ÇAĞRININ SEYRİNDEN KİM RAHATSIZ?!
Öcalan’ın “tüm örgütler silah bıraksın, PKK kendini feshetsin” yönündeki, tarihi çağrısı!.. Bu çağrı, hangi cepheden ve noktadan bakarsanız bakın, önem arz edici, şer yerine, barışı ve kardeşliği tesis edici, gelişmelere doğurgan!… Hayır var!!!
***
Çağrının üzerinden, 1.5 hafta geçti!.. Gerçekçi olmak gerekirse, Öcalan’ın kurucusu olduğu PKK’nın Kandil kadrosu başta olmak üzere!.. Bileşen tüm örgütler.. Çağrıya, çok çabuk, itirazsız, biat edici şekilde, kabulümüzdür demelerini beklemiyordum!..
***
İlla ki, ciddi bir direniş, karşı çıkış, hiçbir şart, pazarlık yapılmadan, bu teslimiyet kabul edilemez seti inşa edilmedi!.. Bilakis, Kandil’den açıklamalar, PKK’nın kendini feshetme sürecini olgunlaştırmaya yönelik, çalışmalarını başlatmış bile..!
***
Kandil’i temsilen, Mustafa Karasu’nun son açıklamasından bunu okuyabiliyoruz!.. Önderin çağrısına “kayıtsız uyacağız!..” Hal-i hazırda, çağrı ve olumlu yönde gelişen açıklamaları, atıla düşürme adına Suriye kanadı YPG’nin duruşu, dikkat çekiyor!..
***
Çağrı bizi bağlamıyor!.. Salih Müslüm ilk anda uyacağız dese de, yan çizme var!.. Özellikle de, İsrail’le yapılan görüşme!.. Netanyahu’nun; “Kürt dostlarımızla olan bağımızı güçlendirmeye devam edeceğiz” sırt sıvazlamasıyla, karşı çıkış oluştu.. Ki, Mazlum Abdi’nin Biz PKK’nın bir kolu değiliz iddiası oluştu!.
***
YPG ya da SDG çatısı!.. Öcalan’ın çağrısına karşı geliştirilen stratejinin gerisinde daha önce de dillendirmiştik!.. Güç noktası, ABD’dir ve onun Ortadoğu’yu ateş çemberine çevirmeye yeminli, İsrail’dir.. Kürtler’i yekün şekilde ateşe atmakta büyük rol oynanıyor!..
***
Zaman ilerledikçe, süreç kendi istikametinde olgunlaştıkça, ABD, İsrail ve tabi ki Avrupa’nın kimi ülkelerinin; gerçek yüzü daha bir netleşir.. Tabi ki, İran’ın da, Bağdat’ın da!.. Örgütün genel yapısı içerisinde, kontrol edici kolları var!!!..
***
Bu kollar, henüz net olarak tavır ortaya koymuş değiller!.. Muhtemelen de, onlar da sürecin olgunluğuna göre, pozitif ve negatif, pozisyon alacak.. Şimdilik, iç kulvarda temkinliler!.. Direk ve en direk, olumsuzluk yok!..
***
En kritik alan ise, örgütün Avrupa’daki yapısının; çağrıya karşı, net duruşu!.. Kongra-Gel oluşumunun eş başkanı Remzi Kartal.. “Öcalan çağrısını yaptı, sıra devletin atacağı adımda..” Kartal’ın YPG’yi çağrının dışında tutması ise, sorgulayıcı!.. Neden?.. Zaman deşifre edecek!?
***
Gelirsek, Türkiye içerisindeki gelişmelere!.. Mevcut halin öngörülen gelişmelerdeki rota, şimdilik pozitif!.. Pek olumsuzluk görünmüyor.. Özellikle, AK Parti, MHP ve DEM!.. İtiraz edici olan, BBP, İYİ Parti, Zafer, Vatan!.. Kısmi olarak da, CHP’yi görüyoruz!..
***
Anlamakta zorlandığım bir reaksiyon var!.. O da, Kemalist kesim!?.. İmalı, imalı ifadelerle; “biz süreci baltalayacağız!” diyorlar.. Neden olarak da; “hükümetin, devletin, Öcalan’la, DEM’le bir dizi pazarlık yaptığı” iddiaları!.. Bu libasla, söylem geliştiriliyor!
***
Oysa ki, sürecin seyri şeffaf ve aleni gelişiyor!.. Öcalan’ın çağrı metni, İmralı’nın DEM Parti heyeti.. Birinci ağızdan beyan ediyorlar!.. “Zerre-i miskal, bir pazarlık, alıp-verme yok!..” Ne Öcalan’ın serbest bırakılması, ne de başka bir şey!.
***
Ki, önceki gün Sırrı Süreyya Önder’in açıklamaları.. “Pazarlık adına” bir şüphenin olmaması gerektiğini, altı çizili aktardı1.. Kaldı ki, Bahçeli de, Erdoğan da sürekli vurguluyorlar; “Terörsüz Türkiye..” Hiçbir şekilde, bir şart, pazarlık, kabul değil!’
***
Ne diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan!..”Ya silahları gömecekler, ya da yok olup gidecekler!..” Ne diyor Öcalan, “Örgüt kendini feshedecek, silahları bırakacak!.”.. Bu kadar açık ve net bir duruş, vaki iken!.. Neden, suyu bulandırma!?..
***
En önemlisi de; barışın tesisi, kardeşliğin diriltilmesi, beka sorunu haline gelen meselenin çözümü, kime ne zararı var?!.. Şehit aileleri.. Gaziler.. Bu ülkenin ve bu milletin adına, kanı dökülenlerin, ne rahatsızlığı olabilir?!.. Kaldı ki, büyük hassasiyet var!
***
Özetle!.. Çok yönlü senaryolar üretenler vaki olsa da!.. Sürece dair, kerameti kendinden menkuller kehanetlerde bulunsa da.. Suyu bulandırma adına, enva-i operasyonel provoke edici, söylemler geliştirilse de!.. Kürtler de, Türkler de, devleti idare edenler de farkında!..
***
Barışa, kardeşliğe, birliğe, dirliğe vesile olacak, bu yola itiraz eden, hendek kazan, akamete uğratma gayesinde bulunanların, kimler olduğunu, biliyor!.. Ki, onlar da net ve açık bir şekilde ortadalar!..
***
Biliyorlar ki; Kürtler ve Türkler omuz omuza verirse, yedi düvel karşı koyamaz!.. Ortadoğu’da, Türkiye’nin küresel güç, söz sahibi, oyun kurucu, bölgesel çatı olması, halinde; istedikleri gibi at koşturamayacak, borularını öttüremeyecekler!..
***
Başı çeken, Amerika’dır!.. Türkiye’ye diş bileyen, vaat edilen topraklar nam-ı hesabına, Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren, egemenlik oluşturmaya çalışan, bölgedeki barış aleyhimize olur diyen, İsrail’dir!.. Ki, Öcalan’ın çağrısıyla uykuları kaçan bunlar!.. Avrupa kısmi, İran, Bağdat!..
***
İçtekilere gelince!.. Elbette ki, Kemalistler!.. Fetöcüler.. Ve de, tengirciler.. Kandan, terörden, şiddetten beslenen, illegal diğer yapılar!.. Diyeceksiniz ki; tüm bu şer cephe, barışa susamış halkların birlikteliğe yönelik çıktıları yolu, virane ederler mi?!..
***
Süreci baltalar mı?!.. Provokasyonlarıyla başarı sağlar mı?!.. Kardeşliğe, birlikteliğe halel getirirler mi?!.. İşte tüm bu sorulara yanıt, samimi, ihlaslı, kuşku götürmez bir gerçekçilikle; çıkılan yolu sahiplenerek, sorumluluk ihtiva etmemiz gerekir!.. Aksini düşünmemek gerekir!..
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Bekasını düşünmeyenin, yarınından söz edilemez!..
***
HAYIRLI CUMALAR..