''Suriyeli sığınmacılar için harcamamız 40 milyar doları aştı''

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Suriyeli sığınmacılara yönelik hizmetler için 8,5 yıldır yaptığımız harcama, 40 milyar doları aşmış durumda. Buna karşın AB kaynakları, 2016 yılından bu yana sadece 3 milyar avroluk destek verebilmiştir" dedi.

''Suriyeli sığınmacılar için harcamamız 40 milyar doları aştı''

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Gaziantep'te düzenlenen 'Göç ve Yerinden Edilmeye Yönelik Yerel Çözümler Uluslararası Forumu'na katıldı. Forumda Fuat Oktay'ın yanı sıra Avrupa Birliği ülkeleri temsilcileri, Birleşmiş Milletler yetkilileri, Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, bölgedeki kentlerin belediye başkanları, yerli ve yabancı davetliler yer aldı. Forumda konuşan Oktay, Türkiye'nin 911 kilometre uzunluğunda Suriye sınır hattının olması dolayısıyla savaştan kaçan 4 milyona yakın kişinin ülkeye sığındığını söyledi. Anadolu topraklarının 5 yıldır dünyanın en fazla sayıda sığınmacıyı barındırdığını kaydeden Oktay, "Suriye kökenli sığınmacılar açısından baktığımızda geçici barınma merkezlerinde 62 bin 578, geçici barınma merkezleri dışında ise 3 milyon 622 bin 404 kayıtlı Suriyeli bulunmaktadır. Göç dalgasının başlangıcından bu yana ortaya koyduğumuz etkin göç yönetimiyle güvenlik, sağlık, barınma, gıda ve eğitim gibi temel hizmetler sığınmacılara en etkin şekilde sunulmaktadır. AFAD başkanı olarak görev yaptığım dönemden bu yana atılan adımlarla sığınmacılar konusunda Türkiye, dünyaya örnek uygulamaları hayata geçirmiştir. Bu kapsamda 'Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu' gibi yasal reformlar ile temel dayanaklar oluşturularak, yüksek standartlarda bir sığınma sistemi inşa edilmiştir" diye konuştu.

'YIKILAN HER GÖNLÜMÜZDE YARALAR AÇTI'

Suriyeli sığınmacılar için sadece Türkiye'de değil sınır ötesinde de çalışmalar yapıldığını dile getiren Fuat Oktay, Suriyelilere kendi ülkelerinde güven içinde yaşayabilecekleri alan oluşturarak, tüm insani ve yerel hizmetleri sunduklarını söyledi. Ülkeleri dışında yaşayan Suriyelilerin evlerine dönmesi için tek somut adımın Türkiye tarafından atıldığını belirten Oktay, şunları dedi:

"Fırat'ın batısını terörden temizleyip nasıl bölgede hastanelerini, okulları, kilise ve camileri; tarımsal çalışmaları ve altyapı hizmetlerini faaliyete geçirdiysek Fırat'ın doğusunu da huzur, güvenlik ve temel hizmetler ile buluşturacağız. Ülkemizi doğrudan hedef alan PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör unsurları ile mücadele ederek hem sınırlarımızın güvenliğini sağlamak hem de sığınmacıların yurtlarında güven içinde yaşayabilecekleri bir bölge oluşturmak için çok yoğun çalışıyoruz. Bu amaçla Fırat'ın doğusunda başlattığımız Barış Pınarı Harekatı ile varil bombalarından ve gece baskınlarından arınmış bir alan oluşturuyoruz. Ülkemizin güney sınırlarında terörün, Suriye tarafından gelen PKK/YPG'nin söndürdüğü her ocak, yıkılan her ev bizim gönlümüzde yaralar açmıştır. Şimdi güvenli bölge olarak kararlaştırılan barış koridorunda yıkılanın yerine yenisini yapma ve yaraları sarma zamanıdır."

'AB KAYNAKLARI 3 MİLYAR AVROLUK DESTEK VEREBİLDİ'

Türkiye'nin son 8,5 yılda Suriyeli sığınmacılar için tüm imkanları seferber ettiğini belirten Oktay, "Ancak sığınmacıların bulundukları şehirlere uyum sağlaması sadece belediyelerden beklenemeyecek kadar çok boyutlu ve çok paydaşlı çözümler gerektirmektedir. Suriyeli sığınmacılara yönelik hizmetler için 8,5 yıldır yaptığımız harcama 40 milyar doları aşmış durumda. Buna karşın AB kaynakları 2016 yılından bu yana sadece 3 milyar avroluk destek verebilmiştir. Bu maddi yük, Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşların söz verdiği fonları sağlamadığı sürece bir ülkenin tek başına altından kalkabileceği miktarın üzerindedir. Coğrafi yakınlık hiçbir ülkeyi böyle bir trajedinin doğrudan tek sorumlusu ve yüklenicisi yapamaz, yapmamalıdır. Adil yük ve sorumluluk paylaşımı ilkesi çerçevesinde uluslararası toplumdan artık nasihat değil icraat görmek istiyoruz. Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakatı imzalayan tüm taraflar artık 'ne olması gerekir' değil 'nasıl yapacağız', 'üzerimize düşen nedir' sorularına cevap vermelidir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Önümüzdeki ay Cenevre'de düzenlenecek olan Cumhurbaşkanı'mızın da eş başkanlık edeceği Küresel Mülteci Forumu'nun önemli fırsat olduğunu düşünüyorum. Küresel Mülteci Forumu inanıyorum ki düzensiz göç yönetimi ve mülteciler konusunda ortak sorumlulukları dünyanın vicdanına yeniden hatırlatacaktır. Buradan çıkacak sonuçların da Küresel Mülteci Forumu'nda paylaşılacak olmasını bu çerçevede önemsiyorum. Mülteciler konusunda sürdürülebilir kalkınma hedeflerini destekleyecek çözümlerin çıkacağına inanıyorum. Bu doğrultuda Göç ve Yerinden Edilmeye Yönelik Yerel Çözümler Forumu sonucunda dünyanın her yerinde uygulanabilecek bir 'sığınmacı dostu belediye rehberi' oluşmasını bekliyoruz. Bu rehber, 'sığınmacılar için sığınmacı gözüyle yerel hizmet' bakış açısını içinde barındırıyor olmalıdır. Bu açıdan yerelin taleplerinin toplandığı katılımcı bir mekanizma içermelidir. Ayrıca yerel yönetimlerin sığınmacı hizmetlerinde kaynak yönünden beslenebilmesi için destek fonu imkanları ve STK iş birliği yöntemleri rehberde bulunmalıdır."

'370 BİN GERİ DÖNÜŞ OLDU'

'Fırat Kalkanı' ve 'Zeytin Dalı' harekatlarıyla oluşturulan güvenli bölgelerin bugün Suriye'deki yaşanabilir yerleri oluşturduğunu dile getiren Fuat Oktay, 'Barış Pınarı Harekatı' ile güvenli hale getirilecek alana öncelikle 1 milyon, izleyen dönemde bir o kadar daha Suriyelinin dönüş yapmasının planlandığını kaydetti. Sınır ötesindeki Suriyelilerin eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarının karşılandığını belirten Oktay, şöyle konuştu:

"Burada güvenlik, sağlık ve eğitim başta olmak üzere barınma, yol, su, elektrik dahil tüm yerel yönetim hizmetlerini, hiçbir ayrım yapmadan Suriyelilerin kullanımına sunuyoruz. Ayrıca bölgenin yönetimi yerel halk tarafından belirlenen mahalli meclisler tarafından idare edilmektedir. Terörden temizlenen bölgelere ülkemizden yaklaşık 370 bin kişi geri dönüş yapmıştır. Güvenli bölgenin yapısına ilişkin üzerinde çalıştığımız taslak planda 5 bin nüfuslu 140 adet köy ile 30 bin nüfuslu 10 ilçeden oluşan yerleşim alanı bulunmaktadır. 200 bin civarında konutun da 'Barış Pınarı Harekatı' bölgesinde inşa edilmesi öngörülmektedir. Okullar, hastaneler, sanayi siteleri, ibadet yerleri, yeşil alanlar, yol, su ve elektrik altyapısı da bu planlamanın içindedir. Buradan, bölgede istikrar ve huzur isteyen tüm tarafları güvenli bölgenin yapılanmasına destek vermeye davet ediyorum."

'MÜCADELEMİZ TERÖR BELASINI KAYNAĞINDA YOK ETMEK İÇİN'

Suriye'deki insani krizin sonlanmasını isteyen herkesin, güvenli bölge konusunda elini taşın altına koyması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şunları söyledi:

"Biz kimin ne dediğine, ne kadar destek verdiğine bakmadan barış koridorunu hayata geçirmekte kararlıyız. Bunu Arap, Kürt, Türk, Yezidi, Keldani, her kökenden kardeşlerimiz için yapacağız. Bizim mücadelemiz ülkemize musallat olmuş terör belasını kaynağında yok etmek içindir. Gaziantep'te Karşıyaka Polis Merkezi'nin önünde bombalı araç saldırısı yaparak 12 vatandaşımızı şehit edenler bunlardır. YPG/PKK, Kürtlerin temsilcisi ya da DEAŞ'ın hasmı değil,DEAŞ'tan da tehlikeli bir terör örgütüdür. Bu gerçeğin görülmesi lazım. Bölgede terör örgütleri arasında ayrım yapanlar ve Çobanbey, Cerablus gibi güvenli hale getirdiğimiz bölgelerde barışa ateş açanlar bilmeliler ki bilerek veya bilmeyerek terörün değirmenine su taşımaktadırlar. Biz terörün her türlüsüyle Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde kararlı şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle 'Barış Pınarı Harekatı' ve diğer operasyonlarımızda hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum."

Kaynak: Diyarbakır Söz