İKTİDARIN AYAĞINA KESER!…
Mesele şu!.. Vedat Milor, geçtiğimiz ocak ayında, Üsküdar’daki kent lokantasına gitmiş.. Yemiş, içmiş!..Ve bunu kendi YouTube hesabında paylaşmış.. Tabi kendi deneyimleriyle, yorumlarıyla, methiye içeren bir harmanlamada bulunmuş!..
***
İşte buna dair, Ticaret Bakanlığı da, yememiş, içmemiş hemen müdahil olmuş.. Olmaz böyle bir şey.. Burada “Örtülü reklam” var, denilerek tahkikat başlatılmış!.. Suç dava konusu edilmiş!!!. Milor bu tanıtım için Belediye’den para mı almış?! Ne çıkar göreceğiz!..
***
Peki burası, nasıl bir işletme!.. Kent lokantası, sosyal belediyecilik hizmeti noktasında, faaliyet yürütüyor.. Dört çeşit yemek, 40 lira!.. Fakirin, yoksulun, garip, gurubanın, öğrencilerin uğrayıp karnını doyurduğu bir yer burası!..
***
Kaldı ki, buranın reklamını parayla yapılsa bile, yapmak nasıl suç olur?.. Enflasyon canavarı vaki.. Hayat pahalılığı, nefes kesici!.. Değil dört çeşit yemek, bir tas çorba, 50 ila 100 lira arasında, satılıyor.. Ekmeğin fiyatı 20 lira! 40 liraya yemek!!!
***
El insaf ya!.. Kökü kar olsa ne yazar.. Kaldı ki ne mümkün, kar hali.. Kökü zarar.. Buradan ikmale getirilen saldırı, akla ziyan!.. Hiçbir şekilde ne insani, ne vicdani, ne de yasal, mevzuat içerdiğini sanmıyorum?!..
***
Tamamen, operasyonel bir çirkin, tezgah!.. Vakıa yekün şekilde, kerameti kendinden menkul şahs-i arızadır!.. Akıl almaz bir işlemdir!.. Siyasi hezimet üretici bir provokasyondur!!.. “Kaş yapayım derken, göz çıkarma” meselesi!..
***
İcranın sahibi kim ise; iktidara hasım, muhalefete de hısımdır.. Son dönemlerde iktidarın nam-ı hesabına, CHP’ye yönelik ciddi bir bumerang, atışları var!.. Bu atışlar, dönüp AK Parti’yi vuruyor.. Hem de, derin tahribatlar oluşturarak, nefreti körüklüyorlar!..
***
CHP’yle çok yönlü şekilde yıldızı barışmayan biri olarak, vaziyete akıl erdiremediğim gibi, pes diyerek, düşünüyorum!.. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır!?.. Açık ve aleni bir şekilde mankurtlaşma var!..
***
Şimdi, biz de uzun süre, Diyarbakır’daki yerel yönetimlere çağrıda bulunduk.. Şehrin belirli semtlerinde sosyal belediyecilik kapsamında, halk lokantaları kurulsun, dar gelirli, fakir, yoksul, özellikle de öğrenciler faydalansın diye söylenip durduk!..
***
Günlerce, yazdık, çizdik, yorumladık!… Kent halkından, görüşler aldık.. Manşetlere taşıdık.. “Halk lokantaları kurulsun” diye.. En ucuz yemek, 250 ila 300 liradan başlıyor, nasıl geçinilebilir?.. Bir simit, 20 lira.. Nitekim, belediyeler çağrıya kulak verdi!..
***
Büyükşehir belediyesi de, ilçe belediyeleri de.. Hal-i hazırda, 3-4 noktada saat 11.30 ila 18 arasında açık olmak üzere halk lokantaları açtı!… Ki sayısının da artması yönünde, başkanları sürekli, teşvik edici önerilerde bulunduk, bulunuyoruz!..
***
Ahali bu işten memnun diye!.. Fiyatlar İstanbul’daki gibi değil.. Diyarbakır’daki halk lokantalarında, Dört çeşit yemek, 70 lira!..Yoksul, dar gelirli ve özellikle öğrenci kesimi, yoğun bir şekilde, buralardan faydalanıyor..
***
Şu an Ramazan’dan dolayı, kapalı.. Ki iftar çadırları var.. Orda ücretsiz.. Biz, bu sayıların artmasını istedik, istiyoruz ve de bekliyoruz!. Hal bu iken, yaptığımız haber, getirdiğimiz yorum ve eleştiriler noktasında, icra edilen örtülü reklam mevzusuyla ikileme düştük..
***
Acaba, Ticaret Bakanlığı ya da İl Müdürlüğü, “bizim hakkımızda da örtülü reklam?” yaptınız diye, tahkikat açar mı?.. Bilinmez!.. Malum, kerameti kendinden menkuller, mankurt misali son dönemde, cevizin içerisindeki kurtlar misali hayli çoğalmışlar!!..
***
Denir ya yok daha neler?!. Şu Milor mevzusu da, aynen böyle!!. Demem o ki.. Bakanlık bünyesinde, her kim, ya da hangi birim, etkili ve yetkili zevat kim ise.!!!.. Bila istisna diyorum ki, bu kadarı da olmaz!
***
Soruşturmada, “kripto” bir hal, sinsi bir icraat girişimi var!… Her kim ise, ya Ekremci’dir, onun namı hesabına faaliyet yürütmektedir. Veyahutta işgüzarın, iş bilmezin, tekidir!..” Söylenecek başka da söz yok!..
***
BİR MESEL!..
Mevzuya bir mesel, bırakalım!..
Köyün muhtarı harmandaki, ateşi söndürmek isterken, kendisi tutuşuyor.. Köy ahalisi, imdadına yetişiyor.. Yangını söndürüyorlar.. Tabi muhtar ağır yaralı.. Hastaneye kaldırıyorlar..
***
Yakınları, aile dostları, akın ediyor hastaneye!.. Gezinmişler, bizim hastamız nerde?! Yanık servisini gezmişler, yok!.. Tüm servislere bakmışlar yine yok.. Ortopedi servisine gelince muhtarın, feryad figanını duyarlar!..
***
Odasına girerler!.. Muhtarın her tarafı alçı içerisinde.. Sorarlar ne oldu?.. “Bize muhtar harmandaki ateşi söndürürken, yandı dediler!.. Ama senin, her tarafın alçı içerisinde?.. Bu nasıl oldu?.. Niye her tarafın kırık?”..
***
Muhtar, iç çekip, inleyerek söylenmiş!.. “Eş, dost, komşu yardıma koştu da.. Lakin, hepsinin elinde kürek vardı.. Kürekle vura vura yangını söndürüp, beni buraya getirdiler..”
***
Ne yazık ki, son dönemlerde ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyal, seyri maalesef böylesi bir hal-i vaziyet içerisinde!?. Vurula vurula, dört bir tarafı tar-u mar ederek; yok ediyorlar!…
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Bir iktidarı devirmek istiyorsan, onun nam-ı hesabına “keramet üretici mankurtlara, alkış tutman yeter!…
***
HAYIRLI CUMALAR…