Türkiye İstatistik Kurumunun son verilerine göre, dolaşım sistemi hastalıklarının yüzde 40,3 ile ilk sırada ölüm nedeni olarak tespit edildiğini vurgulayan Öztürk, beyin damar hastalıklarının en önemli ve yaygın nedeninin hipertansiyon olduğunun altını çizdi.
Öztürk, hipertansiyonun, büyük tansiyonun 140 mmHg veya küçük tansiyonun 90 mmHg dan fazla olmasıyla ortaya çıktığını ifade ederek, şunları kaydetti:
Kalp damar hastalıkları ile hipertansiyon birlikteliği dikkati çekecek düzeyde yüksektir. İlk defa kalp krizi geçiren hastaların yüzde 69unun, ilk defa inme geçirenlerin yüzde 77sinin, koroner kalp hastalığı olanların yüzde 74ünün tansiyon değerlerinin yüksek olduğu belirlenmiştir.
Cinsiyete ve Yaşa Göre Hipertansiyon Prevalansı Araştırma sonuçlarına göre, hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 24tür. Erkeklerde bu oran yüzde 21, kadınlarda yüzde 26dır. Hem erkeklerde hem de kadınlarda görülme sıklığı yaşla birlikte artmaktadır. Hipertansiyon sıklığı 15-24 yaş grubunda yüzde 3 iken, 35-44 yaş grubunda yüzde 14e yükselmektedir. Yaşlı popülasyonda hipertansiyon sıklığı yüzde 68dir. Ancak bu kişilerin yaklaşık yüzde 40ı bu durumunu bilmemekte ve bu kişilerin üçte biri ise tedavi almamaktadır. Kalp-damar hastalıkları nedeniyle olan ölümlerin yüzde 40,6sı hipertansiyona atfedilmektedir.
-Hipertansiyonda tuz tüketimine dikkat
Herkesin tansiyon değerlerini bilmesi ve aralıklı olarak kontrol etmesi gerektiğine işaret eden Öztürk, herhangi bir tedavi almayan sağlıklı bir kişide büyük tansiyonun 120-139 mmHg, küçük tansiyonun ise 80-89 mmHg olması gerektiğini kaydetti.
Öztürk, uluslararası verilere göre 20 yaşından büyük yetişkinlerin yaklaşık yüzde 30unda tansiyon başlangıcı bulunduğuna dikkati çekerek, bu durumun hem kalp hem beyin damar hastalıkları için risk oluşturduğunu, söz konusu hastalıkların ortaya çıkma riskini 1,5-2 kat artırdığını ifade etti.
Hipertansiyonu önlemede tuz kullanımının azaltılmasının önem taşıdığını vurgulayan Öztürk, açıklamasında şu bilgilere yer verdi:
Aşırı tuz tüketimi ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda ABDde 58 bin kalp damar hastalığına bağlı ölüm sodyum tüketimine atfedilmiştir. Dünya genelinde de kardiyovasküler ölümlerin ise yüzde 9,5u günde 2 gram ya da daha yüksek sodyum kullanımına atfedilmektedir. Tuzun temel içeriğini oluşturan sodyumun özellikle hazır gıdalarda ve uzun süre korunması gereken paketlenmiş gıdalarda, soslarda yer aldığına dikkat çekilmektedir.
Tuz kullanımının kısıtlanması konusunda alışkanlığın çocukluk çağından başlayarak yerleştirilmesi gerekmekte ve bu konuda aileler ve okullar gereken sorumluluğu almalıdır.