İSTANBUL - İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ruh Sağlığı Hastanesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Abalı, antidepresan kullanan erkeklerin boşanmaya daha yatkın olduklarını belirterek, “Yıllardır boşanmayı düşünen erkekler, antidepresan kullandıkları dönemde bu düşüncelerini eyleme dönüştürüyor” dedi.
Abalı, Türkiye 'de antidepresan kullanımının geldiği noktayı anlattı.
Abalı, Türkiye genelinde antidepresan kullanımının rakamsal olarak arttığını ifade ederek, geçen yıl 37 milyon antidepresanın hastalar veya hasta olmayanlar tarafından tüketildiğini belirtti.
“Her bir kişinin ortalama 4-5 kutu kullandığını düşünürsek, yaklaşık 5 milyon kişiye antidepreasn reçete edilmiştir” diyen Abalı, bu rakamın çok yüksek ve ciddiye alınması gerektiğini belirterek, bu kadar depresyon vakasının görülmesinin mümkün olmadığını aktardı.
Depresyon denilen hastalığı, günlük mutsuzluktan ayırmak gerektiğini ifade eden Abalı, depresyonu daha ağır, uzun süreli ve yoğun mutsuzluk olarak tanımladı. Abalı, depresyonunu sadece psikolojik olmadığını aynı zamanda biyolojik bir süreç olduğu bilgisini verdi. Depresyonun mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini ifade eden Abalı, aksi takdirde insanın günlük hayatındaki sonuçlarının çok olumsuz olacağını aktardı.
“ANTİDEPRESANLAR REÇETESİZ SATILMAMALI”
Abalı, antidepresan kullanımındaki artışın en büyük nedenlerinden birinin psikiyatri dışı hekimlerin hastalara kurtuluş reçetesi olarak bu ilaçları yazması olduğunu söyledi. Abalı, antidepresan kullanımının bu kadar yüksek olmasının bir diğer nedenini de ilaçların eczanelerde reçetesiz satılmasını gösterdi.
“5 KİŞİDEN BİRİ DEPRESYONDA”
Türkiye genelinde kadınlarda depresyon sıklığını yüzde 15-20, erkeklerde ise 10-15 arasında olduğunu belirten Abalı, toplumun geneline bakıldığında her dört veya 5 kişiden birinin depresyonda olduğunu söyledi.
“ERKEKLERDE YAN ETKİ OLARAK BOŞANMALARA YOL AÇIYOR”
Abalı, antidepresanın kullananları bir anlamda duyarsızlaştırdığına vurgu yaparak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yıllardır boşanmayı düşünen erkekler, antidepresan kullandıkları dönemde bu düşüncelerini eyleme dönüştürüyor. Her zaman işine vaktinde gelen kişi işine geç kalmaya, verilen görevleri yapmamaya, öğrenci kullanmışsa derslerine çalışmamaya başlıyor. Boşanmalar ve iş değişiklikleri genelde bu döneme denk geliyor. İnsanlar hayatlarındaki ciddi kararları bu dönemlerde alıyor.”
TÜRKİYE'DE BİLİNÇSİZ KULLANIM ÇOK YAYGIN
Osman Abalı, Türkiye'de antidepresan bilinçsiz kullanım nedeniyle yüksek miktarlarda satılmasına dikkati çekerek, “Antidepresanlar öyle ayılana gazoz, bayılana limon şeklinde verilecek ilaçlar değildir. Bu ilaçların yan etkileri ve uzun vadeli sonuçları vardır” dedi.
Abalı, ilaçların yalnızca gerçek ihtiyaç sahipleri tarafından kullanılması gerektiğini sözlerine ekleyerek, doktorların da gerçek hastaların tespiti konusunda daha dikkatli olması çağrısında bulundu.
“ESKİDEN DEPRESYON HASTALARI SU VE MÜZİK İLE TEDAVİ EDİLİYORDU”
Bireyselciliğin artması ve şehir hayatının getirilerinin depresyonun temel nedeni olduğunu söyleyen Abalı, insanların baş etme ve problem çözme mekanizmalarının artırılmasının bu ilacın kullanımı düşüreceğini belirtti. “Bundan 100 yıl önce de depresyon vardı. Ama depresyondaki hastalar akıl hastanelerine yatırılıp müzikle, iyi beslenmeyle veya su terapisiyle tedavi ediliyordu” şeklinde konuşan Abalı, sanayi devrimiyle birlikte şehirleşme ve insanların köyden kente göçünün yeni stres faktörleri oluşturduğunu aktardı.
“Bugün maalesef kapitalizmin getirdiği bir süreçte insan sadece üreten bir makine yerine konmuştur” değerlendirmesinde bulunan Abalı “Antidepresan, insanı ayakta tutan ve sistemin çöküşünü önlemek amacıyla ortaya çıkan bir ilaçtır” dedi.
DOKTORLAR, EN ÖNEMLİ ANTİDEPRESAN KULLANICI
Doç. Dr. Osman Abalı, şehir hayatının beraberinde büyük sıkıntılar getirdiğini tekrarlayarak, meslek grupları içinde doktorların en çok antidepresan kullanmada ilk üçte yer aldığı bilgisini verdi.
Abalı, performans sisteminin doktorları antidepresan kullanımına ittiğini ileri sürdü.
Kaynak: Diyarbakır Söz