DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır'dan konuştu

DBP eş Genel Bakanı Sebahat Tuncel, DBP'li belediyelere atanan kayyum hakkında Diyarbakır'da konuştu.

DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır'dan konuştu

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, belediyelere atanan kayyum hakkında açıklama yaptı. DBP'li 24 belediyeye atanan kayyum hakkında Tuncel Diyarbakır'da konuştu.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel  DBP’li 24 belediyeye kayyım atanmasına dair Diyarbakır’da konuştu. Tuncel, DBP’nin Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesini yürüttüğü için yoğun saldırıya maruz kaldığını belirtti. Kayyım atanan belediyelerin eş başkanlarının DBP binalarında görevinin başında olacağını söyleyen Tuncel, pazartesi başlayacak mesaiyle birlikte işçi ve emekçileri işe gitmemeye çağırdıklarını söyledi.

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in hala tutuklu olduğunu ifade eden Tuncel, “Bu baskı politikaları neticesinde binlerce üye ve yöneticimiz gözaltına alındı. En son Hakkari’de kayyım atamaları nedeniyle arkadaşlarımızın yaptığı açlık grevi eylemine müdahale edildi ve 27 arkadaşımız gözaltına alındı. Gözaltına alınan arkadaşlarımıza HDK Eş sözcüsü Ertuğrul Kürkçü ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kayyıma ilişkin yaptıkları açıklamalar sorulmuş. Buradan anlaşılıyor ki demokratik siyasete toptan bir kumpas var” dedi.

‘YASAL HAKLAR BİLE KULLANILAMIYOR’

Bir ülkenin demokratik olup olmadığının göstergesinin insanların hak ve özgürlüklerini kullanabilmesi olduğunu ifade eden Tuncel, “Türkiye’de şu an özellikle Kürt halkı kendi hak ve özgürlüklerini kullanamamaktadır. Yasal güvenceye alınmış düşünce, ifade ve eylem özgürlüğü dahil kullanılamamaktadır. Bizzat AKP hükümetinin çıkardığı KHK’ler ile bu özgürlükler askıya alınmıştır. Başka belediyelere de kayyım atanacağı söyleniyor. Cumhurbaşkanı, ‘seçilmişler tabii ki görevden alınır’ diyerek yapılan hukuksuzluğu savunuyor. Kayyım atanan 24 belediyemiz de halkın yüzde 50’den fazla oyunu alarak seçilmiştir. AKP kendi gücünü halk iradesi olarak anlatıyor, kendilerine oy verenleri halk iradesi olarak tarif ediyor, fakat bize oy veren halk iradesini tanımıyor. Yani bize Kürtlerin bu ülkede yaşam hakkı, oy kullanma hakkı, yöneticisini seçme hakkı olmadığını söylüyorlar. Tüm bunlar milliyetçi ve faşizan bir yaklaşımın sonucudur. Devlet, Kürtlere karşı etnik bir politika uygulamaktadır” dedi.

‘İŞE GİTMEYİN’

Halk iradesinin gasbedildiğini söyleyen Tuncel şunları kaydeti: “15 Temmuz darbesine karşı halk nasıl direndiyse biz de bu siyasi darbeye karşı direneceğiz. Bizi bunu söylediğimiz için bölücü olmakla suçluyorlar. Oysa biz hakkımızı kullanmak istiyoruz. DBP olarak bu hukuksuzluğa karşı demokrasi özgürlük mücadelesi vereceğimizi ve bu kayyımı tanımayacağımızı belirtiyoruz. Bu kayyımlar halk iradesini temsil etmiyor. Darbe yapanları temsil ediyor. Değerli halkımızı seçtiğiniz belediye eş başkanları, seçilmişler görevinin başındadır. Belediye binalarını gasp edebilirler, ama belediye eş başkanlarımızı her gün belediyede nasıl işe başladıysa dışarıda halkımızın sorunlarını çözmeye devam edecek. Arkadaşlarımız her gün DBP binalarında görevlerinin başında olacaklar. Halkımız kayyıma değil asıl seçtikleri arkadaşlarına gitsinler. Her gün halkımız buralara gelip sorunlarını anlatıp, buralarda çözüm üreteceğiz. Pazartesi itibariyle işçiler, emekçileri herkesi direnişe çağırıyoruz. Pazartesi itibariyle işçilerin işe gitmemesi için çağrı yapıyoruz. Basın toplantıları, yapacakları eylem ve etkinliklerle kayyıma karşı tepkilerini ortaya koymalıdır. Kayyıma karşı tepkinizi ortaya koyun. Sendikalara da seslenmek istiyorum. Bu hak gaspına karşı daha etkin bir duruş sergilemeleri gerekmektedir. İşçi ve emekçilerin buna karşı dur demesi demokrasi mücadelemiz açısından da olmazsa olmaz bir koşul.”

Kaynak: Evrensel

Kaynak: Diyarbakır Söz