Erbaş’tan 'Arapça' açıklaması

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “CV’sinde Arapça biliyor yazdığı halde Arapça bilmediği ortaya çıktı” şeklindeki haberleri “itibar suikastı” diye değerlendirdi.

Erbaş’tan 'Arapça' açıklaması

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti kapsamında Bağdat'ta Şeyh Abdulkadir Geylani Külliyesi’ni ziyaret etmiş, burada Rûdaw muhabirinin Arapça sorusu üzerine tercüman istemişti.

CV’sinde yazmasına karşın iyi derecede Arapça bilmediği iddia edilen Erbaş’ın ayrıca kamuda tasarruf tedbirleri hayata geçirilirken Audi A8 marka bir otomobil talep ettiği yolunda haberler basında yer almıştı.

Erbaş, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’a gönderdiği açıklamada kendisini savundu.

Yazının ilgili bölümü şöyle:

Erbaş, bana gönderdiği açıklamada aldığı eğitimleri detaylarıyla sıralamış, başarıyla geçtiği sınavları yazmış. Yazdığı tezlerden, yaptığı çevirilerden örnekler vermiş.

Ardından da şunu sormuş:

 “BÖYLE BİR AKADEMİSYENİ ARAPÇA BİLMEMEKLE İTHAM ETMEK HAKSIZLIK DEĞİL MİDİR?”

Peki Irak’ta neden Arapça tercüman kullandı?

O konuda da şöyle demiş Erbaş:

“Diplomatik hassasiyet gereği Irak’ta yaşanan özel bir olayı bahane ederek itibar suikastına yol açan üslupla bir insana acımasız saldırılarda bulunmak haksızlık değil midir?”

ESKİ ARABA KULLANILMAZ HALDE, YENİ ARABA KİRALANDI

Erbaş, “AUDİ A8 marka bir otomobil talep etti” iddiasına da yanıt vermiş.

Şöyle diyor bu konuda:

"2010 yılında Diyanet’e tahsis edilen 2006 model arabadan sonra 2015 yılında bir araba tahsis edilmiş ve yine kıyamet kopmuştu. O günkü Diyanet İşleri Başkanımız yine nezaket ve eleştiri sınırlarını aşan acımasız saldırılara dayanamayıp arabayı Başbakanlığa iade etmişti. İnternete bakarsanız ne acımasız haberler ve saldırılar yapıldığını görürsünüz.

Aradan geçen bunca yıla rağmen bize 2023 yılına kadar hiç araba tahsis edilmedi. Eski araba artık kullanılamaz hale gelip envanterden düşünce ihtiyaca binaen söz konusu araba, kiralama yöntemiyle kullanılmaya başlanıldı.”

Kaynak: Diyarbakır Söz