Şanlıurfa Barosu: Olaylardan önce defalarca uyarmıştık

Şanlıurfa Baro Başkanı Avukat İrfan Güven, “Şanlıurfa cezaevinde işkence sayılabilecek insanlık dışı koşullar söz konusudur.” dedi.

Haberler 17.06.2012 - 11:06 Son Güncelleme : 17.06.2012 - 11:06

13 kişinin öldüğü 5 kişinin yaralandığı olaydan sonra açıklama yapan Baro Başkanı İrfan Güven, yetkilileri daha önce defalarca uyardıklarını, çözüm adına hiç bir gelişme sağlanamadığını vurguladı.

Cezaevindeki koşulların yıllar içerisinde değişmediği aksine kötüleştiği savunan İrfan Güven, Bilindiği üzere Şanlıurfa E Tipi Cezaevi’nde resmi açıklamalara göre tutuklular arasında çıkan kavga, bazı duyumlara göre ise ağır koşullara isyan için yatakların ateşe verilmesi sonucu çıkan yangında çoğu 20-25 yaşlarında 13 kişi yaşamını yitirmiş 5 kişi ise yaralı olarak kurtulabilmiştir. dedi.

Olayda ağır hizmet kusuru söz konusudur. Son yaşanan olayla ilgili detaylı açıklamayı ileride yapacağız. Ancak sıcağı sıcağına kamuoyuyla şunu paylaşmayı görev olarak kabul ediyoruz. Bu cezaevinde Şanlıurfa sıcağında hayvan bile yaşamaz. diyen Güven, daha önce yaptıkları açıklama metnine atıfta bulunarak şunları ifade etti: Biz bir yıl önce konuyla ilgili ciddi bir rapor hazırlayıp açıklama yapmış ve tehlikenin boyutlarına dikkat çekmiştik. Bugüne kadar önlem alınmadığı için, aynı açıklamayı hiç dokunmadan tekrar paylaşmak istiyoruz.

Güven, Şanlıurfa Cezaevi’yle ilgili baronun hazırladığı 15 maddelik raporu şu şekilde sıraladı:

1. Konferans salonu gibi ortak alanlar koğuş sistemi odalara çevrilmiş.

2. Cezaevinin kapasitesi 300 kişi.

3. Cezaevinde kapasitenin 34 katı oranda yaklaşık bini aşan insanın kalıyor. Aşırı yoğunluk dayanılmaz durumda. Bu da izdihama neden olmuş.

4. 10 kişilik koğuşlarda 30 tutuklu ve mahkûm kalıyor. Yerlerde dahi yatacak bir alan yok.

5. Mahkûmlar yerde yatmak için bile sıraya giriyor.

6. Koğuşlarda 1 tuvalet bulunuyor ve su günde 4 kez 1er saat veriliyor.

7. Her mahkûma sadece 2 dakika ihtiyaç süresi düşüyor.

8. Bunun sonucu olarak başta sağlık ve güvenlik olmak üzere birçok sorun yaşanıyor.

9. Cezaevinde tek aile hekimi bulunuyor. Yoğunluk nedeniyle hekimlik hizmeti yetersiz.

10. Yakın tarihte çocuk koğuşlarından birinde kalan çocuklar olumsuz koşullara tepki olarak 1 günlük açlık grevi yapmış.

11. Yoğunluk nedeniyle açık görüş sürelerinin 30 dakika, kapalı görüş sürelerinin 10 dakikaya düşürüldüğü, bu sürelerin az olduğu dile getirildi.

12. Tutuklu ve hükümlülere yakınları tarafından elden getirilen kitaplar ve gazeteler kabul edilmiyor.

13. Bazı mahkûmların eğitim, bilgisayar kursu gibi sosyal ve eğitici aktiviteleri karşılanmıyor.

14. Merkezi sistem sınavlarına giren mahkûmlar sınav harçlarını karşılamakta zorlanıyor.

15. Özellikle yoğun cezaevi potansiyeli dikkate alındığında görevli infaz koruma memurlarının yaptıkları iş göz önüne alınarak dinlendirilmesi ve uzman desteği sağlanarak rahatlatıcı kurs ve seminerler almaları gerektiği tespit ve gözlenmiştir.

Pozantı cezaevinde yaşana olaylar sonrası dikkatleri Şanlıurfa Cezaevine çektiklerini hatırlatan Güven, şu bilgileri paylaştı: Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak bizler, çocuklara yapılan psikolojik ve fiziksel işkenceyi, cinsel istismar uygulayan failleri ve buna çanak tutan cezaevi idarecilerini, yapılan şikâyetleri örtbas eden veya kayıtsız kalan kamu görevlilerini bir türlü algılayamayan izleme mekanizmalarının içinin bomboş olduğunu, sistemin ’izliyormuş’ gibi yapmaktan başka bir anlam ifade etmediğini belirtmek istiyoruz. Öyle anlaşılıyor ki medyada yer almadıkça izlemeye takılmayan, algılama dışında kalabilen benzer başka kuytu kör noktalar da vardır. Devletin koruma alanında çocukların fiziksel ve cinsel istismara uğraması çok vahim ve utanç duyulacak bir durumdur. Bu nedenle öncelikle soruşturmanın selameti açısından sorumlu idareciler derhal açığa alınarak yapılacak yargılama sonunda suçlu bulunanlar en sert şekilde cezalandırılmalıdır. Ayrıca olayların tekrarlanmaması için her türlü olumsuz muameleye maruz kalan çocuklar ile tüm ülke genelinde yer alan ıslah ve çocuk tutuk evlerindeki çocukların gelişimlerini olumsuz yönde etkileyen yetersiz ivedilikle değiştirilerek iyileştirilmesine, çocuklara özgü izleme mekanizmalarının hayata geçirilmesine ve tüm uygulamaların bu yönde geliştirilmesine, toplum bireylerini de çocuğa üretilen her hizmeti bu yaklaşımla izlemeye ve bu amaçla gerçekleştirileceklerin bir parçası olmaya davet ediyoruz. Ve bu vesileyle Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki çocuk koğuşunda tutulan tutuklu çocukların kötü yaşam koşullarının doğurabileceği olası sonuçlara da dikkat çekmek istiyoruz.

CİHAN

Ana Sayfaya Git