Başbakan Başdanışmanı Etyen Mahçupyan, başkanlık sistemiyle ilgili tartışmaların "sığlaşmış" olduğunu ve mevcut sistemin değişmesi gerektiğini savundu. İtalyan parlamentosunun alt kanadı Temsilciler Meclisi'nde "Yeni Türkiye" başlıklı konferansa katılmak için Roma'ya gelen Mahçupyan'a göre 'şu anki sistem devam edemez':
>"Maalesef bu, çatışma atmosferinde tıkanıp kalmış ve sığlaşmış bir tartışma. Bildiğimiz bir tek şey var; şu andaki sistem devam edemez. Zaten 12 Eylül anayasası üzerine kurulu olan bu vesayet sisteminin değişmesi lazım. Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı var dolayısıyla bu da tamamen şu andaki gibi sorumsuz kalamaz. İnsanlar cumhurbaşkanının yetkileri üzerine bir tartışma yapıyorlar ama aslında çok yetkili ve sorumsuz bir cumhurbaşkanı var şu anki anayasayla. Bir kere en azından bu cumhurbaşkanının sorumlu hale gelmesi gerekiyor."
>Yetkiler tartışılacak
>Mahçupyan, cumhurbaşkanı sorumlu hale getirilirken yetkileri üzerinde yeniden düşünülmesi gerektiğini belirterek, "Belki yetkilerinin genişlemesi gerekiyor ama bu, Türkiye'nin önümüzdeki dönem tartışacağı bir mesele olacak. Cumhurbaşkanının yetkileri nereye kadar gidecek, nerede duracak diye sorduğumuz zaman da uç noktada başkanlık sisteminden, tamamen parlamenter sisteme benzeyen melez başkanlık sistemlerine kadar çok geniş bir yelpaze var. Dolayısıyla bunlardan hangisinin olacağını şu an bilmiyoruz" diye konuştu.
>Sistem şöyle ya da böyle değişecek
>Başkanlık sisteminin nasıl olacağının AK Parti içinde de bilinmediğini ifade eden Başdanışman Mahçupyan şöyle devam etti:
>"AK Parti, başkanlık sistemiyle ilgili komisyona teklifini yaparken, onun ilkesel bakışı dışında her maddesinin değişebilirliğini de masaya getirmişti. O yüzden de kendi önerisinin değişimine açık bir parti AK Parti. Yeter ki muhalefet bu yönde davransın ve hakikaten şu anki sistemi daha mantıklı bir yöne götürecek olan çizgide katkıda bulunsun. Türkiye'deki sistem şöyle ya da böyle değişecek. Yeni bir anayasayla değişecek. Ve de başkanlık sistemi adını koysak da koymasak da cumhurbaşkanının yetkilerinin daha belirginleşmiş ve tutarlı hale gelmiş olduğu bir sisteme doğru gideceğiz."
>Mahçupyan, Başkanlık sistemi ya da cumhurbaşkanının yetkilerinin artırılmasının anayasa değişikliğiyle olacağını da ekledi.
>"Kandil kolay karar veremez"
>Mahçupyan, Kürt sorununa çözüm süreciyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Mahçupyan'a göre, süreçte Kandil'deki örgüt yönetiminin rolü kritik.
>"Eğer PKK diye örgüt olmasaydı, Türkiye'nin şu durumunda bir silahlı kalkışmanın hiçbir gerekçesi olmazdı. Ama madalyonun öteki yüzünde de öyle bir örgüt var ve 30 yıldır da orada" diyen Mahçupyan, herhangi bir çözüm ya da barış noktası geçildiği andan itibaren bu örgüte ne olacağının, nasıl bir statüye kavuşacağının ve bu durumun Kürt coğrafyasında ne kadar kabul göreceğinin Kandil'in önündeki cevaplanmamış sorular olduğunu belirtti.
>"Benim izlenimim, bugüne kadarki Kürt meselesindeki çalışmalarımda, bunun üzerinde çok fazla bir çaba sarf edilmiş değil. Yani çok kafa yorulmuş bir mesele de değil bu. Şu anda birdenbire Kandil'in önüne çıktı ve aynı anda da Ortadoğu'da bir kaynama varken ortaya çıktı. Ortadoğu'da hem yeni imkânlar hem yeni riskler ortaya çıkarken, bu gündeme geldi. O yüzden şunu da anlayışla karşılıyorum; Kandil'in içinde de muhakkak eş değer fikir var. Buna bir de şunu da ekleyelim; Kandil'in önünde bizim şu anda bilemediğimiz belki bir sürü teklif de var. Civar ülkelerden veya örgütlerden şuradan buradan… O zaman da öyle kolay karar verilebilirlik yok. Mesele bu. Ama bir şekilde Kandil'in önümüzdeki kısa sürede bir biçimde sağ ya da sola bir viraj alması gerekecek."
>"HDP'nin oyunu etkiler"
>Etyen Mahçupyan'a göre Kandil'in tavrı, HDP'nin 7 Haziran genel seçimlerinde alacağı oyu birebir etkileyecek. Mahçupyan, "O yüzden de burada bir stratejik karar vermeleri gerekiyor. Bunu göreceğiz. Önceden şöyle olacak ya da böyle olacak demenin çok bir mantığı yok" dedi.
>Cumartesi günü, çözüm sürecinde hükümet yetkilileriyle ortak açıklama yapan HDP heyeti, PKK'nın cezaevindeki lideri Abdullah Öcalan'ın PKK'ya olağanüstü kongre çağrısı yaptığını duyurmuştu. Öcalan bu kongre sonunda, "Silahlı mücadelenin, yerini, demokratik siyasete bırakmasını" istemişti. Bu çağrıyı "tarihi" diye yorumlayan KCK yönetimi, "Hükümet sorumluluklarını yerine getirirse biz de getiririz" diye açıklama yapmıştı.
Kaynak: Diyarbakır Söz