2023 - 12:45

Aldıkları özel izinlerle Beyt Hanun Sınır Kapısından geçerek İsrail ya da Batı Şeriada çalışabilen Filistinli işçi ve tüccarlar, 15 Eylül Cuma akşamı başlayan Yahudi bayramları dolayısıyla tüm sınır kapılarını kapatan İsrailin, Beyt Hanun Sınır Kapısını kapalı tutmaya devam etmesi nedeniyle mağduriyet yaşıyor.

Gazzedeki Filistin çalışma Bakanlığına göre, İsrailde çalışma izni alan yaklaşık 18 bin 500 Filistinli bulunuyor. İsrailin engellemeleri, binlerce işçi ve ailelerini maddi açıdan zor durumda bırakıyor. İsrail ise Yahudi bayramlarını gerekçe göstererek sınır kapısını kapalı tutmayı sürdürüyor.

Filistinli analistler, İsrailin sınır kapıları kozunu kullanarak Gazzeye siyasi ve ekonomik açıdan bir tür baskı uyguladığını ifade ediyor.

İSRAİLDEN DEKİ İŞçİLERE GEçİŞ KARTLARININ İPTAL EDİLEBİLECEĞİ UYARISI

Gazzedeki Filistinliler, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınını ve işgal altındaki Batı Şeriada gerçekleştirilen ihlalleri protesto etmek için 10 gündür sınırda gösteriler düzenliyor ve eylemler sırasında zaman zaman İsrail tarafına yanan balonlar gönderiyor.

İsrail ise protestoculara göz yaşartıcı gazın yanı sıra gerçek ve plastik mermilerle müdahale ediyor. İsrail bazen de gösterileri gerekçe göstererek Gazzeye hava saldırısı düzenliyor.

Eylemlerle eş zamanlı şekilde İsrail askerlerinin de Gazzedeki işçilere, akrabalarının gösterilere katılması durumunda geçiş kartlarının iptal edileceği bilgisini ulaştırdığı ifade ediliyor.

İSRAİLİN SINIR KAPISINI İŞçİLERE KAPATMASI TOPLU CEZALANDIRMA

Konuyla ilgili konuşan Filistin Sendikaları Genel Federasyonu Başkanı Sami el-Amasi, sınır kapısının 10 gün üst üste kapalı kalmasının, Gazzedeki Filistinli işçilerin tamamı için toplam 11 milyon dolardan fazla zarar anlamına geldiğini belirtti.

Ablukanın devam etmesi nedeniyle zor ekonomik koşullar içinde bulunan, çalışma izinlerini henüz birkaç ay önce alan ve başka çalışma imknı bulunmayan işçiler için maddi kayıpların çok büyük olduğunu vurgulayan Amasi, işçilere mali durumlarını iyileştirme fırsatı verilmediğini ifade etti.

İsrailin güvenlik hedeflerine ulaşmak için sahte bahanelerle binlerce işçiye uluslararası sözleşmeleri ihlal eden toplu cezalandırma yöntemi uyguladığını söyleyen Amasi, işçileri ve onların ihtiyaçlarını bir koz olarak kullanmaması için İsraile baskı yapılması çağrısında bulundu.

İSRAİL, PROTESTOCULARLA MÜCADELE İçİN EKONOMİK YÖNTEMLER DE DENİYOR

Filistinli siyasi analist Usame Muhammed, İsrailin bölgede kendisi adına sükuneti sağlamak amacıyla Gazze sınırındaki protestocularla başa çıkmak ve organizatörleriyle mücadele etmek için kendi kurallarını dayatmaya çalıştığını belirtti.

Muhammed, Gazze sınırındaki 2018-2019 protestolarından tecrübe edinen İsrailin, mevcut siyasi meydan okumaların gölgesinde bölgedeki güvenlik durumlarının, sonradan büyüyecek askeri çatışmaya dönüşmesini engellemek istediğini söyledi.

Bu noktadan hareketle Tel Avivin sınırdaki protestocularla mücadele ve Gazzede kendi adına sükuneti sağlama politikasının, askeri yolların yanı sıra işçilerin çalışma izinlerinin kabul edilmemesi ve sınır kapılarının kapatılması gibi ekonomik yolları da barındırdığını kaydeden Muhammed, İsrailin, son seçenekleri daha az külfetli ancak eylemleri caydırma ve tansiyonu düşürme noktasında daha etkili olarak gördüğünü belirtti.

Muhammed, İsrailin böyle düşünmesine rağmen bu yöntemlerin, son yıllarda Gazze tarafından başarısızlığa uğratıldığının görüldüğünü ifade etti.

BU TÜR POLİTİKALAR, FİLİSTİNLİLERDE TERS TEPEBİLİR

İsrail uzmanı Şakir Şabat, İsrailin, Filistinli direnişçilere katılımı engellemek adına yıllardır her alanda toplu cezalandırma politikası uyguladığını kaydederek, Beyt Hanun Sınır Kapısından işçilerin geçişini engellemek, toplumsal direnişi kırma ve direniş eylemlerini destekleyenlerin sıkıntı çekeceği mesajını iletme çabasıdır. dedi.

Tel Avivin, Filistinlilere ekonomik yaptırımlar, Gazzede denizde avlanma mesafesini kısaltma, sınır kapılarını kısmen ya da tamamen kapatma, ürün geçişlerini kısıtlama gibi politikalarının, Filistinlilere baskı için uyguladığı eski ve modern araçlar arasında yer aldığını belirten Şabat, Ancak yıllar içinde İsrailin bu ve bunun gibi politikalarının başarısızlığa uğradığı görüldü. Filistin direnişi, çeşitli araçları ve unsurlarıyla tüm yaptırımlara karşı Gazzede de Batı Şeriada da faaliyet göstermeye devam ediyor. diye konuştu.

Şabat ayrıca, Bu tür politikalar, İsrailin beklediğinin aksine Filistinlilerde ters tepebilir. Bu baskı ve ihlaller, onları direniş saflarına katılmaya sevk edebilir. ifadelerini kullandı.

İSRAİL, BU YAPTIRIMLARI, FİLİSTİNLİ GRUPLARLA DOLAYLI MÜZAKERELERDE BASKI ARACI OLARAK KULLANIYOR

Ekonomi uzmanı Usame Nevfel, İsrailin Beyt Hanun Sınır Kapısını işçilere kapatma kararının yalnızca Batı Şeria ve İsraildeki Filistinlileri değil, Gazzede işçilerin paralarını işleten Filistinlileri de olumsuz etkilediğini dile getirdi.

Nevfel, İsrailde çalışan Filistinlilerin günlük gelirlerinin toplamda bir buçuk milyon doları bulduğunu, bu miktarın Gazzedeki yerel piyasaya sürüldüğünü ve tüm bunların Filistin ekonomisi ile bağlantılı olduğunu söyledi.

İşçilerin ailelerinin, ablukayla gelen işsizlik çilesinin ardından biraz nefes aldığını ancak kapıların kapanması ve engellemelerle yeniden ekonomik sıkıntıların baş gösterdiğini belirten Nevfel, İsrail, bu yaptırımları, Filistinli gruplarla dolaylı müzakerelerde baskı aracı olarak kullanıyor. dedi.

Nevfel, İsrail, sınır kapısını kapatma politikasını 2008den beri Gazzeye karşı koz olarak kullanıyor. Önceden işçilere izin verilmesini engellerdi ancak uluslararası baskılar nedeniyle son dönemde Erezden geçişlerine izin vermişti. diye konuştu.

İsrailin, Gazzeye yaptırım dizisinin çok boyutlu olduğunun altını çizen Nevfel, malzeme geçişinin yanında fabrikalarda ya da üretim sektöründe kullanılacak ham maddelerin girişine yönelik kısıtlamalardan sonra işçilerin geçişine kadar uzanan engellemeler olduğuna dikkati çekti.

İsrail, Gazze Şeridini 2006dan bu yana kara, deniz ve havadan abluka altında tutuyor. İki milyondan fazla Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridinde, 7 sınır kapısından 6sı İsrailin, biri Mısırın kontrolünde bulunuyor.

Ana Sayfaya Git