Dermatoloji uzmanı Dr. Pınar Arat, baharla artan cilt hastalıkları hakkında bilgi verdi: “Baharla bazı dermatolojik hastalıkların görülme sıklığı artar. Bu hastalıkların başında alerjik deri hastalıkları gelir. Özellikle ‘atopik bünyeli’ dediğimiz, saman nezlesi, alerjik egzama ve astım gibi hastalıkların daha sık gözlendiği kişilerde, cilt sorunlarına daha sık rastlanılır. Yani alerji ve atopi öyküsü olanların bu dönemde daha dikkatli olmaları gerekir. Bu kişilerin düzenli tıbbi yardım almasında fayda var .
Güneş, riski artırıyor
Güneşe maruz kalan bölgelerde deri döküntüleri, koyu lekeler, yanıklar ve uzun vadede kötü huylu tümörlerin oluşumuyla erken cilt yaşlanması görülebilir. Öncelikle dışarı çıkarken cilt tipinize uygun bir güneş koruyucu kullanın, güneşin dik geldiği saatlerde açık havada dolaşmayın, açık renkli, ince, havadar, uzun kollu, pamuklu giysiler giyin, gerekiyorsa şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye tercih edin. Bazı deri hastalıklarıysa güneşe maruz kalmakla daha da şiddetlenir. Örneğin; sivilce, akne, lupus eritematozus, seboreik egzama, uçuk sorunları olanlar baharla daha da dikkatli davranmalı ve güneşle temastan kaçınmalı.
Bakteriler, sıcak ve nemi seviyor
Bu dönemde değişen ısı değerleri ve nem oranları, deride görülebilen bazı bulaşıcı hastalıkların sıklığını da artırabilir. Bakteriyel, viral ve mantarlara bağlı cilt hastalıkları sıcak, nemli ortamlarda daha fazla görülür. Bu nedenle derinin temizliğine özen gösterilmeli, hastalığı olduğu bilinen kişilerle temastan kaçınılmalı, özel eşyaları ortak kullanmamalı, pamuklu giysiler ve sentetik olmayan ayakkabılar tercih edilmeli.
Böcek ısırıklarına dikkat
Havanın ısınmasıyla böceklerle karşılaşma riski artar, böcek sırığı olgularında yükseliş gözlenir. Özellikle alerjik bünyeli kişilerde bu durum ciddi reaksiyonlara neden olabilir. O yüzden böceklerle temastan olabildiğince kaçınılması, böceksavar ürünlerin kullanılması, pencere camlarına tel takılması, zorunlu durumlarda alerji ilaçlarının bulundurulması gerekir.
Bağışıklık sistemi de etkileniyor
Bağışıklık sistemi bu mevsimde, havada bolca bulunan viral elemanlarla mücadele eder. Halk arasında madalyon ya da gül hastalığı olarak bilinen ‘pityriasis rosea’ denilen deri sorunu, viral enfeksiyonlarla ilişkilendirilir. Viral enfeksiyonlardan sonra deride halka tarzında döküntüler olabilir. Bu döküntüler enfeksiyondan bir hayli sonra çıkan, geç bir tepki olduğundan, genellikle o rahatsızlık ya unutulur ya da ayakta geçirildiği için farkına bile varılmaz. Hastalığın bilinen özel bir tedavisi yok, kendi kendine iyileşir.
Cildi nemlendirmek amacıyla cilt tipine uygun nemlendiriciler, yenilemek amacıyla da dermokozmetik ürünler kullanılabilir. Kabalaşan cildimizi yumuşatmak amacıyla da bazı dermatolojik işlemler uygulanabilir. Bunlar arasında derin ve yüzeysel kimyasal peeling, cilt bakımı, lazerle cilt yenileme işlemleri sayılabilir.”
Kaynak: Diyarbakır Söz