Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Esin Şenol, hastalıklardan korunmada aşının ilk sırada yer aldığını söyledi.
İnsan sağlığını tehdit eden hastalıkların büyük bölümünün, zamanında ve uygun dozda yapılan aşı ile kaybolma noktasına geldiğini ifade eden Şenol, rutin aşı uygulamalarının ülkelerin sağlık stratejilerinde önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.
Aşı yapılmadığı takdirde birçok hastalığın ölümcül sonuçlar doğurabildiğine dikkati çeken Şenol, şöyle devam etti:
"Her yıl dünyada 25 milyon ölüm, aşılarla önlenmektedir. Çocuklardaki etkin aşılama uygulamaları ile Türkiye'de yılda 20 milyar lira hastalıklara bağlı mali kayıp önlenmiş, aşılamanın yapıldığı 13 hastalığın neredeyse tümünde kontrol sağlanmıştır. Etkin aşılama uygulamaları sonucunda, Türkiye'de çiçek hastalığı ve çocuk felcine 16 yıldır rastlanmamaktadır. Aşılama ile neredeyse tümünde kontrol sağlanan hastalıklar, su çiçeği, boğmaca, difteri, tetanos, çocuk felci, iki ayrı menenjit mikrobu, zatürre, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, hepatit B, hepatit A'dır."
- "Gribin yol açtığı ölümlerin yüzde 80'i aşılama ile önlenebilir"
Hastalık kontrolünün özellikle çocuklarda büyük başarı sağladığını dile getiren Şenol, ancak erişkinlerin aşıyla önlenebilir hastalıklar nedeniyle ciddi bir hastalık ve gereksiz ölüm yüküne maruz kaldığını ifade etti.
Dünyada her yıl 3-4 milyon kişinin zatürreden dolayı hayatını kaybettiğini aktaran Şenol, "Aşılama yapılmış olsaydı, bu kişilerden en az 700 bini hayatta olabilirdi. Aynı şekilde gribin yol açtığı hastalık yükünün yüzde 60'ı ve ölümlerin yüzde 80'i aşılama ile önlenebilmektedir." dedi.
Prof. Dr. Şenol, erişkinlerin aşılanmasının en az çocuklar kadar yaşamsal ve gerekli olduğuna işaret ederek ortalama yaşam süresinin 80'li yaşlara gelmesiyle erişkinlerde aşılamanın daha da önem kazandığını vurguladı.
Günümüzde 50 ya da 60 yaşlarında bir kişinin yaşamını yitirmesinin "erken ölüm" olarak değerlendirildiğini bildiren Şenol, şunları söyledi:
"50 ya da 60 yaşında bir kişinin zatürre ya da gripten ölmesi, erken ve önlenebilir ölümdür. Dolayısıyla, elimizde etkili aşıların olması, hastalıklardan korunmak için yeterli değildir. Bundan önemlisi doğru ve etkili bağışıklama politikaları ile aşılanma oranlarının istenilen düzeye çıkartılabilmesidir."
Şenol, erişkinlerde zatürre, zona, tetanoz, difteri ve boğmaca hastalıklarını kapsayan karma aşı ile her yıl eylül ve ekim aylarında grip aşısının mutlaka yaptırılması gerektiğini belirtti. Söz konusu aşıların büyük bölümünün, Sağlık Bakanlığınca ücretsiz yaptırıldığına dikkati çeken Şenol, herkesin bu konuda duyarlı olması gerektiğini dile getirdi.
Öte yandan, aşı tartışmalarına da değinen Şenol, aşının bireysel bir korumanın yanı sıra toplum sağlığının korunması için geçerli olan bir uygulama olduğunu vurguladı. Şenol, şunları kaydetti:
"Aşılama bireysel bir tutum olmayıp, toplum sağlığını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle, çocukluk çağı aşılamaları kesinlikle zorunludur ve öyle olmalıdır. Hatta erişkinlere de hastalarla sürekli muhatap olan hemşire ve doktor gibi sağlık çalışanlarına da grip gibi aşılar zorunlu olarak yaptırılmalıdır."
Kaynak: Diyarbakır Söz