Diyarbakırda Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından kasım ayı sahabe ayı kapsamında Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar temalı program düzenlendi.
Düzenlenen programa konuşmacı olarak katılan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, Ebu Ubeyde bin Cerrahın hayatını ele aldı.
Gerek Hazreti Peygamber Sallallahu Aleyhivesellem gerekse ashabın hayatından örnekler alınıp hayata tatbik edilmedikçe öğrenmenin kişiye fayda sağlamayacağını belirten Şimşek, Ebu Ubeyde bin Cerrahın kişiliği ve fedakarlığı hakkında aktarımlarda bulunarak hayatından kesitler sundu.
O, KERVANA BAŞLADIĞI GİBİ AYNI YARIŞI Hİç TÖKEZLEMEDEN BİTİREN KİŞİDİR
Asıl ismi amir bin Abdullah el Cerrah olan Ebu Ubeyde bin Cerrahın Efendimizle 10uncu kuşaktan akraba olduğunu ve İlk on bir Müslümandan olduğu yönünde rivayetler edildiğini söyleyen Şimşek, O tarihte okuma yazma bilen 10 kişiden biri ve Cennetle müjdelenen ashaptan olduğunun altını çizdi.
Ebu Ubeyde bin Cerrahın bir lakabının Emin-ül Ümme, diğer bir lakabının ise Emir-ül umara olduğun söyleyen Şimşek, Habeşistana hicret etmiş ve 7 yıllık hicretten sonra Medineye giderek 2 hicreti yaşamış biridir. Tüm hayatını Efendimizle geçirmiş, adeta gölgesi olmuş, her ortam ve şartta efendimizin yanı başında olmuş, yanından ayrılmamıştır. Mekkenin fethinde şehre giren dört koldan birinin komutanıdır. Kervana başladığı gibi aynı yarışı hiç tökezlemeden bitiren kişidir. Yani iman ettiği gibi ruhunu aynı hız ve gayretle bitiren kişiliktir. dedi.
Peygamber Sallallahu Aleyhivesellemin sahabelerinden her birinin farklı bir özelliği öne çıktığını hatırlatan Şimşek, Ebu Ubeyde bin Cerrah için Efendimizin ifadesiyle Emin-ül Ümme özelliği öne çıkmaktadır. Özellikle zamanımızda kendimize, ailemize, sevdiklerimize, komşularımıza karşı güven sahibi olmak, emin olmak ihtiyaç duyduğumuz bir hakikattir. Zira bugün hiçbir alanda güven kalmamış, tüm problem ve sorunlarımızın kaynağında güvensizlik hastalığı yatmaktadır. ifadelerini kullandı.
ŞAN VE ŞÖHRETİ BİR KENARA BIRAKARAK SEVDİĞİ UĞRUNA HİCRET ETMİŞTİR
Ebu Ubeydenin en önemli özelliğine vurgu yapan Şimşek, şöyle konuştu:
Ebu Ubeyde bin Cerrah, en sevdiğine tüm sevdiklerini feda eden bir kişiliktir. En çok sevdiği Allah ve Resulü idi. Allah ve Resulüne iman ettiği andan itibaren bütün sevdiklerini bu uğurda feda eden bir kişiliktir. Bunları söylerken kolaydır ama bunları dinlerken pratiğini düşünelim, acaba bunun neresindeyiz? Sevdiğimiz değerlere karşı sevdiklerimizi bu uğurda göze almak.
Şimşek, Oki iki hicret yaşamış ve yeri geldiğinde işkencelere maruz kalmış. çünkü o okur-yazar biriydi ve ondan dolayı iman ettiği gibi o bilgi ve kültürüyle çok açık şekilde İslama hizmet eden bir sahabedir. İyi kılıç kullanır, at sürer ve ok atardı. İmanını gizlememiş ve müşrik bir babanın elindedir. Ondan dolayı çok çabuk işkenceler maruz kalmıştır. Bütün şan ve şöhreti bir kenara bırakmış, sevdiği uğruna Habeşistana hicret etmiştir. Orada 7 yıl kaldıktan sonra Medineye hicret etmiştir. şeklinde konuştu.
Ebu Ubeydenin hayatına baktığımızda yarışa tökezlemeyen bir kişiliktir. İman ettiği andan itibaren her türlü makamı görmüştür. Bedir savaşında kahraman, Uhudda Efendimizi koruyandır. Peygamber Efendimiz onu pek çok seriyyelere komutan olarak göndermiş, ona ne emredilmişse itaat ve teslimiyet göstermiştir. O yüzden Emin-ul Umme ve sorun çözücü olmuştur. Son güne kadar her birimizden daha çok Acaba sonum ne olacak, akıbetim ne olacak, Rabbimin rızasını kazanıyor muyum ve bu halimle cenneti hak ediyor muyum? endişesiyle yaşamıştır.