GELECEK BUGÜNDEN DAHA GÜZEL OLACAK?…
Birileri şimdiden karalar bağlasa da; “gelecek, bugünden daha güzel olacaktır?”..
Bu umutla çıkılan bir yoldur “Terörsüz Türkiye” hedefi!..
Ki, 27 Şubat 2025 bu minvalde, tarihe not olarak geçen, bir gün olarak görülmesi gerekir artık!!!..
Yeni bir dönem, yepyeni bir yol haritası artık işleyecek bundan sonra!..
Bu yolun rotası da, Türkiye’nin bölgesel ve küresel güç olma gerçeğidir!..
Kendi içindeki sorunları çözebilme iradesine ve gücüne sahip olan hiçbir ülke ve toplum dağılmaz!
Geleceğe dair kaygılar da yaşamaz!..
Diller, dinler, renkler, ırklar farklı olsa bile!.
Yeter ki, iç istikrarsızlık üreten milli meselelerini siyaset üstü devlet aklıyla istişare edebilme, iradesine sahip olsun!..
Akabinde, değişim ve dönüşüm mekanizması içerisinde, etkisizleştirerek, çözüm potasına koyabilme dirayetiyle birlik ve bütünlüğü sağlayabilsin!.
İşte Türkiye bugün böylesi bir rotaya girmiş durumdadır!..
Denir ya, kim tutar seni!?..
***
Gel gelelim, İmralı’dan gelen asrın çağrısı adı verilen, yeni açılımın kapısını açan; çağrıya!..
“Tüm gruplar silah bırakacak, PKK kendini feshedecek..”
İşte bu çağrı rotasında, yazı girişinde ifade ettim..
“Gelecek, bugünden daha güzel olacaktır?”..
Çünkü, karşımızda ne eski Türkiye ve ne de eski Türkiye anlayışı var!..
Biliyorum diyeceksiniz ki, bu çağrı ve içeriği, ilk değil..
Doğru!..
2002’de ve 2013’te, benzer fırsatlar oluştu..
“PKK'nın silah bırakması” noktasında..
Ne yazık ki o dönemin siyasileri, devlet içerisinde çöreklenmiş şer akla sahip olanlar
Çözümü değil, çözümsüzlüğü körüklediler..
Bilimum istikrarsızlıktan beslenen yapıların el birliğiyle; süreç akamete uğratıldı..
O şans heba edildi..
***
Ama bugün denir ya devran değişti?..
Artık iktidarı da, muhalefeti de, ülkenin 85 milyonu da, mevcut meselenin çözümü noktasında, kararlı ve olgunluk seviyesini yakalamıştır..
Yeter artık, kan akmasın, terör yaşanmasın diyor..
“Edi bese”
Ki bu çıkışın özünde de, 22 yıllık AK Parti iktidarı!..
Erdoğan’ın istikrarlı liderliği..
Ve MHP Lideri Bahçeli’nin devlet aklına öncülük edici çıkışı var!
Nitekim!..
Öcalan'ın çağrı metnindeki ilk cümlesi, Erdoğan ve Bahçeli’ye teşekkür etmek oldu!..
***
Dönersek, çağrıya!..
Malum, günlerdir, yazılı mı, görsel mi, videolu mu yapılacak, denilip duruldu!..
Neden de; inandırıcılık?.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç mevzuat gereği video çekimi yasak!..
Çözüm fotoğraflı yöntemde bulundu..
Öcalan elinde çağrı metni..
Sağında, solunda ise 7 kişilik İmralı heyeti..
Arkasında ise, cezaevinde birlikte kaldığı diğer mahkumlar!.
Bu resimle; çağrının inandırıcılığı üzerinde olası şüphe ve kuşkuları gidermiş oldu..
***
Metin, 1.5 sayfalık!..
İçeriğine herkes vakıf oldu..
Ama satır arası okunması gereken, ayrıntılar var ki; çok şey ifade edici..
Öcalan sadece beklentileri karşılamak adına; “tüm gruplar silah bıraksın, PKK kendini feshetsin” demedi..
Bu yolun bir de felsefi ve düşünsel gerçeklerini de, deklare etti!..
Öcalan, “PKK’nın Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı bir zeminde doğduğundan” bahsetti…
Devamında, ekledi..
Bu zemin artık ortadan kalkmıştır..
Kendi ifadesiyle; “PKK’nın anlam yoksulluğuna ve aşırı tekrara yol açtığı..”
Ancak, yeni gelişmeler “PKK’nın ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır..”
***
Öcalan, silah bırakma ve fesih çağrısını çok temelden bir gerekçelendirme üzerine inşa ediyor.
Kürtlerle Türklerin 1000 yıl boyunca gönüllülük yönü ağır basan bir ittifak içinde olduğundan söz etti..
“Kapitalist Modernite” diye tarif ettiği hegemon güçlerin 200 yıldır bu ittifakın parçalanmasını gaye edinmesini hatırlattı..
Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarının bu süreci hızlandırdığından bahsetti..
Türk/Kürt ittifakını kardeşlik ruhu ve inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemenin esas görev ve misyon içermesi gerektiğine dikkat çekti..
***
Çağrı metninin şu satırı, çok ama çok önemli!..
Ki çözüm önerisinin mihenk taşını oluşturan, bir detay!..
Kurulan cümle aynen şöyle,,
“Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır…”
***
Hiç kuşkusuz ki!..
Öcalan’ın satır arasında kalan bu ifadesi; üniter devlet yapısı ve anlayışı dışında; hiçbir formüle açık kapı yok!..
2013’ü akamete uğratan..
Nice siyasilerin cezaevine girmesine neden olan..
PKK’nın federasyon, idari özerklik gibi fikirlerine bu ifade set çekmiştir..
***
Çağrının, iç ve dışarıdaki yansımasına gelince!..
Diyarbakır gibi bir çok kentte kurulan dev ekranlara odaklanan, Kürtler kadar, Türklerin..
Yani Türkiye insanında, oluşturduğu intiba!..
Özellikle, Şeyh Said meydanında metnin okunması sırasında barış zılgıtları atılarken, dökülen gözyaşlarının, yoğunluğu!..
Genel intiba, pozitif!..
Ve bu önümüzdeki günlerde atılacak adımlarla; daha bir yüksek dozajlı ivme kazanacak..
Ankara memnun..
MHP.. Genel itibariyle murad edilene uygun..
AK Parti, “sonuca odaklandık.?”
Çözüm sürecinin önemli aktörlerinden, Dolmabahçe’deki görüşme yer alan Efkan Ala.!
Ne diyor..
“Terör örgütü kendisini feshederse Türkiye prangalarından kurtulmuş olacak"
***
Meseleye büyük kayıplar ve bedeller vermiş olan bir millet olarak; kardeşliği inşa etmenin tek yolu, “barışın samimiyetindedir..?”
Elbette ki önem arz edici olan, çağrının karşılık bulması!..
Öcalan, örgüte kongrenizi toplayın ve karar alın dedikten sonra, görmek istediği/beklediği kararın tüm grupların silah bırakması!.?
Ve, PKK’nın kendisini feshetmesi!…
Dün, PYD’den yanıt geldi..
“Silahları bırakıyoruz..”
Gözler PKK ve KCK’da..
“Önderliğin çağrısına3 nasıl bir cevapla, nasıl bir uygulama ile cevap verilecek?
Soruların yanıtı, kritik ve tarihi bir sınava dönmüş durumda!..
Netice itibariyle..
“Gelecek bugünden daha güzel olacak” umuduyla bakıyoruz!..
Eğer ki!..
Çağrı karşılık bulup, istenilen yerine gelirse..
“Türkiye’yi tutana aşk olsun.”
Bölgesel ve küresel gücüne güç katacak!
Tarihsel kimliğini yeniden, küllerinden inşa edecek..
Haydi hayırlısı..
Tabi daha çok ama çok, konuşup tartışacağız bu mevzuuyu!..
Özellikle de, dipnot açısından..
Önder’in Öcalan’ın ağzından, not olarak aktardığı!..
“Pratikte silahların bırakılması ve PKK’nın kendini feshi, demokratik siyasetin ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir”
Tabi bu notun önemi şu!..
“Yasal düzenlemer açısından, artık söz sizde..”
Elbetteki Anayasa değişikliği gerek..
Ki, değişiklik için uğraş veriliyor..
Af gelir mi, gelmez mi?
Ama Kimlik tanımı?
Anadilde eğitimin önünün açılması?
Bunlar için, kapılar açılmalı!..
Evet, doğru tutum1..
Her şey önyargıdan arındırılarak meseleye bakılmalı!..
***
Ramazan-ı Şerif’in ilk gününde duamız bu olsun..
“Barışın ve kardeşliğin tesisi için; bir olalım, iri olalım..”
Hep birlikte; Türkiye olalım!..
Ramazan ayınız mübarek olsun..
***
GÜNÜN SÖZÜ…
Yarınları güvenli kılan birliğin temelindeki; samimiyetin ihlasıdır!…