Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Şiddet yaşanan ve çok yüksek oranda bu şiddetin yaşandığı 7 bölgede, baştan sona bir proje yaparak, devreye girdik. Hasar büyüktü. Bu 7 bölgede yaklaşık 70 bin konut hasarlıydı." dedi.
Bakan Özhaseki, Diyarbakır'daki temasları kapsamında bir otelde düzenlenen basın toplantısında, çatışmalar durduktan sonra Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yapılanları ve bu çalışmalarda gelinen aşamayı paylaşmak istediklerini belirtti.
7 Haziran'da gerçekleştirilen seçim öncesinde büyük bir plan yapıldığını, bu plana göre HDP'nin bağımsız bir parti olarak seçime gireceğini, AK Parti'nin iktidardan düşeceği ve koalisyonlara mahkum edileceğini anlatan Özhaseki, "Bu dönemde şiddet sarmalı iyice artacak, insanlar şiddetten iyice yorulacaklar, sonra da çukurlar kazılıp öz yönetimler ilan edilerek bölücülüğe giden yolda ilk adım atılmış olacaktı. Bütün bu hesaplar yapıldı. Ama Allah'a şükür tutmadı. Bölemediler, parçalayamadılar." diye konuştu.
Kararlılıkla bu işin üzerine gittiklerini, bütün şehirleri teröristlerden temizlediklerini kaydeden Özhaseki, "Önemli olan bu terörün bitmesinden sonra mağdur vatandaşların yaralarının sarılması, zararlarının tazmin edilmesi, o günün dünyasında oluşan kötülüklerin sıkıntıların son bulmasıdır." dedi.
Özhaseki, o zaman koordinatör bakanlık olarak devreye girdiklerini, şiddet yaşanan ve çok yüksek oranda bu şiddetin yaşandığı 7 bölgede baştan sona bir proje yaptıklarını belirtti.
- Yatırım bedeli 10 milyar lira
Hasarın büyük olduğunu anlatan Bakan Özhaseki, şöyle konuştu:
"Bu 7 bölgede yaklaşık 70 bin konut hasarlıydı. Bunların yarıya yakını ağır hasarlı, biraz daha fazlası az hasarlıydı. 30 bin liraya kadar olanları az hasarlı olarak gördük. Onların tamamının bedelini ödedik. Yani vatandaşın camları, kapıları kırılmış, duvarları yıkılmış, ev de oturabilir durumda ise vatandaşın hasar bedelini ödedik. Bunun üzerinde olan yerlerde oturulamayacak durumda olan evlerle ilgili de vatandaşlara ev vereceğimizi taahhüt ettik. Bu 7 bölgede toplamda bizim yapacağımız yatırımların bedeli 10 milyar lirayı buluyor. Birçok yerde işlerimiz çok hızlı bir şekilde devam ediyor."
- Sur'da 3 bin 700 birim ağır hasarlı
Bakan Özhaseki, Sur'da da 3 bin 700 kadar bağımsız birimin ağır hasarlı olarak tespit edildiğini bildirerek, bunların oturulamayacak durumda olduğunu, bu binaların yıkımının yapıldığını, zarar tespitlerini yaptıklarını, enkaz çalışmalarına başlayarak, bunları temizlendiklerini anlattı.
"Belki de en zorlandığımız yerler tarihi binalara bitişik olarak yapılmış yerlerdi. Tarihi binalara zarar gelsin istemiyoruz. Çünkü burası çok önemli bir yer. Bitişik olan yapıların tarihi yapılara zarar vermesi için titizlik gösterdik. Bu nedenle yıkım çalışmaları uzun sürdü. Koruma Amaçlı İmar Planı vardı. O adeta bizim anayasamızdı." diyen Özhaseki, onun dışında bir şey yapmayacaklarını her yerde ilan ettiklerini vurguladı.
Kötü bir şey yaşandığını belirten Özhaseki, "İnşallah bir daha olmaz diye hep dua edelim ama bu yaşanmışlardan sonra da ne yapacağımız konusunda da bu ortamı doğru işler yaparak bir fırsata dönüştürelim diye bir kararımız vardı. Burada yapılacak iş Koruma Amaçlı İmar Planına göre hareket edip Sur'u asli kimliğine döndürmek. O amaçla çalışıyoruz." diye konuştu.
Vatandaşlarla tek tek görüştüklerini, haklarının ne olduğunu anlatmaya devam ettiklerini bildiren Özhaseki, şu ana kadar bin 200 kadar vatandaş ile mutabakat zaptı imzalandığına işaret etti.
Hz. Süleyman Camisi'nin çevresinde çalışma yapıldığını, öncesinde çok çirkin yapılar ve gecekondularla dolu, yıkık harabe, içine girilemez bir alanın bulunduğuna dikkati çeken Özhaseki, toplam alanın 115 dönüm olduğunu, yatırların yer aldığı, insanların özel olarak ziyaret ettiği alanda istimlak edilecek yerleri bedellerini ödeyerek, istimlak gerçekleştirdiklerini kaydetti.
İnsanlarla anlaşarak oradan tahliyelerini sağladıklarını, sonra çok güzel bir peyzaj projesi hazırlayarak uygulamaya koyduklarını aktaran Özhaseki, daha önce temelini attıkları alanın bugün açılışını yaptıklarını, çok hızlı davrandıklarını ifade etti.
"Madem 3 bin 700 ev yıkıldı, bütün vatandaşlarımız da ev isteyebilir diye çok hızlı davranarak ev yapalım diye karar verdik. Sur içerisinde TOKİ konutları yapılmayacağına göre Diyarbakır'ın çevre mahallelerinde konut yapımına başladık." diye konuşan Özhaseki, konut ihtiyacına binaen TOKİ'nin 5 bin 637 konutun yapımına başladığını, şu anda bin 400 kadar konutun hazır olduğunu aktardı.
Konut isteyen vatandaşlara bu konutları verdiklerini, vatandaşın 100 metrekarelik evine karşılık 100 metrekarelik evi bedelsiz olarak teslim ettiklerini anlatan Özhaseki, şöyle devam etti:
"'Onun evi eskiydi, 20-30 yıllıktı' demiyoruz. Yıkılmış evine karşılık olarak metrekaresine metrekarelik verilerek zararı karşılanmış oluyor. Evini terk ettiği günden itibaren kira yardımı yapıyoruz. Kira yardımı 745 lira. Vatandaşların mağduriyeti gidermek için ne kadar oturursa yardım ödenmeye devam edecek. Yıkılan evdeki eşya bedelini de kendilerine veriyoruz. Ona ölçü olarak da binanın hasar bedelinin yüzde 12'sini alıyoruz. 100 bin liralık bir ev yıkılmışsa 12 bin lira da eşya bedeli ödüyoruz. Sur'da evi yıkılan vatandaşlardan isteyenler TOKİ'nin konutlarından alabilirler."
Sokak sağlıklaştırma çalışmasının Gazi Caddesi'nde yapıldığını, çalışma ile dükkanların düzenlendiğini bildiren Özhaseki, Diyarbakır'ın bazalt taşı ve ahşap çalışması yapıldığını, dükkanların baştan sona yenilediklerine işaret etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Sur Belediyesi'nin kardeş belediye olduğunu bildiren Özhaseki, bu kapsamda İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Gazi ve Melikahmet Caddesi'ni kent mobilyaları da dahil olmak üzere, baştan sona yenileyeceğini anlattı.
Sur'daki tarihi eserlerin tümüne sahip çıktıklarını, Sur'un binlerce yıldır yaşayan kavimlerin olduğu bir yer olduğunu kaydeden Özhaseki, bin 200'den fazla tescilli eserin bulunduğunu, bunun yaklaşık yarısının kamu binası, yarısının da sivil mimari örnekleriyle dolu olduğunu belirtti.
- Evler geleneksel Diyarbakır evleri olacak
Terör sırasında özellikle teröristlerin içlerine girerek yuvalandıkları Kurşunlu Camisi gibi çok güzel camilerin, kiliselerin, havraların, çeşmelerin ve hanların bulunduğunu vurgulayan Özhaseki, bunların mülkiyeti kime ait ise onların hepsinin restore edildiğini bildirdi.
Özhaseki, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mesela Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait 16 eser vardı, hasar görmüştü. Onların hepsinde restorasyon projesi başladı. Hem Kurşunlu Cami hem kilise yapılıyor. Elimizde ne kadar tarihi eser varsa aslına uygun olarak restore ediyoruz. Yaptığımız en güzel faaliyetlerin de biri de ilçede artık betonarme, briketten çirkin yapılaşma yok, yapılmayacak. Sur ilçesinde yapılacak olan bütün evler bizim bildiğimiz geleneksel Diyarbakır evleri gibi inşa ediliyor. Taş yapı, avlulu. Bu biraz zor, biraz zaman da alıyor. Çünkü boşalan mahallelerin projelerinin yapılması, kurullardan geçilmesi sonra aslına uygun olarak inşa edilmesi baya bir süreç. Ama başladık. 44 evin inşaatına başladık. Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde 135 dönümlük bir alan var. Şu an boşaltılıyor. Bu alanda geleneksel Diyarbakır evlerinin onlarcası yapılıyor. Kurullardan geçmek üzere."
Dicle Vadisi Projesi kapsamında 320 dönüm üzerinde Dicle'nin sulak arazisinde Surların yanında büyük rekreasyon alanına başladıklarını, burada daha önce birtakım gecekondular ve yıkık dökük harabe şeklinde görüntülerin bulunduğunu belirten Bakan Özhaseki, şimdi burada Surların dibinde çok güzel cennet bahçesi gibi bahçeler olduğunu, inşaatlarına başladıklarını, çalışmaların hızla devam ettiğini bildirdi.
Bakan Özhaseki, 5-6 ay içerisinde 320 dönüm üzerinde yaptıkları park faaliyetini bitireceklerini, bunun devamının geleceğini aktardı.
"Buranın hepsi bin 100 dönüm. Bir kısmı meşhur Hevsel Bahçeleri olarak da anılıyor. UNESCO'nun da takip ettiği yer burası. Buranın da aslına uygun olarak yapıyoruz." diye konuşan Özhaseki, sözlerine şöyle devam etti:
"Alt yapı çalışması başlattık. 55 kilometre su kanal projesi kilitli parke projeleri. Bir de özellikle Sur'un yukarıdan görüntüsü kalkan balığı şeklindeydi. Kalkan balığının yarısında içeride bir servis yolu vardı, turistler için. Ama diğer yarısında yol yoktu. O yolu tamamlıyoruz. Özellikle ben de elime kalem alıp çalıştım. Otoparklar nerede olacak, yaya yolu nerede olacak, turistler durduğu zaman nereye yürüyecekler? Bütün bunları hesap ederek 360 derecelik bir yol oluşturuyoruz."
- "Sur yeniden ihya edilecek"
Sur'da evi yıkılan bütün insanlara müthiş yardımlar yapıldığını, Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında 6 bin kişinin çalıştığını belirten Özhaseki, "Burada bir yara var. Bir çatışma yaşandı, insanlar evlerinden oldu. O zaman biz bir taraftan evlerini yaparken teslim ederken ticareti yeniden canlı hale getirirken işsiz kalan insanlar da hiç değilse zorda kalmasın diye 6 bin kişiye çalışma imkanı sağlandı." dedi.
Sur'u yeniden ihya ettiklerini, burada geleneksel yaşamın da ticaretin de devam edeceğini kaydeden Özhaseki, şunları anlattı:
"İnşallah bitirdiğimizde ki süre veremiyoruz. Bütün yapacağımız işler aslında 3-5 ay içerisinde bitirebiliriz. Fakat klasik o Diyarbakır evlerinin yapımı konusu hem projelerin yapılması sonra mülkiyet sorunların çözülmesi, arkasında projelerin kurullardan geçirilmesi o taş evlerin tek tek ince ince nakış nakış yapılması uzun süreceğinden sadece o konuda bir süre veremiyorum. Biraz zamana muhtaç. Ama sabırla yapılacak bir iş. Onun dışındaki bütün işleri bu senenin sonu gelmeden bitiririz. Sadece Diyarbakır evleri biraz zaman alacak gibi görünüyor. Bittiği zaman burası turizm açısından çok önemli bir destinasyon merkezi olacak. Herkes burayı görmeye gelecek. Bin 200 tarihi eser var. Klasik olarak burada evler var, yaşam devam ediyor. İnsanlar tarihi eserleri görmeye gelecek, inanç turizmi artacak, Elbetteki Diyarbakır'ın lezzetlerini tatmak isteyecekler. Sur yeniden ihya edilecek. Bütçe olarak burada yaklaşık 2 milyar lira ön gördük. Sur için harcayacağımız para 2 milyar lira."
"Uluslararası Af Örgütü ve terör örgütü PKK'nın aynı ağzı kullanıp durmadan hükümeti suçlayarak bir tehcirden ve insanların linç edildiğinden bahsetmesi, buraların boşaltılıp zenginlere iş merkezi yapılacağı yalanlarının söylenmesi, içeride TOKİ konutlarının yapılarak koruma amaçlı imar planına uyulmayacağı yalanının atılması hepimizi rahatsız ediyor." diye konuşan Özhaseki, fakat yalanın ömrünün uzun olmadığını, anlattıklarının dışında bir tek taş taş üzerine koymadıklarını, asla Koruma Amaçlı İmar Planı dışında bir şey yapmadıklarını vurguladı.
- "Çıkan sonuç vatandaşları mutlu edecek"
Mecliste de zamanında bir gensoru verildiğini, konuşmacının kendisi olduğunu anımsatan Özhaseki, "Hep yalanları şunlardı. Orada camileri, kiliseleri niye istimlak ediyorsunuz? Niye millettin malını elinden alıyorsunuz? El insaf arkadaşlar. Şu geldiğimiz noktada Sur'da yeni betonarme binaların yapılmadığını ve boşaltılan yerlerde zenginlere iş merkezlerinin yapılmadığı, kimseye peşkeş çekilmediğini herkes görüyor. Sonunda ortaya çıkacak proje burayı bir kültür ve inanç merkezi ve turizmin önemli bir destinasyon merkezi haline getirecek. Bütün hesaplarını bunun üzerine yapıyoruz. Fakat örgütün kara propagandası da hala bitmiyor. Önemli değil. Biz işimize bakacağız. Vatandaşlarımız hepsini görüyor. Neticesinde çıkan sonuç vatandaşları mutlu edecek diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Evi yıkılan vatandaşa birkaç seçenek sunduklarını kaydeden Özhaseki, eğer isterse TOKİ konutlarından metrekaresine tam metrekare vermek üzere, hiç borçlandırmadan yeni konut teklif ettiklerini bildirdi.
Para isteyene para verdiklerini, arsasında evini yapmak isteyene de imar planına uymak şartıyla hafriyat bedelini verdiklerini, evi yapmasını istediklerini, isterse projesine bile yardımcı olabileceklerini ifade ettiklerini anlatan Özhaseki, "Elimizde bulunan TOKİ konutlarından başka şehirlerde konut almak isterse bunu da teklif ediyoruz. Yani evi yıkılan vatandaşa teklif edilecek ne varsa hepsini teklif ediyoruz. Çünkü burada bir mağduriyet var. Biz o mağduriyeti gidermek istiyoruz. Terör örgütü yaktı, yıktı, insanlara acımadı, ama biz devletiz, bizim merhametli ve şefkatli kollarını açarak insanların yarasını sarmamız lazım. Şimdi o dönemdeyiz. Bunları da sırasıyla yapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Surdaki harcamalar 2 milyar lira
Bu yapıların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce restore edildiğini anımsatan Özhaseki, "Sur içerisindeki harcamaları alt alta koyduğumuzda 2 milyar lira bir bedel tutuyor." bilgisini verdi.
Özhaseki, Sur'da hak sahiplerinin kararsız olduğuna işaret ederek, 3 bin 700 civarında hasarlı konutun bulunduğu Sur'da bin 200 civarında mutabakat zaptının imzalandığını aktardı.
Hak sahiplerinin bazılarının TOKİ konutlarını tercih ettiğini, bazılarının Sur içerisinde ev yapmak istediğini, bir kısım vatandaşın ise konutunun bedelini istediğini anlatan Özhaseki, vatandaşın talep ettiği seçeneklere razı olduklarını belirtti.
Bakan Özhaseki, evini yapmak isteyenlerde artış olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Ama onlar da işin zorluğunu görünce vazgeçiyorlar. Hakikaten proje yaptırmak, bunu kurullardan geçirmek ve o projeleri aslına uygun olarak yaptırabilmek bazen insanın takat gücünün üstünde gibi gözüküyor. Ne kadar yardımcı olursak olalım zor görünüyor. Bazı vatandaşlarımız, 'Geleneksel Diyarbakır evlerini yapın bize oradan evimizi verin.' diyor. Arada fark çıkarsa farkı istiyoruz. Bazen konu komşu bir araya gelip 'TOKİ'den ev alalım', bazen de 'biraz daha bekleyelim' diyorlar. Biz de sabırla bekliyoruz."
- "İnsanları yanlış yerlere çekiyorlar"
Bakan Mehmet Özhaseki, yürütülen çalışmalarla ilgili kara propagandanın ardı arkasının kesilmediğini dile getirdi.
Bunu engellemek için çalışmaları bilboardlara asıp, yapılanları göstereceklerini belirten Özhaseki, şöyle devam etti:
"O propagandanın önüne geçmek için de bir takım tedbirler almamız icap ediyor. Terör örgütünün sivil uzantıları dışarıda bazı avukatlar vasıtasıyla çok yanlış bilgilendirme yapıp insanları yanlış yerlere çekiyorlar. Burada mutabakat zabtının az imzalanmasının bir nedeni de o işte. 'Yurt dışına götürürüz, orada çok büyük paralar kazanırız, şöyle böyle yaparız.' gibi, bu işe devam ediyorlar."
Eğer onlar bu ülkenin insanlarıysa ben bunu Meclisteki siyasi partilerdeki arkadaşlara da geldiklerinde ifade ettim, bana yardımcı olmaları lazım. Ben bir Kayseri Milletvekili olarak Ankara'dan kalkıp buraya geliyorum, şu projeleri ortaya koymak için çırpınıyorum, fakat burada o arkadaşların hiçbirisi yardımcı olmadığı gibi yaptığımız tüm işlere de takoz olmaya devam ediyor. Bu Diyarbakır'ı, bu vatanı sevmek değil. Bu devlet, teröristlerin yaktığı yıktığı yerdeki insanların mağduriyetini gidermek için kıt imkanlarda büyük bütçe ayırmış, vatandaşın gönlünü kazanmaya çalışıyor. Onlar da birazcık Diyarbakır ve vatan sevgisi varsa artık bu yalanlardan vazgeçsinler. Onlara diyecek başka bir şey bulamıyoruz."
- "Devlet olmanın gereği vatandaşa merhametle yanaşmaktır"
Tapusu olmayan ailelerin durumuna ilişkin bir soru üzerine Özhaseki, mülkiyeti esas aldıklarını söyledi.
"Yarın 100 bin kişi gelse 'Ben burada oturuyordum' derse nasıl ispatlayacağız. Bizim muhatap alacağımız tapudur. Sur içerisinde neredeyse hazine arazisi hiç yok gibi. Tapu sahibi ve muhatap olacağımız kişiler belli." diyen Özhaseki, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Çatışmalardan sonra ekipler aylarca o evleri tek tek gezdi. Fotoğrafını çekip, metrekaresine ve bina yapısına kadar yazdılar. Aslında eğer çok objektif davranıp doğru yapılacaksa içerideki yıkılan evlerin hiç birisine tam karşılık ev vermemek lazım. Çünkü karşılamıyor ki. Ama devlet olmanın gereği vatandaşa merhametle yanaşmaktır. Burada çatışma yaşanmış, vatandaş mağdur olmuş. O zaman eskiden ne olup bittiğine bakmadan hepsinin evini teslim etmek gerek. Devlete yakışan bu, biz de bunu yapıyoruz. Kiracılar kira yardımı alıyor. Üzerinde ev varda tapusu kendisinin değilse onlar da enkaz bedeli, eşya bedeli alıyor. Kendisinin olmayan bir arsanın tapusunun bedelini de ona veremeyiz."
- Mirasçılar ihtilaflı
Evleri bulananların mirasçıları arasında da sıkıntı yaşandığına işaret eden Özhaseki, "Karşımızda muhatap bulamamamızın bir sebebi de o. Kendi aralarında ihtilaf var. Yapacak bir şeyimiz yok. Nihayetinde hisselerine düşen parayı ödeyeceğiz." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, bin 100 hektarı kapsayan Dicle Vadisi Projesi'nde yürüyüş ve bisiklet yollarının yanı sıra içerisinde hediyelik eşya, cami, dinlenme yerlerinin yer ala alacağı sosyal tesislerin bulunacağını aktararak, "Yapacağımız her şey tarihi eserleri gölgelemeyecek, onlara zarar vermeyecek. Bakıldığında silüetini etkilemeyecek şekilde olacak. Yoksa mutlaka ticari faaliyetler olacak. Zenginlerin çarşıları, alış veriş merkezleri gibi öyle şeyler olmayacak." ifadelerini kullandı.
Toplantıya, Vali Hüseyin Aksoy, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Cumali Atilla, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal da katıldı.
Kaynak: Diyarbakır Söz