Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, Diyarbakır, Türkiye ve İslam dünyasında yaşanan olayları değerlendirirken, toplumsal travmatik hadiselere dikkat çekerek, "toplum olarak cinnet mi geçiriyoruz" yorumunu yaptı.
TÜİK'in intihar vakalarından söz ederek düzenlediği basın açıklamasına başlayan Bozan, şunları söyledi.
*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2002 – 2018 arası 17 yılda 50 bin 378 kişi intihar etmiştir. Ve Binlerce Cinayet
İşte bunun son bir örenğini Çınar İlçemize bağlı Başalan (Sergelya) köyünde 8 yaşındaki masun bir çocuğumuzun vahşice yüzü parçalanarak öldürülmesi olmuştur.
Neden bu hale geldik?
Bu vahşeti yapan kişi veya kişiler nasıl bir ruha sahip olmuşlar?
İnanç değerlerinden uzaklaşan bir toplumda elbette bu tür olaylar olacaktır. İktidar bir an önce milli eğitim müfredatını milli ve manevi değerlerimize göre düzenlemeli Tv'lerdeki şiddet ve ahlaksız dizi ve filimlere engel olmalıdır.
SU ZAMI ERTELENDİ
Hatırlanacağı üzere Büyükşehir Belediyesi suya fahiş zam yapmıştı, Bu zama her kesimden büyük tepkiler gelmişti. Bizde basın toplantısı yaparak bu zamın geri alınmasını talep etmiştik. Belediye olumlu bir adım atarak 1 Nisana kadar zamı ertelediğini açıkladı. Ancak biz bunu yeterli görmüyor zamın tamamen iptal edilmesini vatandaşlarımız adına talep ediyoruz.
UÇAK SEFERLERİ
Son günlerde Diyarbakırdaki uçak seferlerinde kısıtlamaya gidilmesi üzerine, gelen giden yolcular yer bulma ve yüksek fiyattan dolayı ciddi sıkıntı yaşıyorlar. Uçak seferlerinin tekrar artırılması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz.
ELAZIĞ DEPREMİ
24 Ocakta Elazığ ve Malatya merkez olmak özere 6.8'le salındık. Çöken binalar nedeniyle 41 vatandaşımız hayatını kayb ederken 1607 vatandaımız yaralandı. Hayatını kayb eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet yaralılara acil şifalar, kederli ailelerine sabır diliyorum.
Bir söz var “deprem öldürmez tedbirsizlik veya bina öldürür.” bu söz doğrudur. İnsanoğlu depremin meydana gelmesine engel olamaz ama binaları depreme uygun inşa ederek tedbir alabilir.
Devleti idare edenlerin temel görevi tedbir almaktır.
Ülkemizde deprem fay hatlarının geçtiği yerler belli olduğuna göre, neden oralar imar izni verilmekte?
Geçmişte bu hatalar yapılmış, neden bugüne kadar depreme dayanıklı binalar yapılarak yeni yerleşim alanları yapılmadı?
Ama malaesef biz ülke olarak hep sonuçları konuşuyoruz, sebepleri ve tedbirleri konuşamıyoruz. Her zaman olduğu gibi bugün yine depremi konuşuyoruz ama kısa bir süre sonra bir dahaki depreme kadar unutup gideceğiz. İnşaallah böyle olmaz.
Bu depremde, ülkemizin her tarafında gönderilen yardımlarla güzel bir dayanışma gösterilmiş, birlik ve beraberliğimiz perçinleşmiş ve Devletimizin de bir önceki depremlere göre daha hızlı daha organize bir şekilde müdahele etmesi bizi memnun etmiştir. Ancak İktidar mensuplarının Ergani Belediyesinden gelen yardımları geri çevirmesi üzücü olmuştur. İktidar mensupları ötekileştirici, kutuplaştırıcı kin ve nefret tavrını bu acılı günde bile sürdümüştür.
Bizim temennimiz bu depremde vatandaşın göstermiş olduğu bu dayanışmayı, birlik ve beraberliği her yerde ve her zaman göstermesi, enkaz altında kalmadan birbirimizi sevmemiz ve iktidarın da bundan ders çıkarıp gerekli tedbirleri almasıdır.
İKİ HAYDUT ORTADOĞUDAKİ YANGINA BENZİN DÖKÜYOR
ABD Başkanı Trump, işgalci İsrail rejimi Başbakanı Netenyahu ile bilrlikte, Müslümanların gözünün içine baka baka “sözde 100 yılın barış planı” dedikleri ancak “100 yılın felaketi” diyeceğimiz Filistin topraklarındaki “işgal ve ilhak” planına imza attı.
Bu işgalciler, bu katiller bu baş teröristler kimden cesaret alıyor? Elbette kendilerini dost edinen müslüman ülkelerin liderlerinden! Müslümanların dağınıklığından Müslümanların başsız oluşundan Müslümanların bağımsız olmayışından cesaret alıyorlar. Şu bilinmeli ki, bu iki katil devleti dost kabul eden Müslüman liderler, bu işgal ve ilhak planında imzaları olmasada, bu işgal ve ilhaklara ortaktırlar.
ABD VE İSRAİL'İN HAYDUTLUĞA KİM DUR DİYECEK?
Unutmayalım ki, Abd ve İsrailin “100 yılın felaket” planı bir sonuçtur.
Önce Irak, sonra Suriye ve Libya'nın yok edilmesi, Yemendeki çatışmalar, ve en son Abd ve İsrailin kendileri için tehlikeli gördükleri Kasım Süleymaniyi öldürmesi. Bunların hepsi tesadüf olamaz. Kim kaldı İran ve Türkiye.
İran ambargolarla Türkiye Suriye, Libya, Pkk, Pyd ve Fetö ile meşgul, Arap ülkeleri ise birer Abd eyaleti halini almış durumunda.
Diğer taraftan, işin en acıklı tarafı ise Akp iktidarları, 18 yıldır D8 ve İslam İşbirliği Teşkilatını yeterince çalıştırmadığı gibi Bop'un eş başkanlığını yapmış ve dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan 2004 yılında Yahudi kuruluşu AJC'den “üstün cesaret ödülü” almıştır.
Ve neticede “Arap Baharı” dedikleri süreçle İslam Alemi ırk ve mezhep merkezli vekalet savaşlarıyla darmadağınık bir hale getirildi.
Tabi ki bu bu kargaşa içinde en rahat devlet, terör devleti İSRAİLDİR.
İslam Alemi savaş terör ve şiddetle uğraşırken, Abd ve İsrail haydut ve terör devletleri için Kudüs, Batı Şeriya ve diğer işgal ettiği toprakları ilhak etmenin tam zamanıydı. Kimden korkacaklar ki? Birkaç kınama ve hamasi nutuk dışında bir icraat çıkmayacağını biliyorlar.
Çünkü biz 1945 ten bu yana hep aynı tiyatroyu izliyoruz.
Bundan dolayı Saadet Partisi olarak, iktidardan laf değil icraat bekliyoruz. Sonuçlara ağlamak yerine tedbir bekliyoruz. Bu tedbirler alınmadığı sürece İslam coğrafyasındaki bu yangın sönmeyecek barış ve huzur gelmeyecektir. Çünkü bu zalimler ancak güçten anlarlar. Zalimlerden merhamet beklemek zilleti kabul etmektir.
İSLAM COĞRAFYASI İÇİN KURTULUŞ REÇETESİ
İslam ülkeleri biran önce, kendi aralarındaki sorunları bir kenera bırakmalı, öncelikle Abd ve İsraili Ortadoğudan kovacak iş birliğine gitmeli sonra aralarındaki ihtilafları konuşup çözmelidir. Yoksa bu ateş bütün İslam ülkelerini bir bir yakacaktır.
İslam Birleşmiş Milletler Teşkilatı (D8)
İslam Savunma İşbirliği Teşkilatı
İslam Ekonomik İşbirliği Teşkilatı
İslam Ortak para birimi
İslam kültürel İşbirliği Teşkilatı
İslam Dünya Bankası
İslam Uluslararası Para Fonu
İslam Teknoloji Geliştirme Merkezi
İslam Medya Ve Sinema Teşkilatı
İslam Aile Kadın Ve Çocukları Koruma Teşkilatı
Biz Saadet Partisi Olarak
Tarihini ve yerini kısa bir zamanda açıklayacağımız" "Filistin'deki zulmü hem tüm dünyaya haykırabilmek hemde ülke çapında dile getirebilmek için büyük bir miting organize edeceğiz inşaallah. Bu kararlar Müslümanların uyanışına, birlik ve beraber heraket etmesine vesile olsun inşaallah."
Kaynak: Diyarbakır Söz
