Milyonlarca üniversite adayının heyecanla beklediği yeni üniversiteye geçiş sistemi Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) büyük bölümü YÖK tarafından açıklandı. Sınavın genel hatları belli olsa da, ne zaman yapılacağı, soruların derslere göre dağılımları, sınav süresi gibi birçok bilinmeyen konu var. Uzmanlar ise bunların da açıklanması gerektiği uyarısında bulunuyor. Rehberlik Koordinatörü Murat Acet, şunları söylüyor:
“Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS)-Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sisteminin en çok eleştirilen yönü iki sınav arasındaki yaklaşık 3 aylık süre idi. Bu süreçte özellikle YGS’si beklentisinin altında geçen birçok öğrenci hem okullarından hem de sınava hazırlık çalışmalarından uzaklaşarak motivasyon kaybı yaşıyor, sonuçta kaygı düzeyleri artarak sınav başarıları düşüyordu. YKS, aynı günde iki oturumla bu olumsuz durumun önüne kısmen geçecekmiş gibi görünse de sınavlara hazırlığın sadece bilgi düzeyinde değil psikolojik olarak da iyi yönetilmesi gereken bir süreç olduğu gerçeğini sürdürüyor.
ÖĞRENCİLERİN İLGİSİ AZALABİLİR
YKS yapı ve içerik olarak aynı gün uygulanıp tamamlanacak. Temel Yeterlilik Testi (TYT) olarak adlandırılan ve tüm adayların gireceği sabah oturumu, Türkçe ve temel matematikten 40’ar sorunun sorulacağı ve genel yerleştirme puanlarına yüzde 40’lık katkı sağlayan bir özellik taşıyor. YKS’nin ikinci oturumu ise, 40’ar soruluk 4 testten (Türk Dili ve Edebiyatı–Coğrafya1-Sosyal Bilimler-Matematik ve Fen) oluşacak ve genel yerleştirme puanlarının oluşumuna yüzde 60 oranında katkı sağlayacak. Bu testlerde yer alan ders sayısının fazlalığı buna karşılık soru sayılarının azlığı lisans yerleştirmelerinde zaten uzun süredir tartışılan nitelik problemini bir kez daha gündeme getirecek gibi görünüyor. İkinci oturum testleri, adayları sadece tercih etmek istedikleri program ve bölümlerin derslerine yönlendirmesi nedeniyle bir sınırlılık taşıyor, hepsinden önemlisi öğrencilerin ortaöğretimde bu derslere olan motivasyon ve ilgilerinin düşmesi riskini taşıyor.
PUAN TÜRÜNÜN AZALMASI OLUMLU
YKS’de 18 puan türünün azaltılması önemli. Öğrenciler tarafından kolay anlaşılması ve sistemin sadeleştirilmesi açısından olumlu ancak yerleştirme sürecinde puan aralıklarında yaşanması muhtemel yoğunluk açısından bazı sıkıntılar oluşacak. YÖK’ün programların puan türlerini açıklamamış oluşu, bazı program ve bölümlerin yeterlilikler açısından çeşitlilik göstermesi daraltılan bu puan türlerine sığmayacakmış gibi görünüyor.
SORULARIN ZORLUK KOLAYLIK DERECESİ TARTIŞILACAK
Yeni sistemde birinci oturum Temel Yeterlilik Testi (TYT) puanı 200 ve üzeri olan adayların puanları arzu ederlerse bir sonraki yıl için geçerli olacak. Bu uygulama tekrar eden yıllarda sınava giren öğrenci sayısını düşürse de, her yıl sınav sorularının zorluk / kolaylık derecesinin değişmesi bu uygulamanın her yıl bir önceki yılla kıyaslanmasını ve sorgulanmasını beraberinde getirebilir. OBP (Ortaöğretim Başarı Puanı) uygulamasında yeni sistemde devam ediyor. Objektif kriterlere dayanmadığı için birçok öğrencinin yerleştirme sürecinde sıralarını ve tercihleri değiştiren bu uygulama yeni sistemde de en tartışmalı konuların başında gelecek.
MERAK EDİLEN SORULARIN YANITLARI AÇIKLANMALI
Açık uçlu sorular, programların puan türleri, alan testlerinde yer alan derslerin soru sayıları gibi süreci doğrudan etkileyen ve sistemi açıklayan birçok konuya daha net açıklamalar getirilmedi. Sınavın YGS-LYS’den daha kolay olacağına dair ilk izlenimler mevcut üniversite öğrencilerinin yeniden sınava girme eğilimlerini artırarak belirli oranda bir yığılma oluşturur mu? Yatay geçiş süreçlerinin yeni sisteme uyarlamasının nasıl olacağı soruları da cevabı aranacaklar arasında.”
Kaynak: Diyarbakır Söz