İngiltere'nin başkentindeki temasları çerçevesinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Eroğlu, "Bizim Kıbrıs Türk halkı olarak 100 sene daha müzakere masasında oturmaya tahammülümüz yok." dedi. Kıbrıslı lider, müzakerelerin ucunun açık olmaması gerektiğini ve garantörlerin de katıldığı bir konferansın yapılmasının gerekli olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu tablonun oluşmasında Rum Kesimi'nin olduğu kadar, Rumların politikalarına onay veren AB ve BM'nin de sorumlu olduğunu belirterek, "AB olsun, BM olsun Türk tarafının uzlaşmazlığıyla uğraşacaklarına; 'kendi yaptıkları hataları nasıl telafi edebilirler' şeklinde bir gayreti içine girseler Kıbrıs sorunu çözülür." dedi.
KIBRIS SORUNUNA SAMİMİYET GEREKLİDİR
İngiltere'nin Kıbrıs meselesinde 'seyirci pozisyonunda olduğunu' söyleyen Eroğlu, ülkenin dışişileri eski bakanı Jack Straw gibi bazı İngiliz siyasetçilerin alternatif öneriler getirerek sorunun çözümüne katkı yapmaya çalıştıklarını kaydetti.
Jack Straw'un mevcut 'iki ayrı devlet' yapısının sabitleştirmeyi içeren bir öneri yaptığını hatırlatan Kıbrıslı lider, "Zaten iki devletli bir yapı var mevcut olarak. Güney'deki devlet aslında işgal altında olmasına rağmen maalesef dünyanın tanıdığı bir devlet. Müzakerelerden bir sonuç alınamadığı takdirde doğal olarak süreç Straw'ın da önerdiği ayrışmaya doğru gidecek. Bizim gündemimizde şu anda BM'nin parametreleri ve bu parametrelere uygun müzakarelerde çözüm arayışları vardır." şeklinde konuştu.
RUM KESİMİ'NE EN BÜYÜK DESTEĞİ RUSYA VERİYOR
Yunanistan'daki ekonomik kriz ve seçimlere ilişkin de değerlendirmede bulunan Eroğlu, önümüzdeki hafta yapılacak genel seçimlerde sol partilerin lider olarak çıkması durumunda da ülkenin Euro Bölgesi'nde kalmasının sağlanacağını ileri sürdü.
Yunanistan'daki krizin Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne birtakım etkilerinin olacağına dikkat çeken Kıbrıs lideri sözlerini şöyle sürdürdü: "Güney Kıbrıs hükümeti bazı kaynaklarını Yunan bankalarına yatırdı. Bir de almış oldukları devlet tahvilleri var. Bu ülkedeki paralarını kriz sebebiyle geri alamıyorlar. Güney Kıbrıs'ta da ekonomik kriz başlamıştır ve bazı tedbirler almaya başlamışlardır. Başbakanlık yaptığım için biliyorum; her ekonomik tedbir tepki uyandırır. Yarın sendikalar kuruluşlarla karşı karşıya gelecek bir Güney Kıbrıs hükümeti görebiliriz."
Eroğlu, ekonomik krizin Rumları müzakere masasında az da olsa yumuşatabileceğini, ancak 'uzlaşmama' konusundaki dirençlerini devam ettireceklerini sözlerine ekledi.
Rumların en büyük destekçisinin Yunanistan değil; Rusya, Çin ve Fransa gibi devletler olduğuna dikkat çeken Eroğlu, Yunanistan'ın kendi derdine düştüğünü fakat BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olan Rusya'nın veto silahıyla Rum Kesimi'ne açık şekilde destek verdiğine vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Bizim sıkıntımız şu: BM Genel Sekreteri'nin Rumların aleyhine yazacağı her rapor BM Güvenlik Konseyi'nden Ruslar tarafından veto edilecektir. Annan Planı'na 'hayır' diyen Rumlara ilişkin olumsuz rapor yazan BM'nin bu raporu, Rusya tarafından veto edilmişti. Bu durum BM Genel Sekreteri'nin Rumlar aleyhine olumsuz bir rapor yazmasına engel oluyor." diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz
