Hidrojenli araç pazarının büyüyeceğine inanıyoruz

Dünya araç pazarı elektrikli arabaların ardından hidrojenli araçları da pazarlara sürmeye hazırlanıyor.

Hidrojenli araç pazarının büyüyeceğine inanıyoruz

 Dünya ticari araç pazarının önde gelen oyuncuları arasında yer alan Türk üreticiler, elektrikli otobüslerden sonra hidrojenli otobüsleri de kullanıcılara sunmaya hazırlanıyor.


Dünyanın önde gelen ticari araç buluşmalarından Busworld Europe, Belçika'nın başkenti Brüksel'deki Expo Center'da kapılarını açtı. Ticari araç üreticisi Otokar, fuarda 4'ü yeni 7 araç sergiledi.


Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 yılda bir düzenlenen, dünyanın her köşesinden üreticilerin ürünlerini kullanıcılar, operatörler ve kamu otoriteleriyle buluşturduğu fuarın kendileri için de çok önemli olduğunu söyledi.


Otokar'ın ana faaliyet alanlarından birini ticari araçlar ve otobüslerin oluşturduğuna işaret eden Görgüç, Otokar'ın Avrupa'da otobüslerle büyümeyi hedeflediğini vurguladı.


Fuara yeni ürünler ve mevcut ürünlerin yeni varyantlarıyla katıldıklarını ifade eden Görgüç, hafta boyunca müşteriler, yeni müşteriler ve kamu otoriteleriyle toplantılar yapacaklarını anlattı.


Fuarda Türkiye'de SULTAN olarak bilinen ve Avrupa'da oldukça fazla satılan aracın yeni versiyonunu tanıttıklarını dile getiren Görgüç, Fransa ve Orta Avrupa'da ilgi gören TERRITO serisinin yeni elektrikli modeli e-TERRITO'nun da ilk kez sergilendiğini belirtti.


Hidrojen yakıt hücreli otobüs KENT Hidrojen'i de ilk kez tanıttıklarına değinen Görgüç, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Giderek yaygınlaşacağını düşünüyoruz. Bizim için de çok önemli. Özellikle şehir içi belediye taşımacılığında Avrupa'da Otokar'ın ipi göğüsleyeceği bir ürün olarak görüyoruz. Elektrikli ve yakıt hücresiyle birlikte çalışıyor. Normal görevini yakıt hücresi hidrojenle sağlıyor. Hidrojen bittiği zaman elektrikle görevini tamamlıyor. Bu arada her ikisini yaparken hidrojen sistemi elektrikli bataryaları şarj ediyor. Şehrin coğrafyasına bağlı olarak yaklaşık 600-650 kilometrelik menzili var. Bu da yaklaşık Avrupa standartlarında 2 günlük bir görev demek. Önemli bir adımımız Avrupa'da göstereceğimiz."


Türkiye'de CENTRO olarak bilinen ve Avrupa'ya elektriklisini sattıkları minibüsün otonom şoförsüz versiyonunun prototipini de vitrine çıkardıklarını ifade eden Görgüç, aracın etkinlik boyunca ziyaretçileri fuar alanında dolaştıracağını bildirdi.


Hidrojenli otobüsün ayak sesleri


Otokar'ın kısa mesafe şehirler arası ve şehir içinde toplu taşımacılık için geliştirdiği ürünlerin hepsinin elektriklilerinin de üretildiğini dile getiren Görgüç, şu değerlendirmelerde bulundu:


"Özellikle şehir içi belediye araçlarında elektrikli araçlardan sonra hidrojene doğru bir gelişme olacağını, hidrojen pazarının yavaş yavaş büyüyeceğini düşünüyoruz. Hidrojenin daha fazla bulunabilir, taşınabilir ve ikmal edilebilir olmasıyla özellikle büyük belediye otobüslerinde hidrojenin daha ön plana çıkaracağını düşünüyoruz. Onun için de hazırlıklar yapıyoruz. Şu anda Sakarya fabrikamızda hidrojenli 'fuel cell'le çalışan araçlarımız, prototipler var. Onları yaklaşık 1,5 yıldır test ediyoruz. Belirli bir olgunluğa geldiği için buraya bir tanesini getirdik. 2024 yılında satılabilir olacak ve aracımızın Avrupa'da satışı için çalışmalara başlayacağız. Bunun daha yaygınlaşabilmesi için hidrojenin ikmalinin, bulunabilirliğinin şehirlerde artması gerekiyor ama işin yönü bu tarafa doğru gidiyor diye değerlendiriyoruz. Hidrojeni sadece şehir içi otobüslerimiz değil, kısa mesafeli şehirler arası otobüslerimizde de yaygınlaştırmak için çabalarımız var."


Hidrojenli otobüsün özellikleri


KENT Hidrojen'in belediye otobüsü olarak çalışılan versiyonunun yaklaşık 600 kilometre menzili bulunduğunu ifade eden Görgüç, araçtaki fren, klima, bilgi sistemleri, direksiyon dahil tüm sistemlerin hidrojenden üretilen enerjiyle çalıştığını söyledi. Görgüç, şunları kaydetti:

"Bütün bunlar çalıştığında zor Türkiye şartlarında yani yaklaşık yaz aylarında klima tam çalışır ve araç tam doluyken menzili yaklaşık 600 kilometre. Araç 2 ikmalli, bir elektrikli bataryası var oradan şarj oluyor, bir de hidrojeni var. Daha da az menzilli yapmak mümkün. Ama kullanıcılara maksimum esneklik sağlayabilmek ve garaj yükünü minimumda tutabilmek için 2 günlük görev tarif edip aracı öyle tasarladık."


Araçların yüzde 80'i Avrupa'ya ihraç ediliyor


Ticari araç alanında 8 değişik ürün aileleri bulunduğuna işaret eden Görgüç, bunların yaklaşık yüzde 80'ini Avrupa'ya ihraç ettiklerini bildirdi.
Küresel salgında kamu bütçelerinin başka yönlere kaydırılması, şehir içi hareketliliğin azalması gibi nedenlerle otobüs alımlarının 3-4 yıl ötelendiğine dikkati çeken Görgüç, şöyle konuştu:


"Şimdi bunlar geri geliyor. Hepsi aynı anda geri geliyor. Ufak ufak ama Avrupa'da her yerde bir ihale var. Bu hem iyi hem kötü. Kurulu kapasiteler buna yetişmiyor, vaktinde cevap vermeye zorlanıyorlar. Bunun yan sanayi üzerindeki etkisi de çok büyük. Parça yetiştirmek, tedarik zincirini uygun şekilde çalıştırmak da zorlaştı. Avrupa'da küçük köylerden büyük metropollere kadar herkes kısa dönemli alım programında. Mümkün olduğunca bu yarışta yer alıp başarılı olmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki aylarda yapacağımız bir sürü teslimatımız, ufak da olsa aldığımız bir sürü ihale var. Onlara yetişmeye çalışıyoruz."

Organik büyümeye İtalya eklendi


Serdar Görgüç, büyüme stratejilerinin bir parçası olarak İtalya'daki bayilerini bünyelerine kattıklarını ve kendi şirketlerini kurduklarını söyledi.
Avrupa'da Fransa'da büyük bir merkezleri bulunduğunu, daha sonra buna Romanya ayağını eklediklerini anlatan Görgüç, İtalya'daki şirketle ülkedeki pazar payını artırmayı, satış, pazarlama ve satış sonrası hizmet faaliyetlerini güçlendirmeyi amaçladıklarını belirtti.
Görgüç, ilerleyen yıllarda başka Avrupa ülkelerinde benzer yapılanmaların gündeme gelebileceğini kaydetti.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler