Tuz tüketim miktarı ya da hangi tuzun tüketilmesi gerektiği sıkça tartışma konusu oluyor. Konu hakkında birbirinden farklı görüşler ise her geçen gün kamuoyuna yansıyor.
Tuzun (sofra tuzu) tarih boyunca en önemli tatlandırıcı ve koruyucu madde olarak kullanıldığını ancak asıl öneminin vücut sıvılarını dengeleyici özelliğinden kaynaklandığını belirten Uzman Diyetisyen Banu Toplakçı Salman, “Tuz vücudumuzda suyun tutulması, kas ve sinirlerin çalışması için gereklidir.Gerekli miktarda su aldığımız durumlarda bile tuz eksikliğinden dolayı vücudumuzdaki su miktarı tehlikeli bir şekilde normalin altına inebilmektedir. Tuz ihtiyacımızdan ziyade, sodyum ihtiyacımızdan bahsetmek daha doğru olacaktır. Erişkin bir insanın vücut dengelerini koruyabilmesi için ihtiyacı olan günlük sodyum miktarı 1,5-2,5 gramdır. Bu miktar 4-6 gram sofra tuzu ile karşılanabilmektedir. Sodyumu pek çok doğal besinden de sağlayabildiğimizi düşünürsek, normal şartlarda günlük ekstra tuz ihtiyacımız yoktur” dedi.
Tuz tüketimimiz önerilen miktarın 3 katı
Türkiye’de bireylerin tuz tüketiminin günlük alınması gereken miktarın çok üstünde olduğunu kaydeden Uzm. Dyt. Salman, sağlıklı yaşam için tuz tüketiminin sınırlaması gerektiğini vurguladı. Uzm. Dyt. Salman, “Dünya Sağlık Örgütü'nün günlük tuz tüketimi için önerdiği oran en fazla 5 gramdır. Ancak yapılan araştırmalar, Türkiye’ deki tuz tüketiminin belirlenen minimum orandan 3 kat fazla olduğunu gösteriyor. Yani ülkemizde günlük ortalama tuz tüketim oranı 15 gramı buluyor. Önemli olan ne tüketirsek tüketelim kararında tüketmek. Bütün besinlerde olduğu gibi tuz tüketiminde de aşırıya kaçılması sağlık sorunları doğurabilir. Önemli olan ne yediğiniz değil ne kadar yediğiniz” dedi.
Ülkemizde yüksek tansiyon görülme sıklığının son derece yüksek olduğuna dikkati çeken Uzm. Dyt. Salman sözlerini şöyle sürdürdü: “Günlük 4-6 gramın üzerinde tuz tüketimi, hipertansiyon, kardiovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları, diyabet, çeşitli kanser türevleri gibi pek çok hastalığa neden olmaktadır. Ayrıcafazla tuz tüketimi idrardan kalsiyum ve magnezyum atımını arttırmakta bu da kemiklerde doku kaybına ve beraberinde osteoporoza neden olmaktadır.”
İyotlu tuz tüketin
İyotlu tuz tüketimine de değinen Uzm. Dyt. Salman, iyot eksikliğinin önemli sağlık problemlerine neden olabileceğini ifade etti. Tiroit hastalıklarının en çok bilinen nedeninin iyot eksikliği olduğunu kaydeden Uzm. Dyt. Salman, “Özellikle gelişme çağında yeterli iyot alınmazsa, tiroit bezi kendisini büyüterek yeterli hormon salgılamaya çalışır ve nodüller gelişebilir. Ayrıca vücudun kendi bağışıklık sisteminden kaynaklanan ve bezin az veya çok çalışması ile oluşan guatrlar, nadiren de olsa tiroit kanserlerine ait nodüller olabilir. Bu nedenle guatr problemi olmayan vatandaşların iyotlu tuz tüketmesini öneriyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz